HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: akıl en büyük peygamberdir... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım


Kur'an'a göre, en büyük peygamber akıldır. Bu gerçek, halk ve din adamları tarafından pek bilinmez. Bilen din adamları ise, bunu pek itiraf etmezler.



Esas peygamber, ilk ve içsel peygamber, akıldır. Diğer peygamberler onun görünen temsilcileridir.



Esas peygamber olan akıldan nasibi olmayanların, öteki peygamberlerden bir hayır görmeleri mümkün değildir.



Hayatın ve insanın komutanı da akıldır.



Ebu Hâmid Gazalî (1058-1111) gibi, aklı mahkûm eden ve İslam'da akılcılık dönemini kapatan bir zat bile, “Akıl ile nakil (kutsal metinler) çeliştiği zaman, aklın söylediğini öne almalıyız” demektedir.



Kur'an işlevsel akıl istediği için, akla yollama yapacağı her yerde, akıl kelimesini değil de taakkul (aklı işletmek) tâbirini kullanır. Kur'an bu konudaki uyarısını çok açık ve sert yapmaktadır:



“Allah, aklını işletmeyenler üzerine pislik atar.” (Yûnus Suresi, 100).



Kur'an dilinin ölümsüz ustalarından biri olan Isfahanlı Râgıb, anıt eserlerinden biri olan ‘ez-Zerîa ila Mekârimi'ş-Şerîa'da ‘Peygamberlerin ve Aklın İnsanları Gerçeğe ve Tanrı'ya İleten İki Kılavuz Oluşu' başlığı altında şu muhteşem satırları yazmıştır:



“İzzet ve celal sahibi Allah'ın insanlara iki resulü vardır:



1. İçten dışa olan (bâtın) resul,

2.Dıştan içe olan (zâhir) resul.



Bunların birincisi akıl, ikincisi peygamberdir. Hiçbir insan, bâtın resulden gereğince yararlanmayı öne almadan zâhir resule yol bulamaz. Bâtın resul (akıl), zâhir resulün çağrısının sağlık ve geçerliliğini bilmede esastır. Eğer bâtın resul olmazsa zâhir resulün sözünün kanıtlığı ve bağlayıcılığı olmaz. Akıl komutandır, din asker. Akıl olmasa din geçerli ve kalıcı olmaz. Elbette ki, din olmayınca da akıl şaşkın halde kalır. Bu ikisinin birleşip kucaklaşması ise nûr üzerine nûrdur. Nûr Suresi'ndeki ‘nûr üstüne nûr'(24/35) ifadesi işte bunu göstermektedir.” (Râgıb; ez-Zerî'a, 207)



İslam dünyasında, elbette birçok akıllı insan bulunmaktadır. Ancak aklın mülkiyeti bu insanlarda, intifa hakkı ise başkalarındadır. Kur'an'ın istediği ise bu değil, işlevsel akıldır. O nerede?



İkincisi, işlevsel aklın devrede olması için akıllı adamın, yaşadığı toplum tarafından önünün açılması gerekir. Ürettiği değerler hayata geçirilmeyen büyük ruhların söyleyip yazdıkları, adresine ulaşmamış, açılıp okunmamış mektuplar gibidir. İçinde ölüme çare olsa ne yazar! Açılıp okunmalı, yani hayata geçirilmelidir ki işe yarasın.



İslam dünyasında çok değerli reçetelerin yazıldığı mektuplar var, ama toplum bunları açıp okumuyor yahut da okuyor ama gereğini yapmıyor. Böyle olunca da üretilen değerler üretilmemiş sayılıyor.


yaşar nuri öztürk...

__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

insanların tek dini vardır...

bu din tanrı tarafından insanın fıtratına yerleştirlimiştir...

kişi fıtratına uygun yaşadığı zaman bu dine uymuş olur...

insan aklıyla doğruları ve yanlışları ayırdedebilir...

doğru olanları yapmak ve yanlış olanları yapmamak fıtrat dininin gereğidir...

tanrı insanlara zaralı ve zararsız olanları ayırd edebilme yeteneği vermiştir...

zararlı şeyleri yapmamak ta fıtrat dininin gereğidir...

yiyeceklerin içeceklerin temiz ve zararsız olanları yemek ve içmek ve israf etmemek de bu dinin gereklerinden...

dürüst olarak yaşamak en temel mecburiyet...

kimseye zarar vermemek haksızlık yapmamak farzlar üstü farz...

yapabildiğin kadar başka insanlara hayvanlara çevreye iyilik yapmak ve yararlı olmak ise en büyük sevablardan...

tanrı insanı insanca yaşasın diye yarattı...

onun görevi dini bu...

bu dinin yaşayabilmek için en önemli rehberi akıl...

işitmesi görmesi düşünmesi akletmesi onun doğru olanı bulması için yeterli...

ama insan bütün bu iyiliğe yönlendirici etkenlere rağmaen bazen yanlış olanı yapabiliyor...

yanlış olanı yapmaya devam ettikçe bunun yanlış olmadığını da düşünmeye başlıyor...

çevresindeki insanlarda bunu yapmaya devam ettikçe bu yanlış artık doğru olarak görülmeye başlanıyor...

toplumsal olarak bu yanlışa devam edilip işler iyice çığrından çıktığında tanrı bazı aklı selim insanlrı görevlendirerek toplumları uyarıyor...

neler yapıyorsunuz aklınızı devreden çıkardınız mı bu yaptıklarınız hiç insanlığa fıtratınıza uygun mu diyorlar...

bu yaptıklarınız tanrı tarfndan görülüyor ve onaylanmıyor kendinizi düzeltin ve aklı selimin yoluna dönün ...


her toplumun peygamberi kendi diliyle o tpoluma uyarılarda bulunuyor...

sonradan bu uyarılar yazılara dökülerek sonraki nesillere de aktarılıyor...

bazı peygamberlerin ise hiç bir dediği ve yaptığı yazılmadığı için onlardan geriye her hangi bir eser kalmıyor...

tanrının yolu doğruluk dürüstlük iyilik temizlik ve adalet yolu...

akıl bu yolda en önemli rehber...

hatta her insanın kendi peygamberi diyebiliriz...

diğer peygamberler ve kitablarda aklın yolundan uzaklaşan toplumlara geri dönün aklısızlık etmeyin diyen birer uyarıcı ve öğüt verici ....



__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
ebu ömer
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu ömer

Merhabalar

Değerli Asım bey teşekkürler.

Rabb'imizin bu şekildeki özelliklerle donattığı beşere, birde rahmetinden ziyade olarak sürekli vahyetmiş.

Akıl noktasında gidilecek son yer:

67/10: (ynö)

"Ve derler ki: "Eğer söz dinleseydik yahut aklımızı çalıştırsaydık şu çılgın ateşin dostları arasında olmazdık." "

Muhabbetle.


 



__________________
Teselli ararsan teselli mi yok...
Yukarı dön Göster ebu ömer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu ömer
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

selamlar ömerin babası...

sanırım bu konuda yakın düşünüyoruz...

mülk onun cu ayet hakkenda bir yerde şöyle yazmıştım onu iliştireyim...

Ve onlar, Eğer biz diye ekleyecekler, [bu uyarıları] dinlemiş olsaydık veya [en azından] kendi aklımızı kullansaydık, [şimdi] yakıcı ateşe müstehak olanlar arasında bulunmazdık! mülk 10   m.esed meali




bu ayette cehenneme girenlerin dedikleri şeylerden haber veriliyor...

onlar oraya girer iken keşke biz dinleseydik diyecekler...

kimi dinleseydiler...

elçilerini onlara doğru yolu gösteren insanların sözlerini...

hadi onları dinlemedik...

bari aklımızı kullansaydık ta...

bu duruma düşmeseydik...

yani aklını kullanmak kişiyi kurtarır...

akılda her insanın peygamberidir...

bu peygamberi olmayan hiç bir şeyden sorumlu değildir...

yani aklı olmayan sorumlu tutulamaz...

aklı olanlar yaptıkları her işten sorumlu tutulurlar...

dünyada da sorumlu durlar ...

ölseler de bu sorumluluktan kurtulamazlar...

aklını kullanmayıp kötülüklere dalanlara uyarı maksadıyla elçiler de seçilmiştir...

ya bu elçilerin dediklerini dikkate almalı yada aklımızı kullanıp bu cehennem cezasından kurtulmalıyız...



__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
ebukerem
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 mart 2009
Gönderilenler: 483
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebukerem

selam ile,

teşekkürler asım abi küçük bir katkı olabilir umudu ile:

Aklın dostu fıtrat-vicdan, düşmanı şeytan-heva.

iki yöndeki sapkın çağırıcıların çağırdığının aksine, aklederken Kitapsız, Kitabı okurken de akılsız olmak zorunda da değiliz ayrıca, elhamdülillah.

selam ile.



__________________
yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Yukarı dön Göster ebukerem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebukerem Ziyaret ebukerem's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Benim kanaatım Mülk 10'da "ev" atıf harfi, "veya" olarak çevirilişi yanlıştır. "ve" veya "yani" olarak çevrilmelidir. Lev'in bir çok manası var. Burada en uygun düşen mana "ve" ve "yani"dir.

Mefhum olarak:

"Âh ne olurdu, resulleri dinleyip Allah'ın indirdiğini akletseydik/yalanlamasaydık, bugün bu alev alev yanan bu ateşin yârânı içinde olmazdık/olmayacaktık.!"

"Akletmek" söylenen doğru söze kulak vermek, dinlemek, kabul etmek, itaat etmek demektir. Neyi akl edeceklerdi? Ayetlerin konu birliğini gözardı etmemeye özen göstermek lazım.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

Selam Dostlar,

Herkes akletmek üzerinde hemfikir, herkes aklettiğini ifade etmekte de, nedir bu akletmek ? Gerçekten aklettim diyen akletmişmidir ?

Muhabbetle.



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam,

Son zamanlarda bu konu üzerine düşünüyorum. Aslında bizim akletmek diye bahsettiğimiz şey sanki biraz "mantık" gibi....

Mantık, hesap makinası gibidir. Ölçer, biçer... Faydayı ve zararı değerlendirir.

Mesela aç bir kimse için, hiç kimseler görmeden bir yiyecek maddesini çalmak karnını doyurmak için "mantıklı" olabilir. Ama vicdani değil...

O halde, mesele salt mantıktan ziyade bunun yanına "vicdan / adalet" ölçüsünü koyabilmektir.

Akletmeyi, mantık + vicdan bütünü olarak tanımlamak uygun olur mu?

Tartışıp düşünelim...

Esenlikle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

aliaksoy Yazdı:
Selam,

Son zamanlarda bu konu üzerine düşünüyorum. Aslında bizim akletmek diye bahsettiğimiz şey sanki biraz "mantık" gibi....

Mantık, hesap makinası gibidir. Ölçer, biçer... Faydayı ve zararı değerlendirir.

Mesela aç bir kimse için, hiç kimseler görmeden bir yiyecek maddesini çalmak karnını doyurmak için "mantıklı" olabilir. Ama vicdani değil...

O halde, mesele salt mantıktan ziyade bunun yanına "vicdan / adalet" ölçüsünü koyabilmektir.

Akletmeyi, mantık + vicdan bütünü olarak tanımlamak uygun olur mu?

Tartışıp düşünelim...

Esenlikle...


Ben konuya şöyle bakıyorum..

Aç insanın kimseler görmeden/görerek bir yiyecek maddesini karnını doyurmak için çalması(tabi buna çalmak denirse) o kişiye günah değildir(bence)..çünkü bu en doğal davranıştır..bunun vicdanla alakası ise;o adamı o hale getirenlerde ortaya çıkmalıdır..

Hani aç adamın karşısına geçipte ''işte bu senin imtihanın falan demelerde bir işe zaten yaramaz..insan ne kadar imanlı olursa olsun kendini eninde sonunda korumak için gereğini yapacaktır..''

Şimdi biz Kurandaki öğütlerden yola çıkarak Çalmanın kötü birşey olduğunu öğrenmişizde burada Çalma nedir bunu tam yerine oturtamamışız..

Şimdi düşünün,adam gece kasaba geldi kırdı camı girdi içeri birkaç kilo et çaldı..şimdi herkes haram zıkkım olsun der..fakat giden malzemeye bile bakarak çalana azda olsa acınma ihtimali var veya şöyle diyeyim,çalan kişi bir not yazdı..misal;abi açtım aylardır tek lokma et yemedim..mecbur kaldım'' gibisinden..şimdi dükkanından eti çalınan adam bile bırakın o adama öfkeyi kalbi yumuşar insafa gelir yav keşke gelip söyleseydi..ben ona verirdim falan der..der mi?

işte vicdan devrede...vicdanı olan der..

açığa bırakılan et kokar,su aşağı akar..kanun bu..aç bırakılan ise tüm yolları denemesine rağmen çıkış bulamamışsa karnını doyurmak için çalar...çaldığı zamanda namussuz olmaz..haram yemiş hiç olmaz(bence)..

çünkü sistemdeki bahçe sahipleri kimse görmeden erkenden ürünü devşirmektedir..fukaralara ulaşmaması için..ama Allah buna razı değildir..ve bu herkes tarafından bu şekilde uygulandığında fukarada kendince önlem alma yolunu tutar(buna paylaşımı red eden insan kahreder,bence)..bahçe sahibi gelmeden karnını doyurabilecek kadar bahçeden alacağını alır..
Bu çalmak konusu hala zihinlerde Allahın muradınca gerçek anlamını bulabilmiş değil..

ve bir yanlış daha..şimdi bazı arkadaşlarda işi Allaha olan imanla ilişkilendiriyor..halis imanın varsa Allah sana sahip çıkar..yav çıkarda Aynı Allah demiyor mu zulme seyirci kalırsanız zararı sizide kuşatır diye..şu domuzun yasaklandığı ayet vardı..ben onu genel olarak algılıyorum..leşle etle salt bağdaştırmıyorum..

ve kıssadan hisseyle bağlayayım..

adamın biri aç..sokaklarda sesleniyor insanlara..benim karnım aç..kim beni bir öğün doyurursa dinimi imanımı ona vereceğim..o sokak senin bu sokak benim derken biri gel demiş..senin karnını tıka basa doyuracağım ama caymak yok,sende bana dinini imanını vereceksin..tamam demiş diğeri..neyse güzel bi lokantaya gidip adam ne isterse yedirmiş..adam iyce şişmiş..ve demişki abi bi cuğara versene..geriye yaslanıp cuğaradan şöyle bir iki nefes çekmiş..

OH BEE DİNİM İMANIM YERİNE GELDİ..




Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

Adamda diyor ki;hani dinini imanını bana verecektin..
fukarada diyor ki..aç adamın dini imanımı olur,günlerdir açtım ya çalacaktım ya çalacaktım..ben seslendim sende geldin,karnımı doyurdun..benden alacağın birşey yok..
demek öyle;sen hırsızsın..sana paramla yemek yedirdim içirdim ama sen şimdi kıvırıyorsun,dinini imanını bana vermiyorsun..

gardaş..ben seslendiğimde zatn dinsiz ve imansız hale gelmiş idim..sen doyurdunda tekrar kendime geldim..hırsız diyorsan evet ben hırsızım..

şimdi ramazanda oruç var..akşama iftarınızı yapacaksınız,beyniniz her ne kadar açlık mekanızmasını işletmesede ekmek kokuyor burnunuza,simit kokuyor,kokusunu daha evvelden fark etmediğiniz herşey kokuyor..ama akşama yiyeceksiniz..

birde ne zaman yiyeceği belli olmayan adamın halini düşünüpte aldığı karın doyurmalığa hırsızlık/çalmak falan demeyiniz..

Ellerini kesin emri..ama böyle ama şöyle anlaşılsa bile Kurandaki çalmak kelimesi gereği gibi anlaşılmamış..durum bu..
Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats