HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: KURAN’DA SALAT NAMAZ MIDIR??? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba,

Sayin asim, henuz farkettigim bu mesajinizi  bilahire  cevaplamak arzusundayim, bulundugum yerde  sabahin 3'unu gecerken bu mesaji yaziyorum. Umarim erteleyisimi makul gorurusunuz,

Allah'a emanet. 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 Merhaba Sayin Asim.

Oncelikle bir duzeltme yapmaliyim. Namaz kilmanin onemsiz oldugunu soylemek curetkarligini gosteremem. Namaza gerekli fonksiyonlarini yukleyerek hayatina uygulayan kimsenin mutlak olarak buyuk istifadeler gorecegi kesindir.  Benim tenkitlerim sekillerin kutsallastirilmasina yoneliktir. Faydanin kaynagi seklin yapisi degil bir disiplinin mevcudiyetidir. Farkli ritueller ile ayni sonuclar mumkun olabilir. Muhammedin yasadigi ortamdaki tarzi uygulamasi en makul olanidir. Muhammed en buyuk titizliligini klasik namaz tariflerinde anlatildigi  gibi gostermemistir. Onun sekiller uzerindeki esnekligini anlayamayan sekilperest kimseler bunlarin bir tek  bicimini esas almis onu mutlak dogru olarak savunmustur. Bu farkli sekillerin olusmasi Muhammedin sekil uzerinde asiri bir ihtimam gostermediginin delillerinden biridir.

Gelelim sizin sorunuza, sayin arkadasim benim sahsim acisindan onemli olanlar o kadar gizemli hususlar degil. Kuran vahiy sureci boyunca islenen ana konular  herbirimiz icin asil olmalidir. Kisisel egilimlerimizi kontrol ederek teferruat konularinda yogunlasmanin onlemlerini almaliyiz. Henuz Kuran arastiriciligi uzerine olgunlasmamis kimselerin dogal olarak guncel nitelikli konular ilk dikkatlerini ceken konular olmaktadir. Bu aktualite icinde asil konular ihmal edilmektedir. Asil konulari       konusabilmemiz  icin oncelikle Kuran hakkindaki bir cok kanaatlerin degismesi gerekmektedir. Kuran Muhammed'e vahyolunan ve gununun niteliklerini icinde barindiran bir kitabtir.Vahiy sureci sona ermistir. Literal   bir bakis acisi  bizi yanilgilara sevkedecektir. Kuran'in tarihi sinirlar icindeki anlami  kavranilarak, onun tarih ustu mesajini tespit etmeliyiz. Bu husus kavranildiginda onemlilik siralamasi kendi kendine olusacaktir. Bu baglamda bir bakis acisi olusmadan onemlilik siralamasi yapmanin da cok buyuk bir ise yarayacagini   sanmiyorum.

Allah'a emanet

 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

Nasrettin hoca ile kafa bulmak isteyen cemaat birgün hocaya ısrar ederek 'lütfen hocam gel bize bu cuma vaaz ver!'ilkin hoca kabul etmez ama yoğun istek üzerine peki der bu cuma gelicem.

cuma günü cemaat merakla hocayı beklemektedir ve hoca görünür ağır adımlarla kürsüye çıkar.cemaat hocaya hoca cemaate bakar uzunca...ve hoca şöyle başlar söze;Ey cemaat size ne diyeceğimi biliyormusunuz?cemaat şaşırır ilk başta,şaşkınlık geçince hep bir ağızdan 'bilmiyoruz hocam'derler.bunun üstüne nasrettin hoca 'nasıl cemaat bu,hiç hayatımda bu kadar cahil cühela cemaat görmedim,akılsız şeyler daha kendilerine ne diyeceğimi bilmiyorlar'diye diye cemaatin arasını yararak kalkıp gider.

cemaat şaşırmıştır bu işe,lakin hocayı tekrar davet etmek isterler.evine giderler.ilk başta yine hoca teklifi kabul etmesede ısrar üzerine 'peki gelicem bu cuma' der.cuma günü gelir cemaat beklemektedir.hoca görünür ağır adımlarla kürsüye çıkar.hoca cemaate cemaatte hocaya bakar uzun uzun.ve hoca konuşmaya başlar;'ey cemaat size ne diyeceğimi biliyormusunuz?cemaat bu sefer tedbirini almış olduğundan hep bir ağızdan cevap verir 'biliyoruz hocam'.hocada birden şiddetlenir ayağa kalkıp cemaatin arasından çıkarken söylenir 'nasıl cemaatsiniz yahu madem biliiyorsunuz beni neden çağarıyorsunuz!'diyerek çıkar camiden.

cemaat yine şaşkındır.ama hocayı son kez çağarmak için evine yeniden giderler,yine ısrar ısrar hoca 'peki der yine gelicem'.cuma günü gelir,bu sefer dersini iyi çalışan cemaat hoca gelmeden anlaşır cevap üzerinde.hoca görünür tekrar yürür ağır ağır kürsüye ve söze başlar 'ey cemaat size ne diyeceğimi biliyormusunuz?'hazırlıklı olan cemaatten bir sözcü bıyık altından gülerek cevap verir 'yarımız biliyor yarımızda bilmiyor hocam'.bunun üstünede nasrettin hoca kendine has uslübu ile cevap verir:'iyi o zaman bilenler bilmeyenlere anlatsın'.....

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
Mana Eri
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2008
Gönderilenler: 38
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mana Eri

Vay ki,

Gelenekle beraber Hak'da inkar edilmiş!

Yazık ki, Hakkı inkar edenler  mümin sayılmış.

Hak beni işret sofrasından kalma iblislerden beri kılsın...

Alnımda secde izi daim olsun

 



__________________
Tavukseven
Yukarı dön Göster Mana Eri's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mana Eri
 
kuranyeter
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 04 subat 2008
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 204
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kuranyeter

Kıyamet 31-32 vela saddaka vela salle velakin kezzebe ve tevella.

ne salat etti ne tasdik etti tam aksine yalanladı ve yüz çevirdi.

salat etmekle yüz çevirmek zıt tasdik etmekle yalanlamak birbirinin zıddıdr.yüz çevirmenin tersinin destek vererek yönelmek olduğu açıktır.

Bakara-157-İşte böyleleri üzerine Rablerinden salavât/destekler/  ve bir rahmet vardır.ayete göre yine salatın destek olduğu açıktır.

şimdi yazacağım salat kavramı hakkında görüşü kurana uygun olan istekuran.com sitesinden alıntıdır.

Salât” sözcüğü  yapı olarak görünüş itibariyle “saly” ve “salv” köklerinden türemiş olabilir. Dilbilgisi kurallarına göre her ikisi de olabilir. Zira her iki sözcük de “nâkıs”tır. Yani son harfleri harfi illettir. Dikkat çeken bir husus da “salv” kökünden olan kalıpların çekimlerinin bir çoğunun “galb” neticesi “ya” ya dönüşmesidir. Ki, üzerinde ciddi bir araştırma yapılmazsa bu bir çok karışıklığa neden olabilmektedir.

 Biz Arapça’daki bu mastarlar üzerinden tahlil ve anlamını açıklayalım. Birincisi:
Saly: Ateşe atmak-ateşe girmek anlamına gelir. Bu mânâda  el Hakka suresi   31.âyette kullanılmıştır:
“Sonra cahime (cehennem) sallayın onu. (sallûhû)”
Bu kökten türemiş olarak ve bu anlamda Kur’ân’da “islavhâ, yeslâ, veseyeslavne, seüslîhi, layeslâhâ” gibi farklı kalıplar ile bir çok kez yer alır.
Türkçe’deki sallamak ve yaslamak sözcükleri de Arapça’daki “Saly” sözcüğünden gelmiştir.
İkincisi:
Salv: İsim olarak uyluk, fiil olarak “uyluklamak” yani uylukları hareket ettirmek demektir. Ki kişi herhangi birisinin sırtındaki yüke veya herhangi bir hayvana yüklenmiş ağır yüke destek vermek isterse uyluğun (bacağın diz ile kalça arasındaki bölümünü) birini kaldırır, uyluğu yatay haline getirip yükün altına uzatır, destek sağlar.
 
 “Salât”  sözcüğünün aslı “salvet”tir. Kelime nakıs (sonu harfi illetli) olduğundan genel dilbilgisi kuralları gereği “salât” şekline dönüşmüştür. Bize göre “salât” sözcüğünün kökü kesinlikle “salv” dır “saly” değldir. Zira kelimenin çoğulunda kelimenin asıl harfi olan  “vav” açıkça ortaya çıkmakta; çoğulu “salavât” olarak gelmektedir. Bunun bir  çok örneği daha vardır. Meselâ “gazâ/savaştı” sözcüğü aynı konumuz olan “sallâ” (mastarı salât’tır) sözcüğüne benzer. Onun mastarı “gazve”, Gazve’nin çoğulu “gazevât” olarak gelir. Diğer fiil çekimlerinde de “gazâ”nın “vav”ı, ya “ya”ya kalb olur yahut da düşer yok olur.
 “Saly” sözcüğünün anlamı ile “Namaz, dua yakarış, çaba, gayret, destek” anlamları arasında herhangi bir anlam ilişkisi kurmaya da imkanı yoktur.
 Eğer  “salât” sözcüğünün kökünün “saly” olduğunu varsayarsak çok enteresandır ki Kevser suresindeki “salli” emrinden “onu ateşe at” ve Ahzab suresi 56. ayetteki “sallû aleyhi” den de Muhammed’i ateşe sallayın, atın” anlamı çıkarmamız gerekir.
Doğal olarak sözcükler yan anlamlara kayarlar. Ama hep ana eksen etrafında olur bunlar. Kesinlikle ana eksen kaybolmaz. Ki örneklerini “Nahr, Ebter” sözcüklerinin tahlillerinde görebilirsiniz.
Tamam böyledir ama  yine de bu çok ciddi meselede her insanın zihninde bir “acaba” mutlaka kalır. İşte o istifhamı Kur’ân zihnimizden çeker alır. Zira “Salv, Sallâ, salât” sözcüğünün açık anlamı 75/Kıyamet suresinin 31, 32. âyetlerinde çok bariz olarak açıklanmıştır. Ki orada bu sözcüklerin karşıt anlamları da verilmiştir. Şöyle ki: “Felâ saddaqa velâ Sallâ velâkin kezzebe ve tevellâ =  O, ne tasdik etti ne de çaba harcadı/destekledi. Ama yalanladı ve geri durdu.” Âyette dört eylem yer almış, ikisi diğer ikisinin karşıt anlamı olarak gösterilmiştir.  Âyette “saddaka”nın karşıtı “kezzebe” Yani “tasdik etmenin” karşıtı “tekzib etme”; “sallâ” fiilinin karşıt anlamı olarak da “tevellâ = sürekli geri durmak, sürekli yüz dönmek, lakayt kalmak, ilgisizlik, pasiflik, ve yapılmakta olan girişimleri kösteklemek ” fiili gösterilmiştir. “Tevellâ” sözcüğü kalıbı itibariyle süreklilik anlamını taşır. Buradan hareket edersek “sallâ”, “tevellâ”’nın karşıtıdır. Yani anlam olarak  “destek olmak, seyirci kalmamak” anlamındadır.
http://www.istekuran.com/index.php?page=8c3bb2e15d9fc663f0e0 522ef168dc9a&id=26
 
sevgili hanifler salat konusunda bu görüş doğrumudur bu konu kuran daki salat konusuna bir çözümmüdür.
 
selam ile


__________________
Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
Yukarı dön Göster kuranyeter's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kuranyeter
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

kuranyeter kardeş başka yönden sordu bende kurandaki salatın namaz olduğunu, zekatın sadaka türünden olduğunu ve namazın günde 5 vakit olduğunu söyleyen bir yorumu size sunmak istedim......

'namazı istikametle kılın,zekatı gönlünüzden koparak verin(1),Allah'a rükü edenlerle birlikte sizde rüku edin(2)!' bakara 43

1=ita'nın i'ta'dan farkı,birincisinin "gönülden gelerek verme" yan anlamını taşımasıdır(92:18)zımnen:arınmanın bedelini ödeyin!yalnızca "karşılıksız vermeyi" değil, ondan daha öte "arınmak için fedakarlık etmeyi" içerir.zekat için ayrıca yorum: 

müzzemmil süresinin 20.ayetinde geçen;'...şu halde ondan, kolayınıza gelen kadarı ile okuyun, namazınızı kılın, arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli ödeyin....(1)

(ZEKAT,1=bu ayet muhtemelen kuran'da zekatın "verme" yardımcı fiiliyle kullanıldığı ilk yerdir.zekat kuran'da hem "vermek" yardımcı fiiliyle (atu'z-zekat), hem "yapmak" yardımcı fiiliyle (lizzekati failun), hemde yardımcı fiilsiz olarak tezekka,yetezekka,zekka(91:9) formlarında gelir.yalnızca "karşılıksız harcamak" değil, ondan daha öte "arınmak için fedakarlık etmek" anlamlarına gelir.bu da zekatın sadaka ile buluştuğu yerdir.bu mananın en belirgin olduğu ayet tevbe suresinin 103. ayetidir. "onların, ALLAH'a sadakatlerini ifade için mallarından sunduklarını kabul et, bu sayede ,onların temizlenmelerine ve inkişafına yol açmış olursun".burada, verilen şey 'sadaka' olarak adlandırılmakta, sadakanın amacınında zekat (arınma) olduğu vurgulanmaktadır. bizce atu'z-zekat formları, "arınmanın bedelini ödeyin" anlamına gelir....)(ayrıca bkz: 7:156; 27:3)   

yukarıda bakara süresinin 43. ayetinde geçen'....ALLAH'a rüku edenlerle birlikte sizde rüku edin(2)'

2= kuran'da "rüku edenlerle birlikte rüku edin" formu kullanılırken, "secde edenlerle birlikte secde edin" formu kullanılmaz.bu da bu tür bağlamlarda rükuun kulluğun toplumsal boyutu ile ilgili,secdenin ise kulluğun şahsi boyutu ile ilgili olduğunu gösterir. bu bağlamda rüku islam cemaatine aidiyeti ifade eder.    bu ayetlerin ilk muhatabı olan medine yahudileri açısından bu emrin anlamı açıktı:eğer inancınızda samimi iseniz, işte karşınızda sizin kitabınızı , peygamberinizi ve kıblenizi (ki o günlerde namaz kudüs'e yönelerek kılınıyordu) onaylayan bir topluluk var. ayrımcılık yapmayın, siz de onlara katılın ve bu katılımınızı cemaatle tescil edin!   not=ayetin muhatabını sadece medine yahudileri olarak algılasakta uygun düşer.

bakara suresinin genelde 'sabır ve namaz ile yardım isteyin.Ancak bu ALLAH'a saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.'diyerek çevirisi yapılan ayetin şu yorumu daha sağlıklı ve saftır= 'direnerek ve dik durarak yardım isteyin.(1)

1=lafzen: "sabır ve salat ile yardım isteyin!" sabır "insanın nefsini dizginlemesi" ,yani direniştir.(bkz=ilk geçtiği 103:3) yılgınlık, korkaklık, çöküntü, ve dert yanmanın zıttıdır(rağıp).Salat'la ÜÇ ŞEYDE KASTEDİLMİŞ OLABİLİR: şer'i manası olan "namaz", sözlük manası olan "dua", kök manası olan "dik duruş". buna göre şöyle bir yorum getirilebilir; namaz duanın canlanmasıdır, dua kulun ALLAH'a dayanmasıdır. Salat'ın türetildiği es-sala "bir şeyi dik tutan şey" dir. otururken ve ayaktayken insanı dik tutan kemiklere de denir(bkz: 87:15)

'rabbinin adını hatırda tutan da,salata duranda (kurtuluşa erecek)(1)..ala süresi 15.

1=Veya ; "namaz kılan". dahası , kök anlamının yardımıyla: "destek olan" veya "esas duruşunu koruyan". salat'ı sadece "namaz" ile karşılamak yerine,asli haliyle bıraktık.zira salat,Kuran'da GERÇEK BİR ÇOKANLAMLI  kavram olarak yer alır. Ekame fiili ile birlikte , "namaz ibadetini hakkını vererek kılmak", Maide 12' de "destek", Maide 58 'de "din ve dindarlık", Maide 106'da "davet", Nur 41'de kuşların salatı olarak  "yaratılış amacına uygun hareket etmek", Meryem 59'da "ibadet"  ve daha başka manalarda kullanılmıştır(bkz= 2:3 ,5:58 ,107:4)

burada "zikr" ile yan yana kullanıldığı için ikinci bir mef'ul ile geldiği Taha 14' teki  ekimi's- salate li-zikri (adımın anılıp şanımın yücelmesi için tüm destek ve çabanı seferber et) ibaresini andırmaktadır. A'la süresinin 9 ve 10. ayetindeki zikra ve men yahşa ile 14-15'teki  men tezekka ve salla  arasında sıkı bir irtibat vardır. Salat'ın gerçek anlamını bulmamızda bu pasajdaki kavramsal karşıtlıklar yol göstericidir. men yahşa (10) ile  el-eşka (11) nasıl zıttiyet ilişkisine sahipse, yasla (12) ile salla (15) da kökenleri bir olmasına rağmen manaları zıttır. birincisi "ateşi desteklemek için cehennemin göbeğine dikilmeyi" ikincisi ise "ALLAH'a -özünde kendine- destek için esas duruşu korumayı" ifade eder. zımnen: 'cehennemle doğrulmak istemeyen namazla doğrulsun' mesajını içerir. zira  salleytu'l-ud, "değneği ateşte doğrulttum" demektir. es-salvu, "insanın dik oturmasını sağlayan oyluklar veya dik yürümesini sağlayan omurga" anlamına gelir (lisan ve tac). ALLAHU A'LEM!

devamı inşallah gelecek..................................

doğruyu bulmamız için ALLAH bize zihin açıklığı versin arkadaşlar...

müminlerin işleri aralarında iştişare iledir,düşündüklerimizi paylaşmalı ve hiçbirimiz diğeri hakkında art niyet arayarak zanna düşmemeliyiz.(hucurat süresi 12)

 

 

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

'Namazlarınızı(1), özellikle en ideal namazı(2) kılmaya gayret edin (3) ve ALLAH'ın huzurunda gönülden bir bağlılıkla durun!(4)'Bakara suresi 238

1=boşanmayla ilgili hükümlerin ardından söz namaza getirilir.bir yorum yaparsak; zira namaz gök dikişidir. dünya astarını ahiret atlasına günde beş yerinden(2 ve 3 diyende vardır..inşallah 5 için yapılan yorumu birazdan getireceğiz) dikmektir.hayat ancak bu sayede ruhsuz bir ceset olmaktan kurtulur.

2=Bizim "en ideal namaz" olarak karşıladığımız  es-salati'l-vusta  ibaresi hakkında Şefkani tam on sekiz görüş zikreder.görüş farklılıkları  "orta"  anlamına gelen  vusta  kelimesinin yorumundan kaynaklanır.bu ikindi veya akşam namazı olarak tevsir edilmiştir. ancak  vusta  ism-i tafdil olarak  "en ideal ve en faziletli"  anlamlarına da gelir. DOĞRUSU BU KONUDA BİR GÖRÜŞ BİRLİĞİ YOKTUR ve buna zorlayacak bir delil de yoktur.ayette kesin ve net olarak bir tek namaz kastedilmez.nasıl ki kadir gecesi ramazan içerisinde gizleniyorsa , "orta namazı" da bütün namazlar içinde gizlenmiştir. mamafih bu namazı aramak için tüm namazlara itina gösterilmelidir.sözün özü: tüm namazlar bir namazı kılmak için kılınır.....

3=ayette geçen  kanitin "gönülden bağlılık", "kayıtsız şartsız teslimiyet" anlamına gelir. bu kelimeyi "susmak" olarak yorumlayanlar Buhari ve Müslim' de geçen Zeyd b. Erkam rivayetini delil olarak gösterirler,şöyle ki;"biz daha önce namaz içerisinde gerekli olduğu zaman konuşuyorduk. bu ayet indikten sonra susmakla emrolunduk ve namazda konuşmak yasaklandı."  bu ayetten beş vakit namazın anlaşılması için şu yorumlar vardır; salevat çoğuldur ve ayrıca dilde ikil formu olduğu için Arapça'da çoğul en az üçtür.bir de orta namazı, toplam dört eder.ama dört rakamının ortası olmayacağı için  salevat  çoğulunu mecburen dört olarak anlamak gerekir.orta namazıyla birlikte beş eder.

 

bu da kuran da beş vakit namazın olduğunu düşünenlerin yapmış olduğu yorumlardır.bu anlamı (rencide etmek istemem ,art niyet aramam)yani kuranda  beş vakit namaz olduğu muhkem bir dil ile anlatılmaz iken-kaldıki;"namazdan bir hayli bahsedilmesine rağmen"böyle zorlayıcı bir düşünce filtrelemesi bana sağlıklı gelmiyor.kaldıki sağlıklı gelenleride hiç bir şekilde yadırgayamayız dinde zorlama olmadığından.ama bu fikirlerimizi paylaşmak,kendi düşüncelerimizin kuran ile daha tutarlı olduğunu karşıt görüşlülere anlatmak ile karıştırılmamalı...

'O kullar ki;sözün tamamını dinlerler ve en güzel olanına uyarlar...'Zümer süresi 18

bu ayette bildirildiği gibi insanları evrensel bir dilde olgunluk içerisinde dinlemek gerektiği ne güzelde anlatılıyor.

Doğruyu bulmamız için bize yeterli olarak "kuran-ı kerim"i indiren,bize verdiği akıl ile herşeyi sorgulamamızı bildiren,doğruyu yanlıştan ayırabilme özelliğini bizlere aşılayan,bize doğru olarak yolumuzu bulabilmemiz için kitabını rehber olarak gönderip, bizi tane tane, ağar ağar, anlaya anlaya, sabır ile yetiştiren gökleri ve yerleri boşuna yaratmayan yüce ALLAH'a sonsuz hamdler olsun............

 

'Denize giden yolu bilmeyen,nehri kendisine kılavuz edinmelidir!'

hanif bir şekilde olan tüm müslüman dostların, rahmet denizine gidebilmesi dileğiyle.................................. ......sağlıcakla

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

Bıisim Allah erRahman erRahim

Allah ın izni ile...

aşağıdaki yazımı başka bir forumda yazmıştım. tekrarlamak istiyorum.

----------------------------------------------------

bakara 238 türkçeye yanlış tercüme edilmiştir...

 

 

aşağı kutudaki yazımı internette bir forumda yazmıştım. az öncede diyanet işleri başkanlığı nın tüm birimlerine (yazının özünü) e-mail geçtim. sizler ilede paylaşmak istedim.

 

gönderen: 05 ekim 2008 20:57  |  Kayıtlı IP ____________________________________________________________ ____________________________________________________________ _____________________________

aleykümisselam

 

şu insanoğluna hayret ediyorum yahu... gerçi Allah ın müsaadesi kadar her şey gelişir ve ilerler. neyse...

 

ilk önce kısa ve öz bir giriş yapacağım ve sonra, umarım, bu salat-ı vusta konunuza bir nokta koyacağım. lütfen okuyun:

 

Allah, insanoğlundan, günün belirli zamanlarında kendisine ibadet edilmesini istemektedir. uyku(nun en tatlı kısmın)dan feragat edip  gece ibadet etmeni, öğlen vakti dinlenme faslından feragat edip ibadet etmeni, akşam vakti de gezme ve eğlenme veya zamanını boşa harcama durumlarından feragat edip ibadet etmeni istemektedir. geri kalan vakitlerde ihtiyacın olan uykuyu karşılar ve geçimin için çalışırsın.

 

şimdi gelelim konumuza, salat-ı vusta nın anlamına. inanırmısınız daha bir saat öncesine kadar salat-ı vustadan haberim yoktu. (artık namaz ile niyaz ile ne kadar ilgiliyim anlarsınız...) internetten yaşar nuri öztürkün mealinden kendimce bir sonuç çıkarttım. (bakara 238, 239)  {[(bence bu iki ayetin yeri burası değil. daha aşağıda veya daha yukarıdamı veya veya başka bir suredemi onu bilmem. bu benim fikrim. neyse konuya gelelim...)]}   

 

salat-ı vustanın tam anlamı: herhangi bir seyahat sırasında veya gezmede veya alışverişte yani belirli bir amaç için hareket halinde isen ve ibadet vakti denk geldi ise dur, mola ver, alışverişe ara ver ve ibadetini yap. seyahat halin gece olabilir, gündüz olabilir veya akşam vakti olabilir. bu seyahat halinde herhangi bir tehlike veya korku görmediğinde mola verip ibadet et.

 

fakat herhangi bir risk varsa

 

bakara 239. Fe in hıftüm fe ricalen ev rukbana* fe iza emintüm fezkürullahe ke ma allemeküm ma lem tekunu ta'lemun

 

demektedir.

 

hadi kolay gelsin...

 

sağlıcakla kalın.

 

mehmet rende

 

...

 

-------------------------------------------

sağlıcakla kalın...

 

mehmet rende

 

...

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 
HAKgelenek
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HAKgelenek

mert8 yazdı.

şimdi gelelim konumuza, salat-ı vusta nın anlamına. inanırmısınız daha bir saat öncesine kadar salat-ı vustadan haberim yoktu. (artık namaz ile niyaz ile ne kadar ilgiliyim anlarsınız...) internetten yaşar nuri öztürkün mealinden kendimce bir sonuç çıkarttım. (bakara 238, 239)  {[(bence bu iki ayetin yeri burası değil. daha aşağıda veya daha yukarıdamı veya veya başka bir suredemi onu bilmem. bu benim fikrim. neyse konuya gelelim...)]}   

 

salat-ı vustanın tam anlamı: herhangi bir seyahat sırasında veya gezmede veya alışverişte yani belirli bir amaç için hareket halinde isen ve ibadet vakti denk geldi ise dur, mola ver, alışverişe ara ver ve ibadetini yap. seyahat halin gece olabilir, gündüz olabilir veya akşam vakti olabilir. bu seyahat halinde herhangi bir tehlike veya korku görmediğinde mola verip ibadet et.

 

fakat herhangi bir risk varsa

 

bakara 239. Fe in hıftüm fe ricalen ev rukbana* fe iza emintüm fezkürullahe ke ma allemeküm ma lem tekunu ta'lemun

 

demektedir.

 

hadi kolay gelsin...

 

sağlıcakla kalın.

 

mehmet rende

 

 

kuranyeter yazdı.

selam.

isim tamlaması:

birbirinin manasını tamamlamak üzereiki ismi yanyana getirmekle yapılan terkipe isim tamlaması denir.

arapçada buisimlerin baştakinemuzaf ikincisinemuzafun ileyh,meydana gelen terkibede izafet terkibi denir izafet terkibi türkçeye çevrilirken genellikle önce muzafun ileyh sonrada muzaf tercüme edilir.

muzafun ileyh bağlanırken..in,ın,...un,ün takısı alırmuzaf cümledeki yerine göre hareke alır,yani fail olduğunda merfu yada mef'ulolduğunda mensup,harfi cerden sonra geldiğinde mecrur olur.muzafunileyh in isesonu hep mecrurdur(esredir)akılda tutulması ve unutulmaması gereken önemli noktalar şunlardır.

1.muzaf başta el takısı(elif,lam)sonunada esre alır.

2. arapçada türkçenin tersine muzaf başa muzafun iley sona gelir.

kalemun velede. çocuğun kalemi gibi.

sıfat tamlaması:

bir şeyin  nasıl olduğunu gösteren kelime sıfattır.küçük büyük güzel gibi

arapçada bir ismi yada varlığı sıfatlamak için önce o sıfatlanacak isim yada varlık yazılır.sonra yanına sıfat konur. sıfatlananyani vasfedilen,anlatılan kelimeye mevsufdenir.

zamirlerden ve özel isimlerden başka bütün isimler sıfat olabilir.

örnek kalemun kebir büyük kalem

veledun kebir büyük çocuk gibi.

bu terkibe sıfat tamlaması denir^

'mevsufönce sonra sıfat sonra gelir sıfat asla mevsufun önüne geçemez.

 

bu konuları daha yaygın çalışabilirdik ama arapça örnekleri yazmada sorun yaşadığım için devam edemiyorum ama bu kadar yazıdan bile Salat-ı Vusta nın  bir isim değilde sıfat tamlaması olduğu görülmektedir tıpkı kuranın başka ayetlerinde geçen orta ümmet;(ümmeten vasaten) gibi.

değerli arapça uzmanlarımızın da katkıda bulunmalarını ve bizlere bu konuda yardımcı olmalarını bekliyoruz.

selam ile

sayın haktansapmaz sizinde yazınız vardı ama asamadım kusura kalmayın.

salat ı vustanın sıfat tamlaması olduğu açıktır salatın da tanımı ortada sorulacak çok sual var ama site kurallarına uymak adına soramıyoruz umarım ne dediğim anlaşılmıştır.

selam ve dua ile



__________________
Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Yukarı dön Göster HAKgelenek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HAKgelenek
 
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

Bıisim Allah erRahman erRahim

Allah ın izni ile

edebiyatım iyi değildir, ayrıca arapça okumam yazmam yoktur.

benim niyetim salat-ı vusta nın anlamını verebilmektir. 1400 küsur yıl önce arapçada sıfat veya isim tamlaması diye bir şey yoktu herhelde... 7 veya 14 harfte bunları arayamazsınız değil mi?

suudi arabistan da işçi olarak çalışıyorum. burada 10  12 suudluya anlamını sordum. bazıları hesap yaptı "ikindi namazı" dedi, çoğuda "bilmiyorum" dedi.

salat-ı vusta nın türkçemizde güzel bir karşılığı var sanırım: "gezi namazı" (daha türkçemizdeki isim veya sıfat tamlamalarının ne anlama geldiğini bilmiyoruz. arapçayı nasıl açıklayabileceğiz?..)

Allah a emanet olun

mehmet rende

...

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 

<< Önceki Sayfa 72 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats