HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: İyiliğin Varoluşu? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam cin13 ile özelden görüştüğümüz bir meseleyi ortak karar ile foruma asmayı uygun gördük, katkılarınızın olacağı düşüncesi ile,

Kendisinin varlığın başlangıcı ile ilgili yaptığı

"Bizim evrenimiz de boşluktaki bir kuantum dalgalanmasında ortaya çıkan bir vakum baloncuğunun taban durum enerjilerinin yarattığı negatif basınç ile şişmesi, daha sonra kuantum kararlılığının bozulması, şişmenin durması, parçacık çiftlerinin oluşması, bunların birbirlerini yok etmesi sonucunda ortaya çıkan enerjinin büyük patlamayı başlatmasıyla oluşmuştur."

 

Bu açıklamasının bir sonraki adımı için kendisine,

"varlığın somut bir şekilde sebep sonuç ilişkisi içerisinde açıklaması yapılabiliyor, peki iyi veya kötü, gibi kavramların da sebep sonuç ilişkisi içerisinde bir açıklaması var mıdır, hormonlar genler, iyiye ve kötüye sebep midir, varlığın kötü ve iyi olabilmesi irade muhakeme gibi özellikleri kazanması nasıl olmuştur." diye sordum.

 

Daha sonra kendisi ise;

"Sorun bana bir zamanlar sorduğum "Allah iyi midir" sorusunu hatırlattı.

Allah iyi olduğu için mi O'nun emirleri iyidir?

Yoksa,

Sonuçları iyi olduğu için mi Allah tarafından emredilmiştir?

Eğer birinci seçenek doğru ise iyilik ve kötülük Allah'tan önce var olan özler olur. Bu da tanrı tanımına aykırı olur.

Eğer ikinci seçenek doğru ise İslam'ın önerdiği ahlak sistemi ile diğer ahlak sistemlerinin hedefi açısından bir fark kalmamaktadır. Hedef faydadır.

Doğru olan ikinci seçenektir.

İyilik ve kötülük bağımsız olarak var değillerdir. İyilik ve kötülük, insanın türünü devam ettirebilmesi, toplu ve yerleşik düzende güvenli, mutlu  olarak yaşamını devam ettirebilmesi için  gerekli kurallardır.

Zaman içerisinde, insanın yapısına ( ya da fıtratına diyelim) uygun olan ilkeler iyi, aksi koşullar kötü olarak kavranmıştır. İnsanın yapısı farklı olsaydı farklı "iyi" ve "kötü"den bahsedecektik.

İyi ve kötü, insan yapısından bağımsız olmadığı için, insanı oluşturan ögelerden (hormon,gen) de bağımsız değildir. Örneğin, hormonlarımız bizim karşı cinse ilgi duymamızı sağladığı için, eşcinsel yaklaşımları çoğumuz kötü buluyoruz. Bunun altında yatan, eşeyli üremenin ve sağlıklı nesillerin devamının genlerimizde kodlanmış olmasıdır. Hedef yine faydadır.

Birçok deneyle de hormon seviyesi değiştirilerek insan ve hayvanların düşüncelerinin, davranışlarının değiştirildiği gözlenmiştir. Bu örnekler için genel geçer ahlak kuralları var olamaz.

İrade, muhakeme gibi özellikler de yine insanın toplu ve yerleşik düzende yaşamını sürdürebilmesi için evrimsel süreçte oluşan-gelişen savunma mekanizmalarıdır.

İyi,kötü,irade,muhakeme kavramları sebep sonuç ilişkisi ile açıklanabilmektedir. Bu konularla ilgilenen bilim dalları sosyobiyoloji ve evrimsel psikolojidir. 

------------------

Bizim din dediğimiz de insanın yapısına uygun davranışlar bütünüdür.

"O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."

Sanırım bu ayet beni destekliyor. Din, yani insan fıtratı."

şeklinde cevap verdi,

Kısaca meselenin tarihi yukarda aktardığım gibidir,

Bir birinin aynı iki ortam hazırlandığında aynı türden iki hayvanın bu ortamda vereceği tepkiler aynı mıdır ?

Yuvasına bağlı aslan, hayırsız aslan gibi kavramlar var mıdır?

İnsan için iyi veya kötü tecrübe ile ortaya çıkan ise alt yapısı,işlemcisi olmadan bunların ortaya çıkması imkansız olsa gerek.

Kur'an'ın anlatımında gayet net bir şekilde

Güdülerin toplamı beşerin, yetilerini kazanarak Adem oluşunu ve takva ve fücur işlemcisine iblis ve melekelerin secde etmesi,( aslında iblisin emre girmemesi de bir nevi secdesidir zira onun var oluş amacı budur.)

Peki bu anlatımın doldurulması nasıldır.Neyin olduğunu biliyoruz veya tahmin ediyoruz peki bu neyin nasılı hakkında bir fikri olan var mıdır?

Bir sonuç üzerinden bir çıkarımımız var sadece,

Bir başka noktası ile bakarsak olaya, bir şeyin nasıllığıbı bilebilirsek gerekli şartları yaratarak o "nasıl" ile çıkış noktamız olan "ne" elde edilebilinir.

Bir yarışma programı vardı cevabı veriyor soruyu yarışmacı söylüyordu.

Bu da onun gibi bir şey olsa gerek,

Ali aksoy ile acı üzerine konuşurken "İsyan" diye bir filmi izlemenisini tavsiye etmiştim, filimde bir çeşit ilaç enjekte ederek vücutta kötülük salgısını etkisiz hale getiren insanların yaşantıları anlatılıyordu, biraz uçuk bir senaryo gibi görünse de, matematiksel olarak imkansız da görünmüyor hani,

Lakin, kötünün olmadığı, acının olmadığı, bir dünya hedefin olmadığı bir dünya gibi görünecek ki o da ayrı bir sorun, o zaman da şöyle bir şey geliyor aklıma, kan döken ve bozgunculuk yapan beşer kısacası bir hayvan türü, meleklerle buluşarak iyliğini kazanıyor bu şu demektir, varlıksal olarka da iyliğin kaynağı yaratılmış idi,,,,

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Cin13 kardeşim de zamanında çok güzel bir soru yöneltmiş, Kendisi için iyi veya kötü yoktur veya Yaratıcı için tek bir iylik vardır o da yaratmak tabi buna iylik denilirse :), geçenlerde gene Sri Lankadaydım gene bir budist tapınağına gidemedim lakin bir budist rahiple resim çektirme imkanım oldu :), kötü insanlar tekrar tekrar dünyaya gelir bu onların cezasıdır iyilerse tekrar dünyaya gelmez öldükten sonra yokluğa geri dönerler, senin boşluktaki enrji dalgalanlamarı ve neticesindeki patlama olayını da okuyunca budist arkadaşımın söylediği aklıma geldi :),boşluktaki başlangıcımız tekrar boşlukta son buluyor mu acaba, bir de sevgili cin13 kardeşim fizikte şöyle bir kaide var mıdır, hatırlarsan bir dönem sana yok diye bir şey yoktur ana mesajlı bir ileti göndermiş onun üzerinde konuşmuştuk sen de bunun bilimsel bir kaide olduğundan bahsetmiştin, nı anlattığın boşluktan başlayan yaratılış olayını da düşününce yaktığım kağıdın o boşluğa geri mi döndüğünü düşünmeye başladım, madde başlangıcına mı dönüyor??? bilimsel bir kaide var mıdır bununla ilgili,

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, ,,,,,,,,,,,,,,

Hayat iyi ve kötü, doğru ve yanlış kazıkları üzerinde dikili iken, dillerin, renklerin, şekillerin iyi veya kötüyü belirlemesi insaflıca değil galiba,

Karışık olmadı umarım, bir kaç sesli düşünüşten öte değildir anlattıklarım,

 

Esen kalın

 

Sevgiyle



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam

İyi dediğimiz kavram olmadan önce şu an kötü dediğimiz kavram var lakin O hale kötü dememiz şu anda iye sahip olduğumuzdandır yoksa O hal kendi şartları ve zamanında kötü değildir,

Bu kur'an hakkaten dehşet bir kitapmış :),

İnsanların temel dürtüleri vardır bunlar irade ile gerçekleşmez,

Karın kasları çalışır içerde boşluk var daha doğrusu dişliler döner lakin yağ olmazsa arada gacırdar gucurdar yani karnınız zil çalar :),

Karnı zil çalan aslan gider yavru ceylanın boynundan derin bir ısırık sonra artık besinlerin değerleri bünyede dolanmaya başlar gobeğini kaşıya kaşıya yatar, o sırada bir dişi aslan geçer bu sefer erkek aslanın başka hormonları devreye girer vesaire,

Şu anda iyliğe sahip olan varlık biz insanlar, kan döken ve bozgunculuk çıkartan zamanın mahlukları yani kayda değer "anılacak" bir eylem yapamayan "anılmaya değer" olmadığımız zamanlar, kısacası şuanda halen içimizde mevcut olan hayvani dürtüler güdülerle yönetildiğimiz zamanlarda yani iblisin bizi yönettiği zamanlarda  bu haldeydik, ki Adem kıssasındaki sahnede bu olayı meleklerin durum tesbiti ile anlıyoruz,

Peki ne olduda bu varlık Adam / Adem oldu, ruh üflenmesinin ardından adem oldu, yani kontrol mekanizması kazanarak adem oldu oldu olmasına da bunu nasıl kazandı :),

Erkek aslan dişi aslanı gördüğünde bu algısına karşı salgılanan hormonlarını kontrol etmeye başladığı anda adem olmaya başlar, başlar da lakin bu nasıl kazanılır,

:) Ne olduğunu kestirebiliyoruz bu ne hangi neden ile oldu onu da ecük kestiriyoruz amma gel görki nasılı bir türlü bulamıyoruz, kötülük doğal akış içerisinde oluştu daha doğrusu ister istemez önceki hal kötü hal oldu bu varlık alanı idi peki ahlak alanı nasıl oluştu,

Buna da şuanda ancak diyebildiğim odur ki var olanın olumsuzu bir etkileşim sonrasında ortaya çıktı, algıyla salgılanan ve davranışa dönüşen süreç dönüşmemeye başladı ve sonrasında iylik oluştu,

Şimdilik aklıma gelenler bunlar,

Esen kalasınız

Sevgi ile



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

malik bin nebi Yazdı:

bir de sevgili cin13 kardeşim fizikte şöyle bir kaide var mıdır, hatırlarsan bir dönem sana yok diye bir şey yoktur ana mesajlı bir ileti göndermiş onun üzerinde konuşmuştuk sen de bunun bilimsel bir kaide olduğundan bahsetmiştin, nı anlattığın boşluktan başlayan yaratılış olayını da düşününce yaktığım kağıdın o boşluğa geri mi döndüğünü düşünmeye başladım, madde başlangıcına mı dönüyor??? bilimsel bir kaide var mıdır bununla ilgili,

Malik Bin Nebi kardeşim,

Bir kağıdı yaktığınızda, kağıdı oluşturan moleküller oksijen molekülü ile tepkimeye girerek çoğunlukla gaz ve bir miktar katıdan oluşan yeni molekülleri oluştururlar. Bu tepkime ısı veren(ekzotermik) bir tepkime olduğu için ısı hissederiz. Yani bir gram dahi madde kaybolmaz.

Örneğin,  metan gazını yakarsak ( yani oksjen ile tepkimeye sokarsak) karbondioksit ve su oluşur.  Hiç madde ya da kütle kaybı olmaz. Madde yok olmaz, yokluğa, boşluğa dönmez.

Bütün kimyasal reaksiyonlarda kütle korunur.



__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam sevgili kardeşim,

Yok diye bir şey yoktur diye sana özelden bir ileti göndermiş ve üzerinde konuşmuştuk ordada aynı şekilde kağıdı yok edemiyoruz demiştim vesaire ama senin şu boşluktan ortaya çıkan varlık düşüncen gerçekten çok garip burdakş garip olumsuz manadaki gariplik değil olumlu manada, o yüzden biliçli olarak yokluk kavramını kullanmadım yerine boşluk dedim, zira boşluk bir "var" değil midir yani boşluk dediğimiz şey içinde hiç bir şey olmayan hiçr bir var olmayan bir "var" değil mi ?

Benim varlığımın yapı taşlarının gazın bilmem neyin varlığı o boşluktan geliyorsa yok etmeye çalıştığımız ama aslında dönüştürdüğümüz "şey"ler o boşlupa geri mi dönüyor diye de sormadan edemedim, lakin varlık alanındaki sürekli döngü var olanların sürekli şekil değiştirmesi diye düşündüğümüzde boşluğa dönme olayı ortadan kalkıyor o zaman da çok daha ilginç bir soru akla geliyor "son" bilim veya fizik kaidleri sonu nasıl açıklarlar son'un bir kuralı formülü var mıdır,

Attığım taşın gideceği son nokta, atış gücüm, atış güzergahındaki cisimler, rüzgar ile alakalı ise,

Şuandaki dünyanın sonu da en başta bahsettiğin boşlukta meydana gelen ortaya çıkan gücün gücü değeri şiddeti ile alakalı olsa gerek :) ve tabi bu son bir başka enerji patlaması güç açığa çıkması ile oluşursa bu seferde varlığın form değiştirmesi hayatın farklılaşması ortaya çıkacak belki buna cennet cehennem diyebiliriz, o zaman da yerin bir başka yer ile göğün bir başka gök ile değiştirildiği zaman olsa gerek, lakin bu seferde gene bir başka enerji açığı ile ortaya çıkan bu yaşamında matematiksel olarak sonu olması gerek miyor mu veya nasıl bir enerji olur da sürekli kendini yeniler ve sürekli varlığın sürmesine imkan tanır bu tarz bir güç açığa çıkarsa bu mümkün olur tabi,

Teşekkür ederm kardeşim,

Esen kalasın



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam

İnsan bedeni zekası beyni hormonlar vesaire ile ilgili sağa sola bakarken hem keşfedilmemiş bir dünya gördüm hem de garip bir dünya, o kadar keşfe çözümlemeye rağmen hala insan varlıksal olarak çözülememiş, önce hormonlarla başlarsak fena olmaz gibime geliyor,

Algı ve algıladığımız şeye binaen salgılarımız de davranışlar, ama hormonları etkileyen bir başka şey de yediklerimiz imiş, Seratonin denen bir hormon var imiş ve bu hormon mutluluk hormonu imiş :), bu da B1 ve B2 vitaminlerinde bulunmakta imiş, çikilota domates, bakliyat da felan var imiş, yazıyı okuyunca aklıma bizim israiloğulları geldi mercimek felan mı arıyordu bunlar :))), demek ki yedikleri besinler onlarda fazlası ile mutluluk hormonu salgılatmış :)), neyse muamma olan insan hakkında ecük daha bakalım,

Esen kalın



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Bu arada salgılarımız algılarımıza göreyse algılarımızı ne belirler??

 



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

malik bin nebi Yazdı:

Bu arada salgılarımız algılarımıza göreyse algılarımızı ne belirler??

 



Selamlar,

Salih amelllerimiz.

Selam ve dua ile.




__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam güzel abicim :) geçen gün Adnan abi ile kulaklarını çınlattık seni görmek ne güzel, umarım afiyettesindir, bir sorun yoktur,

Algılarımızı salih amellerimiz belirler demişsin lakin amel en son noktası, sanırsam soruyu eksik sorduğum için böyle bir cevap verdin,

Algıları olaylar ve yorumlar olarak ele alabiliriz mesela ses bir algıdır, görüntü bir algıdır, bir çığlık duyduğumuz zaman çığlığın rengine göre sevinç heyecan vesaire olduğunu algılıyoruz, burda ses bir uyarıcı oluyor gerekli iletişim mekanizmaları ile bu bilgi gerekli yere iletiliyor algı gerçekleşiyor işte bundan sonrasında renkleniyor ve renge göre salgılar çıkıyor,

Algılarımızı uyarıcılar belirliyor bu noktada lakin bir de yorum olan algılar olsa gerek, uyarıcıdan gelen sinyallerin renge girmesi diyebiliriz, ki bunu şuna dayanarak söylüyorum,

Karşıdan elinde bıçakla üzerimize yürüyen bir adam,

A kişisi bu adamın bu halini gördüğü zaman tehlike olarak algılıyor ve bu algıya göre adrenalin hormonu salgılanıyor hızlı bir şekilde kaçıyor veya korku hormonu varsa bilmiyorum öğrenicez zamanla inş. :)

B kişisi bu adamın halini gördüğü zaman tehlike olarak algılamıyor fırsat olarak algılıyor ve gerekli hamlelerle adamın kolunu dirseğinden kırıyor,

Uyarıcı aynı lakin Davranış gösteren kişilerin algıları dolayısıyla salgıları ve dolayısıyla amelleri farklı hale geliyor, algıda seçicilik denen bir olay da var,

Algıların temelinde geçmiş tecrübeler, gözlemler, çevre, yetiştirilme şekli, kişinin kendisine olan tanıma ve tanımama durumları, etkili olsa gerek,

Ki aslına bakarsanız algılarımız bile bir nevi ameldir yani irade ile gerçekleştirilebilecek kontrol edilebilir düzenlenebilir bir olgudur, refleksler gibi istem dışı çalışmaz,

Salih amel salih  algı olmaksızın yapılamaz :),

 

Esen kalasın değerli kardeşim



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim



Aleyküm selam sevgili malik Allah’a hamdolsun bir yaramazlık yok çok iyiyim, inşallah sende iyisindir.

Ameller son değil başlangıçtır aslında, insanı en baştan incelediğimizde yani bebeklikten itibaren, ilk yaptığı şey dokunmak…

Biraz büyür, öğreninceye kadar kendi yapmak ister. Öğrendikten sonra büyüklere yaptırmaya çalışır, bir nevi birilerini kullanmaya başlar. Biraz daha büyür, bencilliğe başlar abla-abisini kıskanmaya başlar ve arkadaşlarıyla oynarken egosu devreye girer vs… böylece sürüp giden hayatı boyunca somut olayların yanı sıra soyut olanları da öğrenir, haklı-haksız adalet-zulüm iyilik-kötülük vb. gibi.

Dokunarak deneyerek öğrendikleri bundan sonra onun işine/amellerine niyet katacaktır, neyi niçin yapıyorumun cevabı ortaya çıkacaktır. Önceden yaptıkları niyetinin ne olması gerektiğini öğretirken, şimdi niyetine göre amel işlemeye başlar. Bundan sonra yapacağı güzel bir iş hayata olumlu bakmasını, yapacağı kötü bir işte hayata olumsuz bakmasını sağlayacaktır.

Dikkatinden kaçtı sanırım, önce salih dedim sonra amel, yani önce niyetten sonra eylemden bahsediyorum. Niyetsiz amel şuurlu olmayan varlıkların işi olsa gerek.

Şuurlu bir varlık için niyetsiz amel, amelesiz niyet olmaz (amelsiz niyet uygulama alanı bulamadığı için amelsiz kalır).   

Beş duyumuz bizim dış dünyayla irtibat kurmamızı sağlayan şeylerdir, Salih bir düşünce ve ardından gelen iyi bir iş bizim dış dünyaya bakışımızı belirleyen etken oluyor. Güzel bir iş daha bir güzele taşır ve ameller niyetleri niyetler amelleri etkiler/tetikler.

Allah sana dünyada da ahret de güzellik versin ve seni Salihlere katsın.





__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhaba kardeşim,

malik bin nebi Yazdı:
zira boşluk bir "var" değil midir yani boşluk dediğimiz şey içinde hiç bir şey olmayan hiçr bir var olmayan bir "var" değil mi ?

Boşluk, yani hiç madde, parçacık, enerji, yük..hiçbirşeyin bulunmadığı bir hacim "yokluk" değildir.

Çünkü, uzay-zaman boşluk içerisinde de uzanır. Boşlukta kayıtlı fizik yasaları "var"dır.

malik bin nebi Yazdı:
 "son" bilim veya fizik kaidleri sonu nasıl açıklarlar son'un bir kuralı formülü var mıdır?

Hayır. Fizikte genel bir "son" tanımı yoktur. Parçacıkların ömürlerinin sonu, evrenin sonu vs. gibi çeşitli sonlar vardır.

malik bin nebi Yazdı:
Şuandaki dünyanın sonu da en başta bahsettiğin boşlukta meydana gelen ortaya çıkan gücün gücü değeri şiddeti ile alakalı olsa gerek

Evrenin genişleme hızı, parçacıkların ortaya çıkması, evrenin soğuması, temel kuvvetlerin ayrılması ( simetri bozulması) gibi evrenin bugünkü yapısının oluşmasında rol oynayan birçok faktör, büyük patlamanın hızı ile ilişkilidir.

Bu hız ya da sizin deyiminizle gücü, şiddeti,değerindeki en küçük bir değişiklik bugünkü evrenimizden çok farklı bir evrenin oluşmasını sağlardı.



__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats