HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Kapitalizm ve Kur’an Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

İlk soru ve diğerleri,

İslamiyet egemenlerin çıkarlarına hizmet eden ideolojik bir araç mıdır? yoksa bir araç haline mi getirilmiştir?

Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır, ayeti ile mülk sahipliği meşru hale mi getirilmiştir? Ayrıca Zuhruf 32 ye bakınız..

Bunun getirdiği anlayış şu şekilde mi açığa çıkmıştır, Allah sabredene ahirette verecek de verecek, dünya malı yalan, kader felek?

Kapitalizm nedir?

Kapitalizm, Kur'an'a uygun mu?

Kapitalizm, kafası çalışan her bireyin bir şekilde sınıf atlaya bileceği bir sistem midir ve eğer öyleyse onu kötü yapan nedir?

Girişimciliği önlemeyen aksine teşvik eden, bir nevi çalışana eşit fırsatlar sunan bu sistem neden kötüdür ya da öyle söylenir?

Türkiyenin içinde bulunduğu sistem kapitalizm ise bu sisteme sosyal olma devresi entegre edilemez mi?

A fabrikasında işçiler, haklarını daha fazla savunacağını düşündükleri sendikaya üye olduktan sonra, patronun içlerinden biri veya birilerini işten atmasıyla, diğerlerinin tepki olarak şalteri indirmesi, patronun sendikalı olanları tehdit ile o işten vaz geçirme çabaları ve takip eden günler için patronun, dışarıdan taşeron işçilerini, esas işçilerinin gözü önünde ve polis korumasıyla yapmasının adı nedir?

Hakkımızı alırız diyen kişilerin, taşeron işçilerinin içeri girişine engel olmak istediklerinde, karşılarında asayiş ekiplerini bulmasının adı tam olarak nedir?

Forum içinde bir arama yaptım ancak cevap yazılacak bir konu bulamadım, bu nedenle bir başlık açmak zorunda kaldım.. ve devam ile, Kuranda var olan ekonomik sistem ki, kuranda bir ekonomi modeli var mıdır onu da tam olarak bilmekten uzağım ve var sayalım var, o zaman bu kapitalizmin vahiyle çelişen ya da örtüşen yönleri nedir? Elçinin ganimet taksimi bir model midir? saygılarımla


__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

A Fabrikasındaki işçiler haklarından birazını daha patrondan alabilmek için YASAL haklarını kullanarak sendikalı oldular ve patron da yasal olarak onları kapı dışında bırakıp, taşeron işçilerle yola devam kararı aldı ve patronun kararına itiraz eden işçiler, polis jandarma tarafından engellendi.. yani birileri, birilerinin gözü önünde ekmek kavgasından yenik ayrıldılar.. en nihayetinde ekmek kavgası sözü işin içine girince, işçiler diğer işçilerin içeri girişine engel olmak için harekete geçitiler ve önlerinde polisi jandarmayı buldular ancak mesele ekmek olunca onları ''arkadaşlar bu ekmek kavgamızdır'' diyerek onlara karşı koydular, elbet kavga karmaşa kaçınılmaz oldu..

Şimdi burada dönen dolap nedir?
İşçilerin sendikaya üye olmaması mı gerekiyordu?
Eğer öyleyse sendika ve yasalar neden varlar?
Yasa çerçevesinde ekmek kavgasıyla kolluk kuvvetlerinin işi ne?

Kapitalizmin sahipleri ve araçları nedir?

En başta yasalar, kolluk kuvvetleri, din diyanet, medya ve araçları ve bilinç kazandırmaktan yoksun eğitim sistemi mi?

Geneli ilgilendiren ve baskı altına alan din kavramının, üst sınıflarla kol kola olması ve hatta islami rejim adıyla varlığını hali hazır devam ettiren devletlerin de kapitalizm ile yönetilmeleri, bir doğa kanunu mudur? yani siz ne yaparsanız yapın su yolunu bulur gibi.. ve şeriat isterük diyen zevatların asla gündemine girmeyen sömürü ve sömürü şekillerinin zekat adıyla aşılma yöntemi ve buna binaen dinci takımın da en az dinsiz takımla yarış edercesine mülk derdine düşmüşlüğü ve bu açıyla, asla eşit ve hakkaniyet göstere bilen bir sistemin varlık gösteremeyeceği düşüncesi gerçek midir?

Öyleyse popülist söylemlere ek ile, asrı saadet devrinin hayal edip durulmasının anlamı nedir?

4 halife döneminden hemen sonra gelen yönetimlerin kaşar kapitalist tavırlar içine girmesi,su yolunu her zaman bulura mı işarettir?


__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

Sekar'a bakıyoruz..

Üzerinde 19 vardır onun ve güçlü söz dinler bekçileriyle..

Fabrikalarda üç kuruşa hayatlarını söndüren bir halk.. çevresi illegal yasal yasalarla örülmüş, insancalıktan uzaklaştırılmış bir halk.. bu sistemden üst sınıflar hep karlı çıkıyorlar, peki bu halkın karı nedir?

Bu açık ki bir cehennem.. ancak,

bu sistemle kendilerine yer bulan tüm akademisyenler tüm aydınlar ve tüm düşünen kafalar suskun.. dünün emek savaşçıları bugünün libarelleri olmuşlar da konuşmuyorlar, konuşanları ise gençlere vaaz veriyor, amman bulaşmayın sakın, bunlar boş işler diyerekten.. ve tam bu arada şu günlerde R.İhsan Eliaçık'ın söylemleriyle karşılaşıyoruz, müsiat başkanıyla olan diyaloglarını yazılarını izliyor ve okuyoruz.. doğru tarafta olan kim?

Bu sistem tam da İslam için uygun bir zemin mi? Şöyle ki, bu sistem içinde çabala yer tut, kulp tut ve ezilmiş olanlara el uzat, ancak ezilmiş olanları ezen sistemle işin olmasın mı?

Muaviye tarafından sürgün yiyerek yol alan Ebu Zer'in rebeze çölünde öldüğü söyleniyor da, haklı olan kim?

Kitapta hep iyi işler yapanlardan bahsedilir,

peki bu zamanın iyi işleri nedir?


__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
mermus
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 21 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 30
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mermus

İlk soru ve diğerleri,

İslamiyet egemenlerin çıkarlarına hizmet eden ideolojik bir araç mıdır? yoksa bir araç haline mi getirilmiştir?

Bütün dinler  ve ideolojiler araç haline getirilebilir



Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır, ayeti ile mülk sahipliği meşru hale mi getirilmiştir? Ayrıca Zuhruf 32 ye bakınız..

Mülk sahibi olmak meşrudur , meşru olmayan haram kazançtır.

Bunun getirdiği anlayış şu şekilde mi açığa çıkmıştır, Allah sabredene ahirette verecek de verecek, dünya malı yalan, kader felek?

Böyle bir anlayış var  ne yazıkki...

Kapitalizm nedir?

Ayn Rand'ın  tanımladığı kapitalizm mi? yoksa vahşi kapitalizm mi ?

Kapitalizm  çok çeşitli şekillerde tarif edilebiliyor.

Kapitalizm, Kur'an'a uygun mu?

Önce kapitalizmin tanımının yapılması lazım , herkesçe üzerinde uzlaşılmış bir kapitalizm tanımı yok

Kapitalizm, kafası çalışan her bireyin bir şekilde sınıf atlaya bileceği bir sistem midir ve eğer öyleyse onu kötü yapan nedir?

Kafası çalışan  bireyin emeğinin karşılığını almasında kötü olan hiç bir şey yok , eğer bu kötü olarak görülüyorsa adının  ne ''izm'' olduğu önemli değil, o izm kötüdür.

Girişimciliği önlemeyen aksine teşvik eden, bir nevi çalışana eşit fırsatlar sunan bu sistem neden kötüdür ya da öyle söylenir?

Türkiyenin içinde bulunduğu sistem kapitalizm ise bu sisteme sosyal olma devresi entegre edilemez mi?

Türkiye 'de kapitalizm yok, hırsızlık ve sömürü düzeni var

A fabrikasında işçiler, haklarını daha fazla savunacağını düşündükleri sendikaya üye olduktan sonra, patronun içlerinden biri veya birilerini işten atmasıyla, diğerlerinin tepki olarak şalteri indirmesi, patronun sendikalı olanları tehdit ile o işten vaz geçirme çabaları ve takip eden günler için patronun, dışarıdan taşeron işçilerini, esas işçilerinin gözü önünde ve polis korumasıyla yapmasının adı nedir?

Hakkımızı alırız diyen kişilerin, taşeron işçilerinin içeri girişine engel olmak istediklerinde, karşılarında asayiş ekiplerini bulmasının adı tam olarak nedir?

PUŞTLUKTUR

Forum içinde bir arama yaptım ancak cevap yazılacak bir konu bulamadım, bu nedenle bir başlık açmak zorunda kaldım.. ve devam ile, Kuranda var olan ekonomik sistem ki, kuranda bir ekonomi modeli var mıdır onu da tam olarak bilmekten uzağım ve var sayalım var, o zaman bu kapitalizmin vahiyle çelişen ya da örtüşen yönleri nedir? Elçinin ganimet taksimi bir model midir? saygılarımla


Yukarı dön Göster mermus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mermus
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

SELAMLAR..

    sevgili prangasiz.. taşı gediğine oturturdun... tebrikler. işte bir hanif anlayışı.

      siz ellerinizle yontuklarınıza mı tapıyorsunuz... (kapiteye cevap bu )

    kapitalizm:   Kapitalizm, özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, dağılım, gelir, üretim ve mal ve hizmet fiyatlarının piyasa ekonomisinin belirlediği sosyal ve ekonomik sistemdir.

       insanlar toplum halinde yaşarlar.  en küçük aile den en büyük ülkelere. aslın da allah bunu böyle istemiştir. istese allah her insana güneş büyüklüğünde bir bir dünya verirdi. kanıtı bilim adamları gökteki yıldız sayısının dünyadaki kum tanelerinden  dağa fazla olduğunu söylemeleri.  ev  mahalle köy kasaba ilçe il. eyalet. ülke imparatorluk.. vs.. şeklinde insanlar. bir topluluk oluşturdular. toplum halinde yaşayan insanların bir biri ile geçinmesi diğerlerinden.. faydalanması ve kendi ihtiyaçlarının giderilmesi. gerekli . bunu için  insan mesela ben tavuk yetiştirip yumurta elde ediyorum ama yumurtayı pişirmek için. yağ imal edemiyorum. bunu da komşum imal ediyor.  ben komşuma iki yumurta veriyorum o bana bir litre yağ veriyor.  ve genel ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. bu iki insanın alış verişi. üçün cü kişi de eğer bizimle alış veriş yapacaksa oda kendi ürettiği bir ürüne karşılık bizimle alşışveriş yapabilir. ve diğerleride.   bu sistem devam edecek.  böylece biz toplum halinde  ürettiklerimizi ve ihtiyaçlarımızı diğerleri ile  ihtiyaca göre alıp veriyoruz. 

  işte insanların temel ihtiyaçlarını bir başkası ihtiyacı olmadan üretmeye başladı. bu üretime kapite denir. yani sermaye.  adam sermaye elde etmek için  kendisine hiç ihtiyacı olmayan bir ürünü sırf  piyasa yapmak için üretiyor.  ve  ben ihtiyaç için mesela yağ alacağım.   bana yağ ver diyorum.   bende fazla var istersen iki litre vereyim  ama bende iki yumurta var olsun diğerini bir dağa geldinmi verirsin. diyerek kendine o alışverişte yer ediniyor.  ve ben fazladan bir litre yağ alarak gidiyorum.  ve bu bende bir güven oluşturuyor.  tavuğum yumurtlamasada yedek yağım var. ve  benim tavuk o gün yumurtlamıyor. ve ben fazla aldığım yağ ile günü kurtarıyorum. ve bir dağa ihtiyacım olduğunda adama gidiyorum. bu sefer bana üç litre yağ ver sana bir dağa geldiğimde. altı yumurta veririm. adam bana üç litre yağ veriyor. ben gidiyorum bu arada diğer komşum bana mısır getirmiş. benden iki tane yumurta istiyor. bende ona kusura bakma ben yumurtaları şu kişiye biriktiriyorum ondan üç litre yağ aldım ödeşicez. ve bir başkasının ihtiyacını geri çevirdim. ve o  yumurta isteyen adam eli boş gitti. onda da benim için ayırdığı   mısırlar kaldı. bu mısırları oda hiç ihtiyacı olmayan bir şey alarak geçiştirdi.   o aldığı üründe bir başkasının ihtiyacı idi. ve o adam günlük ihtiyacından mahrum kaldı. ve bu adam ma bu ihtiyacı çok lazım olduğundan olan bir bir kişiden mısırından iki katı vermek şartı ile alabildi. ve başka bir ihtiyacını alması için mısırı kalmadı. diğer bir ihtiyacını karşılamak için mısırı olmayan biri ne yapar.

       ey kapite ey insanlığın yüz karası. bak gördünmü herşey senden peydağlanıyor. aslında sen insanlara sanal ihtiyaç sunup insaları köle bazılarını aç bazılarını hırsız. yapıyorsun. 

     sonra iblis onlara dediki allah bu ağacı size neden yasak etti biliyormusuz. sırf siz melek yada dünyada kalanlar olursunuz. diye.. 

   mal canın yongası.. yonga batsın gözüne. kör etsin göremeyesin.  

    bazı müslimlerde. ben bu malın emanetçisiyim. asıl sahibi allah. ya öylemi ver birazda ben emanet bakayım. madem  senin değil. biraz biz emanet bakalım. 

             

       neyse kalın salıcakla...  ama devam edecek . tam benim konum......



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar.

    kuranın bütün gayesi eşitliğin sağlanması üzerinedir.  alak süresinden nas süresine allah her defasında eşitlikden ve  zülüm için fazla mal biriktirmemekten bağseder.

    kuran insanlara hakkın öğretisi ile nasıl  toplum halinde yaşanması gerektiğini ve insan ilişkilerinin ölçüleri bir bir ele almıştır.

     çünkü insan allahdan aldığı isimleri hayata geçirecek ve yaşantısını değiştirecek  ve . akıl sahibi olacak.

     aklın  sayesinde demire şekil verecek buğdayı un yapacak. derelerden barajlar yapacak. tabak kaşık  yaparak diğer yer yaratıklarından farkı iyiden iyiye belirecekti. yoksa tavukda iki ayağı üzerinde yürüyor. ve bu farklılaşma insanın yaşamını kolaylaştırmaya başlıyacak. kolay elde etmeye dağa çabuk imal etmeye ürünü değişik şekilerde kullanmaya  yaşam standardını değiştirmeye başladı.. bu değişkenler. ona allahın lütfü ona acıması ve merhameti dir.

   30.      &nb sp;   Ve bir zaman Rabbin, meleklere, “Ben yeryüzünde bir halîfe kılıcıyım [yapacağım]” demişti. Onlar [melekler], “Orada bozgunculuk yapan, kan döken birisini mi kılacaksın [yapacaksın]? Oysa biz, Seni överek tesbîh ediyor ve seni takdîs ediyoruz” demişlerdi. O [senin Rabbin], “Ben sizin bilmediğiniz şeyleri çok iyi bilirim” demişti.
31.          Ve O [senin Rabbin], Âdem'e o isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere sundu ve “Hadi, haber verin Bana şunların isimlerini, eğer doğru kimseler iseniz” dedi.
32.          Onlar [melekler], dediler ki: “Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin! Senin, bize öğretmiş olduğunun dışında bizim için bilgi diye bir şey yoktur. Şüphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa koyanın ta kendisisin.”
33.          O [senin Rabbin] dedi ki: “Ey Âdem! Haber ver onlara; onların adlarını.” Sonra da o [Âdem], onlara, onların adlarını haber verince, O [senin Rabbin], “Dememiş miydim Ben size! Şüphesiz Ben, göklerin ve yerin gaybını bilirim. Ve Ben, sizin açığa vurduklarınızı ve sakladıklarınızı bilirim” dedi.
34.          Ve hani Biz, meleklere, “Âdem'e secde edin [boyun eğin, teslim olun]” demiştik de İblis dışında melekler hemen secde etmişti [boyun eğmişti, teslim olmuştu]. O [İblis] yan çizdi, büyüklendi. Ve o kâfirlerden idi.

  insan bütün kuvvetlere sahiptir. elektirik enerjisinden ateş enerjisine su enerjisinden hava enerjisine. bunları kullanarak hayatını kolaylaştıracak. ama bunları hakkın ölçüsünde kullanmalı. kendi ölçülerinde değil. işte bu ölçülerin tümüne din denir. ve dinin bütün kurallarını onun sahibi koyar. oda allah.

     insanların allahın dininden kaçmaları. diğer ölçüleri koymaları. maddeye verdiği hizmetten den kaynaklanıyor. mesela  elinde bir başak buğday olan biri onu tarlaya ekiyor . ve o ekmesin den ona 100 başak buğday veriyor allah. o insan zan ediyorki. bunu ben yaptım oysa sen onun için niyet ettiğinde allah sana yağmuru toprağı suyu havayı azotu mineralleri emrine amade etti sen onların sayesinde 100 başak buğday aldın..

     ve ver bakalım allahın hakkını. vermem. neden çünkü ben kahrolası kapiteyim . ben kahrolası bankayım. ben kahrolası fabrikatörüm. ben kahrolası iblisin kölesiyim.  bana yetmiyor sana nasıl vereyim.  



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

Hakkımızı alırız diyen kişilerin, taşeron işçilerinin içeri girişine engel olmak istediklerinde, karşılarında asayiş ekiplerini bulmasının adı tam olarak nedir? PUŞTLUKTUR

Haklısında şu sözün;
Türkiye 'de kapitalizm yok, hırsızlık ve sömürü düzeni var


Kimse kıpırdayamaz halde felç.. kapitalizm yok derken, açıklık getirirmisin biraz.. ve ne güzel demiş vatan haini şairimiz.. saygılarımla


Vatan çiftliklerinizse,kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
...Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
Vatan, mızraklı ilmühalse,
Vatan, polis copuysa,ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
Ben vatan hainiyim.

... Nazım Hikmet ...



__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

Sisifus’un Kayası ve Tolstoy; ve “Biz” Kimiz?
Çocuk: Dadı bugün niçin giyinip kuşandı, benim üzerime de bu yeni gömlegi geçirdi?  

̆

Anne: Bugün bayram oldugu için; ve biz de kiliseye gidecegiz.

Çocuk: Ne bayramı?

 

Anne: Miraç.

̆

Çocuk: “Miraç” ne demek?

Anne: Efendimiz  isa Mesih göge agdı, demek.

 

Çocuk: “Agdı” ne demek?

Anne: Yükseldi, demek.

Çocuk: Nasıl yükseldi? Kanatlanarak mı?

 

Anne: Hayır, kanatlanarak degil. Bayagı yükseldi işte, çünkü o

 

Tanrı ve Tanrı her şeyi yapabilir.

 

̆

Çocuk: Ama nereye gitti? Babamın bana söyledigine göre, gök

aslında sadece boşluk. Orada yıldızlardan ba ̧ ka bir sey yok, yıldız-

 

ların ötesinde yine yıldızlar var ve gök dedigimiz seyin de sonu yok.

̧

Öyleyse o nereye gitti?

Anne (gülerek): Her şeyi anlayamaz insan. i̇manı olmalı.

 

Çocuk: Neye imanı?

 

Anne: Diger insanların söyledigine.

̆

Çocuk: Ama tuz saçıldı diye biri ölecek dedigimde, aptalca seylere inanmamam gerektigini sen kendin söyledin!

̆

Anne: Çok dogru. Aptalca olan hiçbir seye inanmamalısın.

 

Çocuk: Ama neyin aptalca olup, neyin olmadıgını nasıl bilecegim?

Anne: Hakiki imana inanmalısın.

Çocuk: Ama hakiki iman ne?

Anne: Bizim imanımız. (Kendi kendine.) Galiba saçmalıyorum.

(Yüksek sesle.) Git, babana söyle, çıkıyoruz; atkını da tak.

Çocuk: Ayinden sonra çikolata yiyecek miyiz?

Karlhen Smit [9 yaşında]: Prusyamız, Rusların bizden toprak almasına izin vermeyecek!

̆

Petya Orlov [10 yaşında]: Biz de diyoruz ki, önce biz fethettigimize göre toprak bize ait.

Maşa Orlova [8 yaşında]: “Biz” kimiz?

 

Petya: Sen daha çocuksun, anlamazsın. “Biz”, ülkemizin halkı demek.

 

Karlhen: Her yerde böyledir. Bazı insanlar bir ülkeye, bazıları da digerine aittir.

Maşa: Ben kime aitim?

 

Petya: Rusya’ya, hepimiz gibi.

Maşa: Ama ya istemezsem?

 

Petya:  istesen de, istemesen de Russun. Ve her ülkenin kendi çarı ya da kralı vardır.

Karlhen (araya girerek): Ya da Parlamento’su. . .

Petya: Hepsinin kendi ordusu vardır ve hepsi kendi halkından vergi toplar.

Maşa: Ama niye böyle ayrılmışlar?

 

Petya: Ne demek? Her ülke farklıdır.

Maşa: Ama niye böyle ayrılmışlar?

 

Karlhen: E çünkü, her insan kendi anavatanını sever.

Maşa: Neden ayrı olduklarını anlamıyorum. Hep beraber olmak daha iyi olmaz mıydı?

Petya: Oyun oynamak için beraber olmak daha iyi, ama bu oyun degil, önemli birşey.

 

Maşa: Anlamıyorum.

 

Karlhen: Büyüyünce anlarsın.

Maşa: Öyleyse büyümek istemiyorum.

 

Petya: Küçüksün, ama simdiden inatçısın, hepsi gibi.

 

 Gavrila [uşak ve asker yedegi]: Evet, Mi ̧ enka, sevgili küçük efendim, hoşça kal! Tanrı bir daha görüş memize izin verecek mi acaba?

 

̆

Mişa [efendisinin küçük oglu]: Gerçekten gidiyor musun?

 

Gavrila: Tabii! Savaş var ve ben de yedekteyim.

 

Mişa: Kimle savaş? Kim kime karşı savaşıyor?

  

̆

Gavrila: Tanrı bilir! Benim anlayacagım sey degil. Gazetelerde bir seyler okudum, hepsini anlayamıyorum. Avusturyak’ın gücendigini söylüyorlar, bizimkiler seyleri tuttu diye –neydi adları. . .

 

 

Mişa: Ama sen niçin gidiyorsun? Çarlar dalaştıysa, bırak savaşı onlar yapsın.

Gavrila: Nasıl gitmeyeyim? Çar, Anavatan ve Ortodoks Dini için.

̆

Mişa: Ama gitmek istemiyorsun, degil mi?

 

Gavrila: Kim karısı ve çocuklarını bırakmak ister? Hem niye böyle

iyi bir yerden ayrılmak isteyeyim?

̆

Mişa: Öyleyse niye gidiyorsun? Onlara, gitmek istemedigini ve gitmeyecegini söyle. Ne yaparlar sana?

Gavrila (güler): Ne mi yaparlar? Zorla sürükleyip götürürler!

Mişa: Ama kim seni sürükleyip götürür?

 

Gavrila: Benim gibi adamlar tabii –emir altındaki adamlar!

Mişa: Senin gibi adamlarsa, niye seni sürükleyip götürürler?

 

Gavrila: Kumandanların emri. Emirler verilir ve insan sürüklenip

götürülür.

Mişa: Ya onlar da reddederse?

 

Gavrila: Ellerinden gelmez.

Mişa: Niye gelmez?

 

Gavrila: Niye mi, çünkü... çünkü kanun böyle.

Mişa: Ne tür bir kanun?

 

Gavrila: Acayip acayip seyler söylüyorsun! Seninle fazla çene çaldım. Semaveri son kez hazırlamamın zamanı. [8]




__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

Kapitalizm

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

Kapitalizm ya da Anamalcılık, özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, dağılım, gelir, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının piyasa ekonomisinin belirlediği sosyal ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde genellikle bireylerin ya da grupların oluşturduğu tüzel kişiliklerin ya da şirketlerin emek, yer, üretim aracı ve para (bkz: finans ve kredi) ticareti yapabilmeye hakkı vardır.

Kapitalist ekonomi pratiği Avrupa'da 16. ve 19. yüzyıllar arasında kurumsallaşmıştır, ama bazı niteliklerine ilk çağda da rastlanabilir, Orta Çağ döneminde de tüccar kapitalizminin erken biçimleri ortaya çıkmıştır. Feodalizm sona erdiğinden beri kapitalizm Batı dünyasındaki hakim sistemdir, bütün dünyaya da İngiltere başta olmak üzere Avrupa'dan yayılmıştır.

Kapitalizm kavramı, tek başına ele alınırsa sınırlı bir analitik anlama sahiptir. Ama uygulandığı ülkelerde önemli farklılıklar olması, coğrafya, politika, zaman ve kültür öğelerleriyle birlikte değişmesi yüzünden kimi iktisatçılar karma ekonomi tanımının günümüzdeki iktisadi sistem(ler)i belirtmek için daha doğru olduğunu söylemektedir. Kapitalizme 19. ve 20. yüzyıllarda önemli eleştiriler getirilmiştir, bu çeşitli eleştirilerin ortak yönü kapitalizmin ciddi anlamda insanlar arasında sosyal ve ekonomik eşitsizliğe yol açtığıdır.

Kapitalizmin niteliklerine bakış açıları [değiştir]

Klasik politik ekonomi [değiştir]

Bu düşüncenin fikir babası Orkun Gündüzdür.Kendisi Klasik politik ekonominin kurucularındandır. Ekonomik düşüncedeki "klasik" gelenek Britanya'da 18. yüzyıl sonunda ortaya çıkmıştır. Adam Smith, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik ekonomistler kapitalist ekonomide üretim, dağılım ve malların değişimi gibi konuların analinizi yaparak yayımlamışlardır ve bu çalışmalar günümüzdeki çoğu iktisadi çalışmanın da halen temelini oluşturmaktadır.

Adam Smith'in Merkantalizmi eleştiren ve "doğal özgürlüğün sistemi" mantığını açıkladığı Milletlerin Zenginliği kitabı klasik politik ekonominin başlangıcı sayılır. Smith, bu ünlü kitabında geliştirdiği çeşitli kavramları açıklar ve bu kavramlar bugün de kapitalizmle ciddi anlamda ilişkilendirilmektedir. Bu kavramların başında da piyasanın görünmez el metaforu gelmektedir, kişisel çıkar isteğinin istemsiz olarak toplum için de en üst düzeyde ortak bir yarar sağlayacağını söylemektedir. Kendi zamanının tekellerini, gümrüklerini ve devletin getirdiği sınırlamaları eleştirmiştir ve piyasanın en adil ve etkili hakem olacağını söylemiştir. Bu görüş, klasik politik ekonominin en önemli ikinci ve modern çağı etkileyen en önemli ekonomistlerden biri olan David Ricardo tarafından da paylaşılmıştır. Ekonomi Politik ve Vergi Prensipleri (1817) isimli kitabında, bir grubun bir malı göreceli olarak daha az maliyetle üretebildiği bir durumda ticaretin ticaret yapan her iki taraf için de nasıl faydalı olacağına dayanan Karşılaştırmalı üstünlükler kuramını açıklar. Bu ilke serbest ticaret anlayışını destekler. Ricardo, enflasyonun paranın ve kredinin niceliğindeki değişmeyle yakından ilgili olduğunu da söylemiş, azalan verim kuramının da savunuculuğunu yapmıştır.

Klasik politik ekonomi anlayışı, hükümetin ekonomiye müdahalesini en aza indirgemeyi savunan geleneksel liberalizm doktriniyle yakından ilişkilidir.

Marksist politik ekonomi [değiştir]

Karl Marx, üretici güçler ve üretim ilişkilerinin belirli bir tarihsel andaki ilişkileriyle üretim biçimini belirlediğini söyler, kapitalizm de üretim araçlarına ve sermayeye sahip olan burjuva sınıfının çıkarına işleyen, onu meşru kılan bir sistemdir.

Marx, metaların kullanım değeri ve piyasa içindeki değişim değerini birbirinden ayırır. Marx'a göre sermaye, yeni bir meta üretmek amacıyla satın alınan metanın yarattığı ekstra değişim değerinden oluşur. Emek gücünün kendisi kapitalizmde bir meta haline gelir, emek gücünün değişim değeri ücret olarak yansır, fakat bu da kapitalist için ürettiği değerden daha azdır. Bu farklılık artı değer yaratır ve kapitalistin sermaye birikimini ve kârını oluşturur. Kapital isimli kitabında Marx, kapitalist üretim biçiminin işçilerin yarattığı artı değere el koyma biçimiyle farklılaştığını yazar -- bundan önceki toplumlarda da artı değere el konulurdu, fakat kapitalizm buna üretilen metaların satış değeri aracılığıyla el koyduğu için bir ilktir. Sermaye sahibi veya burjuvanın çıkarına çalışan bu döngü de sınıf savaşının temelini oluşturur.

Vladimir Lenin, Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması (1916) çalışmasında Marxçı bakış açısını yenileyerek, kapitalizmin yeni kaynaklar ve piyasalar bulmak amacıyla zorunlu olarak tekelci kapitalizme - Lenin bu durumu emperyalizm olarak da tanımlıyordu - sebep olacağını, bunun da kapitalizmin son ve en yüksek aşamasını temsil ettiğini söyledi.

Weberci politik sosyoloji [değiştir]

Alman sosyolog Max Weber, kapitalizmin tanımlayıcı niteliklerinin anlaşılmasında büyük bir etki yaratmıştır. Weber`e göre piyasa değişimi, üretime göre kapitalizmin daha belirleyici bir özelliğidir. Kapitalist girişimler, önceki ekonomik sistemlerdeki faaliyetlerin aksine üretimi rasyonelleştirmişler, bu da verimlilik ve üretkenliğin en üst seviyeye çıkarılması isteğidir. Weber, henüz kapitalist ekonomiye geçilmediği zamandaki çalışanların, loncadaki usta ile çırak gibi, kişisel ilişkilere dayanan çalışmayı anladıklarını söyler.

Weber, Protestan Ahlakı ve Kapitalizm Ruhu (1904-1905) isimli kitabında kapitalizmin, geleneksel ekonomik hareketleri nasıl değiştirdiğinin izini arar. Rasyonel aktivitenin ruhu, kapitalist değişimi önleyen geleneksel kısıtlamaları ortadan kaldırmış ve modern kapitalizmin gelişmesini sağlamıştır. Bu ruh giderek tedavinin edilmiş bir hukuka dayandırılmıştır, bunların arasında ücretli işçilerin emeğini yasal olarak satabilme "özgürlüğü", teknolojinin rasyonel ilkelere dayanan bir üretimin organizasyonunu sağlayabilmesi için desteklenmesi, işçilerin ev ve işyeri arasındaki hayatının kamusal ve özel yaşam olarak ayrımının net olarak belirlenmesi sayılabilir. Bu yüzden Weber kapitalizmi, Marx`ın aksine, üretim araçlarının değişmesinin birincil sonucu olarak görmez. Onun yerine kapitalizmin kökeni, politik ve kültürel dünyada ortaya çıkan yeni girişimcilik ruhunun yükselmesinde yatar. Protestan Ahlakı`nda, bu ruhun doğuşunun da Protestanlığın, özellikle Kalvinizmin yükselişiyle ilgili olduğunu söyler.

Weber'e göre kapitalizm, insanlık tarihinin en gelişmiş ve karmaşık ekonomik sistemidir. İlerlemiş iş ortaklıkları, kamu kredisi ve modern dünya bürokrasisi kapitalizmle yakından ilişkilidir. Gene de Weber kapitalizmin rasyonelleşmiş eğilimlerinin, kültürel değerler ve kurumlar için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu ve insan özgürlüğünü bir "demir kafes (stahlhartes Gehäuse)" içine sıkıştırabileceğini söyler.

Alman Tarihçi Okulu ve Avusturya Okulu [değiştir]

Alman Tarihçi Okulu`na göre, kapitalizm esas olarak piyasalar için var olan üretim teşkilatlarına dayanarak tanımlanır. Bu görüş Weber`le benzer bir kuramsal temeli paylaşır fakat para ve markete yaptığı vurguyla ondan farklı bir yere konur. Alman Tarihçi Okulu takipçilerine göre, geleneksel iktisadi hareket biçimlerinden kapitalizme geçiş, kredi ve para üzerindeki orta çağ kısıtlamalarının yerini kar güdüsüyle yakından ilişkili para ekonomisinin almasıyla ortaya çıkar.

19. yy sonlarına doğru Alman Tarihçi Okulu`ndan daha farklı bir yere oturtulan Carl Menger ile ortaya çıkan Avusturya Okulu, sonraki jenerasyon takipçileriyle birlikte 20. yy`da da etkili olmuştur. Avusturya Okulu`nun öncülerinden Joseph Schumpeter kapitalizmin "ister istemez her kapitalist teşebbüsün ergeç bu gelişime uymak zorunda olacağı" yaratıcı yıkımına vurgu yapmıştır. Piyasa ekonomilerinin sürekli değişim geçireceği gerçeğine dayanan bu düşünce, sürekli yükselen ve düşen sanayilerin olacağını söyler. Schumpeter`in popülerleştirdiği bu düşünce, çağdaş ekonomistleri etkilemiştir ve ekonominin büyümesi için kaynağın küçülen sanayilerden gelişmiş sanayilere doğru akması gerektiği sonucu çıkmıştır. Ama kaynağın düşen sanayilerden çekilmesinin, kurumsal direnmenin değişik biçimlerinden dolayı, güç ve yavaş olacağını gerçeğini de belirtmişlerdir.

Avusturyalı ekonomistler Ludwig von Mises ve Friedrich Hayek piyasa ekonomisini 20. yüzyıldaki planlı ekonomi düşüncesine karşı savunmuşlardır. Sadece piyasa kapitalizminin kompleks ve modern bir ekonomi yaratacağını söylemişlerdir. Çünkü modern ekonomi, birbirinden çok ayrı ve geniş bir mal ve hizmetler düzeni, oldukça fazla tüketici ve şirket pozisyonu yaratır ve piyasa kapitalizmi dışındaki herhangi bir ekonomik düzende bilgi, o düzenin bilgiyi elinde tutabilme kapasitesini aşar ve bu da bilgi ve haberleşme sorunu yaratır. Arz ekonomisi düşünürleri Avusturya Okulu çalışmaları üzerine kurar ve "her arz kendi talebini yaratır" diyen Say Kanunu`nu özellikle vurgular.

Avusturya Okulu, laissez-faire kapitalizminin ideal ekonomik sistem olduğunu söyleyen özgürlükçülük ideolojisi üstünde büyük bir etki bırakmışlardır.




__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar.

        kapitalizim insanlığın yüz karası diyebiliriz.  sınırları çizilmiş toplumların kapite denen canavarda yok olmaları ve sermaye güdümlülerinin ayakta kalmaları.

      dünyanın cevherlerini madenlerini insanlık için değilde. kendi  emelleri için nasıl harcadığı ortada. oysa  devletçilik ayahı altında bir nevi kapiteye zemin hazırlayanlar. parası olana arsa dağ mezra ova maden işletmesi verenler.  ülke sınırları çizerek  toprağı bölenler. ve devlet toprağı ayağı altında insanların elini ayağını bağlayıp. insanları bir birine düşürenler. arsan varsa ekersin biçer sin diğerleri kamu malıdır. kamu malı kutsaldır. herkezin hakkı var ayağı altında. insanları küme küme yapanlar. bomboş yurdum toprağını insanlara vermeyenler. hep kapitenin yardakçıları. vatan topraği ayağı güdenler. binlerce km  lik toprakları ektirmeyip biçtirmeyenler. kapite yalakaları. bu zeminleri hazırladıktan sonra. insanları mecburen onun kölesi yapanlardan  O MEVLA O DİN GÜNÜN SAHİBİ HESAP SORACAKKKKKKKKKK.........

                mülkçünün düşmanı olan peygamberi onun kitabını kendi emellerine yontanlar. namaz oruç hac ayağı altında din kuranlardan  O  MEVLA DİN GÜNÜN SAHİBİ ELBETTE HESAP SARACAKKKKKKKKK....

               işte biz bu yüzden kapiteden kutulamıyoruz. işte  nebiyi bu yüzden sevmediler. kamunun haklarını savundu diye onun toprağı bunun toprağı yok kim nerde ne ekerse ne biçer se biçsin bütün sınırları tapuları kaldırıyorum. benim tarlam benim bağım benim bahçem yok bana kadarı var. dedi.    ve her türlüsünden saldırıya uğradı. deli dediler. mecnun dediler. ama o yılmadı son nefesine kadar allahın hakkını savundu. yoksa şimdiki gibi çekilip cami köşesinde yat kalk yapsaydı kime ne zararı olurdu. bakın camide yat kalk yapanları memeleketinden kovuyorlarmı. sürgün yiyormu. çünkü kapiteye çalışıyor. zararı yok.  ama kimin var kapiteye zararı gerçek salatın. oda olmayacağına göre. yaşasın kapitelizim. 

              işte kapitalizim,bu. önce devletçilik ayağı altında sınırlar çizilcek.    halk çembere alındımı.   çemberin içindede sınırlar çizilecek. sermayesi olanlara nimetler verilecek geri kalanlarda vatan toprağı olacak.   kimseye yar edilmeyecek.  binlerce metre kare alan  var olacak kimse bir karışını ekip biçip yada ev yapamayacak ki kapite  o diyarda at oynatacak.. halkı sömürceke. insanları bir birileri ne köle yapacak . köle sınıfının çalışmasında devasa bir büyüklüğe ulaşacak. halkın damarlarında kan olarak dolaşacak. olmazsa olmazı olacak.

   bizim mülimler maun süresinden sınıfta kalacak. miskinin önünü açmadıkları için onu kapiteye teslim ettikleri için...

        ALLAH BU(YAT KALK) NAMAZCILARI BELASINI VERSİN. ALLAH  BU MÜLK SEVDALISI KAPİTE YARDAKÇILARINI BELASINI VERSİN... 

                                    



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats