Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 24 eylul 2005 Yer: Almanya Gönderilenler: 333
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
KURTAJ CINAYETTIR, EGER.....
Edip Yuksel
(Ceviren: Salim B. Yuksel)
Makaleyi okumadan once bir "ruh" kavrami uzerine kisa bir aciklama: Din ve dile giren "ruh" kavrami Yunan felsefesinden aparma bir kavram olup Kuran ve Islam ile bir ilgisi yoktur. Kuran, "ruh" kelimesini surekli "vahiy" icin kullanir (16:2; 16:102; 17:85; 21:91; 32:9; 40:15; 42:52; 58:22; 66:12; 70:4). Nitekim peygamberlere Allah'in mesajini vahyeden melek elci Ruh, Ruhul Kuds (Kutsal Ruh) veya Ruhul Emin (Guvenilir Ruh) diye anilir (2:87; 4:171; 5:110; 19:17; 21:91; 26:193; 66:12; 70:4; 78:38). Tanri yaratilisimiza kendi Ruhunu, yani vahyini sokmustur (15:29; 32:9; 38:72). Bu ortak vahiy/bilgi ile donatilan bizinsanlar ortak bir mantik ile anlasabiliyor ve Tanri'nin sozel vahyini ayni mantikla taniyip, inceleyip anlayabiliyoruz. Türkce'de "ruh" kelimesiyle, uyku aninda gecici ve olum aninda ise surekli olarak bedenle iliskisi kesilen "nefs" amaclanir ( 39:42; 23:100; 35:14; 5:117). Nefs, "bilinc" dedigimiz beyindeki "ana program" dir.
Bildigimiz gibi hemen hemen butun hukuk sistemlerinin belli bazi istisnalari ve kosullari vardir. Ornegin Kuran'a gore putperestlik EGER 40 yasindan sonra bireyin olumune degin vazgecilmedigi takdirde affedilemez bir suctur. Adam oldurmek de EGER nefsi mudafaa boyutu disinda islendiyse buyuk bir suctur. Benzer bicimde kurtaj konusunda da birtakim istisnalar ve kosullar sozkonusudur.
Eger Dr. Shakira Karipineni kardesin makalesini bundan 9-10 ay once okumus olsaydim onunla yuzde yuz fikirsel beraberlik icerisinde bulunacaktim. Fakat gecen yaz (1992) Kuran'in bazi ayetleri aniden dikkatimi cekti. Bu ayetleri dikkatli bir bicimde etud ettikten sonra, kurtaj konusundaki konumumun tamamen Kurani olmadigini farkettim. Icinde yetistigim kultur ve aldigim terbiye konumumu etkilemisti. Kendimi zor bir kararin esiginde buldum. Kurtaj konusundaki durusumu duzeltmeliydim. Iki kelimede ozetliyebilecegim kisisel kanima bir EGER eklemek zorundaydim: ''Kurtaj cinayettir''. Kuranin ayetlerince ikna edildigim için itaat etmekten baska bir seçenegim yoktu. Daha sonra konu uzerindeki yeni goruslerimi paylasmam gecen seneki konferansta ihtilaf yaratti. Dr. Karipineni'ye ait makale benim bu konudaki goruslerime karsi yazilmis iyi bir yazin olarak, cevap gerktiriyor.
Yasam kisilik olgusundan farklidir.
Submitters Perspective'in gecen sayisinda yayimlanan makalesinde: ''Yasamin ne zaman basladigi gibi sorular yuzyillardan bu yana sorulagelmektedir... , simdi elimizde yasamin gebelikle basladigina dair guclu bilimsel deliller bulunmatadir'' diyen yazarin yukaridakai ifadesinde anlambilimsel bir sorun sozkonusudur. Iki defa tekrarlanan ''Yasam'' kelimesinin iki tekrari da degisik anlamlar ve vurgular icermektedir. Yazarin ifadesini konuyla bagintili kilabilmek amaciyla bu tekrarlarin ilkini kisilik kelimesiyle degistirmeliyiz. Inaniyorum ki farkli bu iki olguyu biribirlerinin yerine kullanmak bizleri ciddi bir zihinsel karisikliga surukleyecektir.
Kurtaj konusundaki tartisma ''Cenin (fetus) ne zaman bir kisi olarak kabul edilebilir?'' sorusunun cevresinde odaklanmaktadir. Kimse fetusun yasamini sorgulamamaktadir. Aslinda insanoglunun her hucresi insanin butunsel genetik kodunu tasimaktadir. Kisi olmak kuskusuz ozgun genetik koda sahip olmaktan fazlasini gerektirmektedir.
Kuran net bir bicimde kisilik ve yasam kavramlarini birbirinden ayirir. Kuran literaturunde yasam ''hayat''; kisilik ve benlik ise ''nefs'' kelimeleri ile kavramsallastirilmistir. Kurana'a gore bitkiler ve hayvanlar yasama sahipken, insanlar hem yasam hem de - bilinc diye niteledigimiz- kisilik ozune sahiptirler. Kisilik, bilinc ve farkindalik ile yakin anlamlidir. Bu yuzdendir ki ekinleri bicme ya da hayvanlari katletme ''cinayet'' olarak telakki edilmemektedir. Cinayet, beden ile nefs (bilinc, kisilik) arasindaki bagin haksiz bir bicimde temelli olarak yok edilmesi eylemine verilen addir.
Yasam ve kisilik arasindaki farklilik Kuran'da acik bir bicimde gozler onune serilmistir.
"Allah nefsleri (el Enfus) olumleri esnasinda alir, olmeyenleri de uykulari sirasinda. Sonra haklarinda olum hukmu verdiklerini alikoyar; otekileri belirlenen bir sureye kadar saliverir. Bunda, iyice dusunen bir toplum icin elbette ibretler vardir." (39:42)
Buradan ogreniyoruz ki nefsimiz yani kisiligimiz uyku esnasinda gecici olarak bizden alinir. Ve gene bu ayetlerden anliyoruz ki yasam kisilik olgusundan tamamiyle farklidir. Dunya yasami bilincin/kisiligin bir daha donmeyecek bicimde bedenden ayrilmasi anlamina gelen olumle son bulur. Nefs temelli olarak ayrilmis, yani bilinc tumuyle beyinden silinmis, ancak beden olumcul bir bicimde zarar gormediyse, yasam bir muddet daha devam edebilir. Isa peygamberin son anlari bu istisnai olayin bir ornegidir.
Burada, makaledeki baska bir hataya isaret etmek istiyorum. ''Bizler -benliklerimizi islah etmek uzere- 'yasam surecine' sahip oldugumuz halde 'nefs surecine' sahip degilizdir. Verilen nefsin kendisi olemez, ebedidir. Olum nefs ile bedenin temelli olarak ayrilmalari olayidir. Bu her ne kadar populer bir ifade olsa da Kurani bir anlayis degildir. Belli bir dildeki ifadeler ne bilimsel ne de dinsel bir tartima icin delil olrak kabul edilemez. Galile'ye itiraz edenlerin dayanaklari ''gunbatimi'', ''gundogumu'' gibi klise ifadelerdi.
Yasam sahibi olmak, nefs sahibi olmayi gerektirmez.
Katolik dinadamlari dogum kontrolu, insanin her sperminin Tanri'nin hayat verebilecegi bir nefs/kisilik potansiyeline sahip oldugu gerekcesiyle yasaklamislardir. Buradaki aldatici mantik sudur: Tanri bu spermlerden birine yasam vermistir, bu yuzden bunun gelisimini engellemek cinayet degilse bile buyuk bir gunahtir. Ironik olarak yazarin makalesi bu aldatici mantigi destekler mahiyettedir. Yazara gore: ''Tanri insani kilden ya da topraktan daha sonra bir damlaciktan yarattigindan bahseder. Bu insana ruh zaten uflenmistir.'' Yazarin tezinin ikinci kismi yine Kuran'dan destek bulmaz.
Buradaki onemli nokta: yasam sahibi olmak yani tastamam bir genetik koda haiz olmak, kisilik sahibi olmayi gerektirmez. Filozoflar arasinda kisiligin tanim uzerine pek cok tartisma vardir. Lakin bu tanimlar kisiligin bir bilinclilik hali oldugu noktasinda birlesmektedir ki bu da fikrimce yukarida alinti yaptigim 39:42 ayetinin verdigi ornekle uygunluk arzetmektedir
Dolayisiyla genetik yapi veya yasam sahibi olmak embriyo'ya kisilik kazandirmaz. Kisilik yani bilinclilik parcalarinin toplamindan fazlasini ifade eder.
Kuran yeni dogmuslarin oldurulmesini lanetler.
"Yoksulluk korkusuyla çocuklarinizi oldurmeyin. Onlari da sizi de biz riziklandiriyoruz. Kuskusuz onlari oldurmek cok buyuk bir gunahtir." (17:31)
Shakira Karipineni, makalesinde, yukaridaki ayetin ''cocugun rahimin icerisinde ya da disarisinda oldugu ayrimi yapilmaksizin her canli insanogluna gondermede bulundugu''nu savunuyor. Bu da yazarin bu konuyla ilgili baska bir temel hatasidir. 17:31 ayeti acik bir bir bicimde gondermenin rahmin icinde olana degil, disinda olan cocuga yapildigini ifade etmektedir. Sozkonusu sozcugun ne Ingilizce ne de Arapca karsiligi yazarin bu savini desteklemektedir. . . .
Cocuk kelimesinin Arapca karsiligi olan weled (cogul-ewlad) kendi kendisini tanimlayan bir sozcuk olarak sozluk gerektirmez. Arapca da ''welede'', ''dogurmak'' ve ''weled'', ''dogan kimse'' anlamina gelir. Bu yuzden Arapca konusan bir kisi ''Bir weled'im olacak'' ya da ''Bir weled'e hamileyim'' diyebilirken ''Rahmimde bir weled tasiyorum'' diyemez.
Vahyin indirilis zamanindaki temel emirin konu ile iliskisini de ayni zamanda goz onunude bulundurmaliyiz. Kuran'i etud ettigimiz zaman goruyoruz ki bazi Araplar cocuklarini dogumlarindan sonra oldurmekteydi. Yenidogmus cocuklarin kiz oldugunun anlasilmasinin ardindan ebeveyinleri onlari oldurmeye karar veriyorlardi.
"Onlardan birine kiz cocuk verildiginde yuzu simsiyah kesilir. Ofkeden kuduracak gibidir o. Kendisine verilen utanctan oturu toplumdan gizlenir. Eziklik uzere tutsun mu onu yoksa topragin bagrina mi gomsun onu. Bakin ne kotu hukum veriyorlar." (16:58,59)
Bu insanlik disi davranis icin bazi ekonomik ve sosyal sebepler mevcuttu. Bitmekbilmez kabile savaslari, kabileleler ve kavimler arasi ticaret oglan cocuklarinin degerini kiz cocuklarina nazaran arttirmaktaydi. Kabile yasami kiz cocuk sahibi olanlara baski uygulamaktaydi. Bireysel ekonomik zafiyetle birlesen bu baski, insanlar uzerinde kiz cocuklarini dogumlarinin akabininde oldurmek dogrultusunda sapik ve seytani bir gudulenme yaratmisti. Bu eylem kurtaj degil fakat bebek-kiyimi olarak tanimlanabilir.
Bir nefsi (bilinci/kisiligi) oldurmek cok buyuk bir suctur.
''Iste bu yuzden biz, Israilogullari uzerine sunu yazdik: Kim bir kisiyi, bir bir kisiye karsilik yahut yeryuzunde bir fesat sebebiyle olmaksizin oldururse, insanlari toptan oldurmus gibidir......" (5:32)
Bir insani (el-nefs) hakli bir sebep olmaksizin oldurmek putperestlikten sonra en buyuk gunahtir. Bir nefsin (kisinin) yasami -mumin ya da degil, siyah veya beyaz, genc yahut yetiskin- kutsaldir. Eger evrimlesen yaratik bir kisi olarak dusunulurse, insan (el-nefs) oldurmeyi lanetleyen ayetler kurtaji da kapsayacaktir. Bu kurtajla bagintili biricik Kurani argumandir. Lakin onemli bir soru hala cevapsiz kalacaktir: Dolyataginda tekamul eden yaratigi ne zamandan itibaren insan yani kisi olarak kabul edebiliriz? Gebeligin hemen ardindan mi, uc aylik donemin ardindan mi, yoksa dogumdan sonra mi?
Nefs (kisilik), gebelikle ortaya cikmaz.
Kurana gore ''yeni bir yaratik'' belli gelisim evrelerinin ardindan yaratilir. Gelisimi (tekamul) ozetleyen iki ayet:
"Ey insanlar, yeniden dirilme konusunda kusku icinde olabilirsiniz. (Hatirlayin ki) biz sizi topraktan, sonra asili bir sekle (embriyo) donen kucuk bir damladan (sperm) yarattik ki daha sonra belli belirsiz bicimlenmis bir cenine evrilir." (22:5)
"Sonra o damlacigi asili bir sekle (embriyo) donusturduk, sonra o asili sekli (embriyo) bir et parcasina (fetus) cevirdik sonra o et parcasindan kemigi yarattik da kemikleri et ile kapladik. Sonra yeni bir yaratik urettik.Yaraticilarin en guzeli Allah'in sanati ne yucedir." (23:14)
Sonraki ayet dolyatagindaki gelisim hakkinda daha ayrintili bilgi vermektedir. Yukaridaki ayetlerden gecilen evreler hakkinda cok net bir fikir edinebilmekteyiz.
1. Sperm
2. Embriyo
3. Uc-bes santim buyuklugunde cenin
a) kemiklerin olusumu
b) kaslarin olusumu
4. Nihayet, yeni bir yaratik
Cok aciktir ki ''yeni bir yaratik" gebelik ile ortaya cikmamaktadir. Evrimlesen biyolojik bir organizma olarak embriyo, insan olarak kabul edilmemelidir. Cenin evresindeki belli bir noktadan sonra nefs (kisilik) olusmaktadir.
Bu onemli nokta ne zamandir?
46:15 ayeti bizlere hem gebelik (haml) hem de bakim/emzirme (fisal) icin gereken toplam surenin 30 ay oldugunu anlatir.
"Biz insana anne ve babasina cok iyi davranmasini onerdik. Annesi onu zahmetle tasidi, zahmetle dogurdu. Tasinmasi ve sutten kesilmesi 30 aydir." (46:15)
2:233 ayeti bialere MAKSIMUM bakim suresinin 24 ay yani 2 TAM yil oldugunu gosterir.
"Bosanmis anneler, cocuklarina tam iki yil bakabilirler (emzirebilirler)......" (2:233)
Buradan bir kisi icin hamilelik suresinin 30-24 = 6 ay oldugunu cikariyoruz. Biliyoruz ki normal hamilelik donemi normal kosullar altinda yaklasik 9 ay ya da daha dogru bir ifadeyle 266 gun yani 38 haftadir.
Ceninin kisi olmaya dogru evrimlestigi kesin zamani bulabilmek icin hamilelik donemini gun tabaninda hesaplamaliyiz: 6 ay 180 gune tekabul eder. Bu yuzden nefs (kisilik/bilinc) tasimadan surdugunu kabul ettigimiz hamilelik kismi, 266-180 = 86 gun eder. Demek oluyor ki Kuran ayetlerinin isiginda 'cenin'in nefs tasimadan yani kisilik sahibi olmadan gecirdigi sure, gebeligin olusmasindan itibaren 86 gunluk bir donemi kapsar.
Inaniyorum ki yaradilis sureci hakkindaki bu Kuransal bilgi, ensest ve tecavuz kurbanlarinin acilarini ve ikilemlerini bilen Kadir-i Mutlak Allah'in bir merhametidir.
KONU UZERINE TARTISMALAR
"Yaptiginiz cikarima gore, eger insani uyurken nefs (bilinc) yoksa, o insani uyurken oldurmek cinayet olarak telakki edilemez!"
Bu yaptigim cikarima yoneltilebilecek itirazlardan bir tanesidir. Uyuyan bir insan ve henuz gelismemis cenin, embriyo ya da sperm arasinda en azindan iki onemli farklilik mevcuttur.: 1) Sperm, embriyo ya da gelismemis cenin henuz bir bilince sahip degildir fakat uyku halindeki bir beden kendisiyle ciftlestirilmis ancak gecici olarak alinmis bir nefse (bilince) sahiptir. Bu, sahibi yolculuga cikmis bir arsanin durumuyla, sahibi olmayan bir arsanin durumu arasindaki farka benzer. Bu ikisinin yasal statuleri birbirinden farklidir. Ikincisinde bir hak iddia edebilmek mumkunken, ilkinde boyle bir mulkiyet hakki iddia edilemez. 2) Uyku halinde olan insan toplumun bir uyesidir. Yasami boyunca bir takim sorumluluklarin ve iliskilerin oznesi olmustur.
Konusmama cevaben yazilan ofke dolu bir makalenin yazari bakisacimi sorumsuz, toy ve akildisi olarak yaftaladi. Ismimi zikretmeden beni cehennem atesi ile lanetledi. Ben de kendisinin ismini zikretmeyecegim. Kendisinin insanlari yargilayip cehennem atesiyle lanetleme ayricaligi turunden bir hayale kapilmamis olmasini umid ediyorum. Kendisine ayni tarzda karsilik vermeyeecegim. Assagida bu kizgin yazarin yonelttigi itirazlar ve muteakiben bu itirazlarin cevaplarini okuyacaksiniz.
''Kurtaj cinayettir, 2:228 ve 65:4 ayetlerince de acikca belirtildigi gibi, hamileligin ilk 3 ayi bosanmis bir kadin icin kendisinin hamile oldugunu anladigi takdirde yasamsal planlarini degistirmesi acisindan cok onemlidir.''
Bu itiraz bazi sorunlar tasimaktadir. Her seyden once bu iki ayet hic bir sekilde 3 aydan once kurtaj yaptirmak musaadesiyle bir celiskiye dusmemektedir. Bu iki ayet ve kurtaj icin sinirli musaade, gecerli bir argumanin oncullerini olusturabilir. Bir seyin onemi illa ki o seyi kutsal kilmaz.
Ornegin, yukaridaki iddiayi su ifade ile karsilastirin: ''Bir erkegin yasamsal sivisini dogum kontrolu amaciyla zayi etmesi yasaktir zira 53:45-46 ayetininde acikca gosterdigi gibi bebegin cinsiyeti ve butun yasaminin sekillenisi erkegin yasamsal sivisina baglidir.'' Goruldugu gibi bu mantiksal olarak gecerli bir arguman degildir. Benzer bicimde, hamileligin onemi ve kurtajin yasaklanmasi arasinda tumdengelime dayali bir iliski soz konusu degildir.
Ikinci olarak, referans verilen ayetler kocalarin haklarini vurgular. Dolayisiyla buradan kurtajin ancak kocanin rizasiyla olabilecegi hukmunu cikarabiliriz.
''Birisini oldurdugunuz zaman o insanin bedenini oldurursunuz, ruhunu degil cunku ruh olmez. Bu yuzden kurtaj da ruhu degil bedeni oldurmekle ilgili oldugundan, ruhun bedene girdigi zaman turunden bir sav iddia edilemez.''
Nefsin (bilincin/kisiligin) olmedigini kim soyluyor? Yoksa bu da yeni bir hadis mi? Bu ifade Kuranin pek cok ayetiyle celismektedir. Ornegin:
"Her nefs (kisi) olumu tadacaktir ve hakettiginiz karsiliklar kiyamet gunu verilecektir..." (3:185)
Nefs (kisi) kelimesi cogul formati "enfus" ile olum ve uyku arasindaki benzerlik ve farkliligi aciklayan ayette karsimiza cikar.
"Allah nefisleri (enfus) olumleri esnasinda alir, olmeyenleri de uykulari sirasinda...." (39:42)
Goruldugu uzere ''ruh olmez'' ifadesi hem ruh kelimesine yuklenen anlam acisindan hem de cumle olarak yanlistir.
''Yine bazilarinin Arap dilindeki cehaleti ve nasipsizligi onlari 'cocuklariniz' lafzini yanlis anlamaya sevketmistir (6:151). Burada gonderme yapilan ''cocuklariniz'' kelimesi Arapca konusan insanlar tarafindan hem rahimin icindeki hem de disarisindakiler icin kullanilir.''
Bu savin dogrulugunu sinamak kolaydir. Arapca konusan insanlar arasinda yapilacak basit bir arastirma ''ewlad'' (cocuklar) kelimesinin rahmin icerisindeki ceninler icin kullanilmadigini bizlere gosterecektir. Bu arastirmayi objektif bir bicimde yurutmek ve onyargili cevaplardan kacinmak amaciyla kendilerine soru yoneltilenler tartisma hakkinda bilgilendirilmemelidir. Dahasi, hem Kuran, hem de Arap sozlukleri bu savi curutur. Arapca konusanlar Ingilizce fetus icin cenin (kapanmis/ortulmus olan) kelimesini kullanir. Kuran 53:32 ayetinde bu kelimenin cogul formunu ''Ecinneh'' kullanir. Kuran ayni zamanda ceninin gecirdigi evreler icin bazi aciklayici kelimeler kullanir. ''Alaka, Mudga.'' Daha genis bir ifadeyle cenin, haml (tasinan, yuk)'dir. Tipki assagidaki ayet oldugu gibi:
"O gunde emziren her kadin emzirdigi cocugu unutur gider, her gebe kadin vaktinden once yukunu birakir..." (22:2)
''Arapcada 'welede' fiili dogurmak ve 'mewlud' kelimesi Tanri'nin 31:33 ayetinde kullandigi gibi yeni dogmus anlamina gelir. Ama 'welede' kokunun baska bir turevi olan ewlad sadece 'dogmus olan' anlamina gelmez. Arapcada baba anlamina gelen 'walid' kelimesi gene ayni 'welede' kokunden geldigi halde baba dogurma eyleminin oznesi degildir.''
Burada iki dogru ifadenin arasina kistirilmis hatali bir ifade sozkonusudur. ''Ewlad'' (dogmus cocuklar) sozcugu "weled" (dogmus cocuk) sozcugunun cogulu olarak yalniz ''dogmus olan'' anlamina gelir. Daha once de isaret ettigim gibi bunun saglamasini kendi basiniza da yapabilirsiniz. Tek bir sozcugun saglamasini yapabilmek icin Arapca uzmani olmamiz gerekmez.
''Walid'' sozcugu icin ise az da olsa dilbilimsel bir bilgiye ihtiyac duymaktayiz. Evvela bu sozcuk kolay bir bicimde baba sozcugu ile bagintilandirilamaz. Arapcada ''baba'''nin karsiligi ''Eb'' sozcugudur. ''Eb'' kelimesini ceninle ilgili olarak kullanabilirsiniz. Ornegin, hamile bir kadina ''bebeginizin babasi (Eb) kim?'' diye sorabilirsiniz. Fakat ayni kadina ''bebegin walid'i kim?'' diye soramazsiniz. Aklimizdan cikarmamaliyiz ki kisi, ancak bebegin dogumunun ardindan walide (bebegi doguran) ya da walid (bebegin dogumuna sebep olan) olarak adlandirilabilir.
Kisacasi, walide kelimesi ''dogurdugu'' icin anneye, walid kelimesi de ''doguma sebep oldugu'' icin babaya referansta bulunurken kullanilir. Ustelik Arap Dilinin yapisal olarak ''iki baba'' manasina gelen ''ebeweyn'' gibi kelimeleri vardir ki bu kelime anne ve babanin her ikisi icin kullanilir.
''Weled ya da ewlad sozcuklerinin anlaminin saglamasi Tanri tarafindan 3:47 ayetinde olacak cocuklar icin kullanilir: 'Dedi ki: Rabbim nasil oglum olur benim? Bana hic bir insan doknmadi ki! Allah cevap verdi: Allah diledigini iste boyle yaratir. Bir is ve olusa karar verdiginde sadece ona OL der; o hemen oluverir.' Bu ayette Meryem, ogul kelimesini weled seklinde henuz dogmamis, dogacak olan Isa icin kullaniyor.''
Evet ama bu ayet ceninle ilgili degildir. Olacak ogul hakkinda bir KEHANETtir. Bu baglamda yukaridaki ayette weled sozcugunu kullanmak son derece yerindedir. Ayette Tanri Meryem'i ona bir ogul verecegini mujdeliyerek bilgilendirmektedir.
Gelecek arastirmalar icin bir soru:
Lutfen assagidaki iki ifadenin icerdigi farkli anlamlara dikkat edin:
1. Rahmin icinde bulunan KIMSE
2. Rahmin icinde bulunan SEY
Arapcada ''men'' (kimse, kimse ki, o kisi ki) zamiri, insanlar, cinler ve melekler gibi kisiler hakkinda kullanilir. ''Ma'' (sey, sey ki) zamiri ise hayvanlar, bitkiler, yildizlar gibi cansiz nesneleri niteler. ''Ma'' ayrica her iki kategorinin karisimi icin de kullanilabir. Ornegin butun yasayan yaratiklar ''Ma '' zamiri ile adlandirilabilir.
Soru: Kuran cenine isaret ederken hangi zamiri kullanmaktadir? 2:228, 3:35 ayetlerini inceleyebilirsiniz.
OZET
1) Kuran cocuklari dogumdan sonra oldurme eylemini lanetler (6:151, 17:31).
2) Insan oldurmek buyuk bir gunahtir (5:32).
3) Yasam sahibi olmak, kisilik/bilinc sahibi olmaktan farklidir (39:42).
4) Embriyo, evrimlesen biyolojik bir organizma olarak kisi statusunde kabul edilemez. Cenin asamasinin belli bir noktasindan sonra kisilik (nefs) olusur ve yeni bir kisi yaratilmis olur (22:5, 23:14).
5) Dolyataginda gecirdigi 12 haftadan once embriyo kisi olarak kabul edilemez (46:15 ve 2:233)
SONUC
Kurtaj cinayettir EGER ki bu eylem annenin hayatini tehdit eden bir durum olmaksizin, gebeligin ilk 3 ayindan sonra gerceklestirilmisse... Kurtaji ne ogutluyor ne de oneriyorum, ama inaniyorum ki ensest ve tecavuz gibi sancili kosullarin kurbanlari olan insanlar icin bir secenek olarak goz onunde tutulmalidir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma