Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili Metehan,

Bak, değer verdiğim ve samimi gördüğüm kardeşim! Ben namaz, zekat vs yok demiyorum, Kuran’da yok diyorum. Allah’ın buyruğunda yok diyorum. Varsa çıkarıverin diyorum.

Kuran’da sadaka ve çoğulu sadakalar, anlatılmış. Okuyan sadakanın ne olduğunu anlıyor. Sadakanın anlatıldığı surelerinin tümünün de Medenî oluşları dikkat çekiyor. Gel gör ki Kuran’da geçen zekatlara sadakayı yüklemişler. Kuran’da zekat salatın sonucudur. Salat yoksa zekat da olmaz. Salat iman Kuran’a bağlılık, zekat onun açığa vuran yüzü…

Bana salatın ne olduğunu sorup duruyorsun.. Tekrar söyleyeyim salat ve zekat vahyin tamamıdır, Kuran’ın tümüdür. İkame-i salat biten şekliyle Kuran dersi, sürekli oluşuyla inanca bağlı hayatın tümüdür.

Aslında ben “Kuran’da Salat Namaz mıdır” başlığı altında ilgili görüşlerimi detay sayılacak genişlikte anlattım. Gerçekbilgi imzasıyla asılı olan ilmi değer taşıyan başlıklı yazılar da bana ait. Bana ait olmayanlar kısır çekişmeler, muhataplara güya bildiği Arapça’sıyla caka satmalar, sahibini küçültücü hitaplar, (kardeşim önce Arapça öğren de gel… Daha isim fiil tanımıyorsun! …) gibi ve benzeri edep dışı soru ve cevaplar…Aslında Gerçekbilgi adındaki şahıs Arapça’nın elifini dahi bilmez (Dikkat! Alfabenin demiyorum.).Hoş olmayan şeyler yazmak zorunda kaldığım için arkadaşlardan özür diliyorum.

Metehan kardeşim, aslında benden salatı değil de sanki namazı anlatmamı bekliyorsun gibi.Gerçekte soruların muhatabı ben değil, Kuran’da namaz /kıyamlı şekilsel salat vardır diyenlerdir. Yalınız Kuran diyen, namaza gelince tersi dönüyor. Tepesi üstü ters dönmüş olanla ayakları üstünde dimdik yürüyen bir midir?Hangisi yolun ortasında dosdoğru yoldan şaşmadan hedefe varır! Kulaklarını kapatıp ağızlarını açıyorlar; hep soruyorlar, yalınız kendi seslerini duyuyorlar!

Disiplin diyorsun.. Namaz bir askeri eğitim değil ki.. Ben şimdi daha disiplinli olduğumu iddia ediyorum. Göz yaşı!… göz yaşı yalınız namazda; namazın rüku ve secdesinde mi akıtılabiliyor!

Çok şey yazmanın, anlatmanın faydasına artık inanmıyorum. Sizi tenzih ederim, özden anlamayan çok sözden de anlamaz. Salatın, zekatın… rukunun, secdenin… anlamları , tanımları Kuran’da bulabilirsiniz. “Salli” emrine “namaz kıl”, “ekimissalate” emrine de “namaz kıl”… Biri doğru ise diğeri yanlıştır! İkisine de muhatap Resul’dür. Salli, Allah’la olan boyutu, Ekimissalate ise inanalarla olan boyutudur salatın. Rabbini dinle, Rabbinden al inananlara dinlet!

Salatı kısaca bir cümle ile tanımlarsak; Salat, aklın Allah’a doğru irtifaıdır ki, O’na secde edelim, O’na şükür edelim, O’nun meunetini talep edelim.  Biraz açarsak; Secde iman, şükür karşılık vermek, meunet talep etmek imdat etmektir /Allah’n yardımını hak edip dilemektir..  Allah bizden ne istiyor? Aklın bunu kavrayıp teslim olması= secde; Buna vereceğimiz doğru tepki = şükür; Bu süreçte fukara /muhtaç olduğumuz yardımını talep... Bunlar = Salat. O da = Din.

Vesselam.      

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

"Ben yanlışsam, O zaman Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi   ve hatta tüm ilahiyat fakülteleri  YANLIŞ  çünkü onlarda bu mealde şeyler söyleyecekti"

Çok doğru alayınız yanlışsınız alayınız yanmışsınız.Bunların önerdikleri Allah'ın dini değil,oluşturdukları koalisyon şirk dini.İcmalarıyla (!) neyi çözmüşler hangi yaraya merhem olmuşlar ki bunlardan medet umalım.Şimdi dön foruma bir bak direkt Kurana dayanan görüşlerin kalbinde bıraktığı lezzete birde diğerlerine! Dur ama daha üstü gelecek,henüz son söz söylenmedi.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sonuçta ben Kur'anın yolundan gidiyorum. Her şeyin Kur'anda olduğu lafzını herşey  Kur'an ayetleri içindedir gibi algılamıyorum.

Bilmediğiniz konuları ilim sahiplerinden sorunuz gibi anlıyorum.

Bilmiyorsanız ilim erbâbına sorunuz. " Nahl : 4

Doğrusu:

Bilmiyorsanız /anlamıyorsanız Zikir ehline sorun!

Kimdir Zikir ehli? Başta Resuller olmak üzere Zikr'e tabi olanlar; yahudisiyle Hiristiyanıyla Müslümanıyla O'nu izleyenlerdir....

Neyi soracaklar? Resullerin ricalden (İnsanlardan) olup olmadıklarını soracaklar. Ayetleri kültüre kurban etmeyelim!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.(bakara 45)

Ayetteki "o" zamiri salattır.  Burada sözü edilen ve başkasına ağır/zor gelen salattır. Buradaki salatın şirk dinini terk, İman'a sarılmak, asıl bunun tevazu sahiplerinin  dışında kalanlara güç geldiğini, bu zor olanın, namaz olmayıp din/iman olduğunu anlamak için Bakara 143 ile Şura 13'e de bakmak lazım.

Burada salat olrak ifade edilen, Bakara 143'te Resulün üzerinde bulunduğu Kıble, Şura 13'te de Din olarak karşımıza çıkıyor. Zorluk sıfatı bu üç terimle anıldığı tesadüf olmasa gerek. Kıble bildiğiniz kıble ise buna dönmek kimseye zor gelmeyeceğini düşünen her akıl sahibi teslim eder. Nitekim namaz için de aynı şeyi söyleyebiliriz, kılanların sayısına ve kalitesine bakılırsa. Kastım tüm namaz kılanları kapsamıyor. İman ve namazlarında sadakat sahiplerini tenzih ederim. Onlar da ne kadar da az!

Esen kalın.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhabalar

16/43 ten hareketle "bilmediğini ilim erbabına sor" diyerek kişileri dinin merkezine koyma olayına ilişkin değerlendirme:

"Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, Zikir / Kur’an ehline sorun." 16/43 (y nuri öztürk)

Kalın yazı stili ile belirttiğim bölümü, Kur'an ın ilgili diğer bölümlerini dikkate almaksızın adeta cımbızlama yaparak, farklı şekilde değerlendirenlere cevap olarak;

Diyebiliriz ki ilim erbabının sorulan soruya, kasıtlı yanlışa yönlendirmediğini düşünsek bile doğruyu söylediğine dair delilimiz ne olabilir ki?

Dahası ilim erbabları kendi arasında ihtilafta ise hangisinin doğru olduğunu nasıl anlarız ki?

Dahası ilim erbabını neye göre biliriz ki?

Uzayıp gidecek bir yığın soru...!

Aslında ayeti dikkatli analiz edecek olursak, evvela Resulullah'ın sorması lazım gelmekte ki böyle anlayış ise arıza ifade ediyor. Düşünsenize Allah Resulu birilerine birşeyler soruyor öğrenmek için çok garip.

Konunun uzantısı niteliğindeki diğer ayetler ise konuyu dahada zirveye taşıyor.

"Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi sorun Zikir ehline, eğer bilmiyorsanız…" 21/7 (y nuri öztürk)

"Şayet sen, sana indirdiğimizden kuşkulanmakta isen, senden önce Kitap’ı okuyanlara sor. Andolsun, hak sana Rabbinden gelmiştir. O halde sakın kuşkulananlardan olma." 10/94 (y nuri öztürk)

Sormak lazım acaba Resulden önce kitab okuyanlara resul nasıl ve neden sorsun ki elindeki vahyin doğru olup olmadığını! Yoksa inanmada tereddütmü yaşıyor?

Belkide netice olacak bir ayet ise:

"Senden önce gönderdiğimiz resullerimize sor: Rahman’dan başka kulluk / ibadet edilecek tanrılar yapmış mıyız?" 43/45 (y nuri öztürk)

Allah aşkına akıl ve izan kabul edermi! Resul kendinden önceki resullere nasıl sorabilir?

Netice olarak diyebiliriz ki, alıntı yaptığım ayet meallerinin hepsi, Resul, beraberindekiler ve bütün muhatablarını KUR'AN a yani vahiyde anlatılanlara kanalize ediyor/yönlendiriyor. Yani sorulan soruların tamamının cevabını KUR'AN zaten veriyor/bildiriyor.

Muhabbetle...