Aman, Değerli Dostlar! Dikkat!

Tahrif ve tahrib gücü sapkın akımlar var; bunlardan hiçbirinin yolu hanif müslümanlara uygun değil....(semazen)

selam semazen kardeşim

yönetici, bora beye ait yazıyı silmeden önce bende okumuştum.Doğrusu bora kardeşimizin verdiği ayetleri derhal araştırmaya aldım.(kasas-46,secde/3,yasin/6 ve maide/19) zaten geçenlerde kasas süresinde okuduğum 46 ıncı ayeti kerime kafama takılmıştı.bunu araştırıken mezkur yazı geldi.iyi ki de geldi...bu ayetlerde anladığım kadarıyla mekke(veya araplara) ye daha önce uyarıcı gelmediğidir.O halde kabe(veya beyti-yani fiziksel anlamda) yi Hz.ibrahim ve İsmail inşa etmemiş ,Hz.İbrahim zürreyetinden bir kısım kimseleri o vadiye (mekke ye) yerleştirmemiş.(  veya ziraat yapılmayan vadi-yer orası değil..eğer fiziksel anlarsak).

Konu için pek çok kaynak karıştırdım.(fahri razi,elmalı,mevdudi,fizilal gibi) hepsinin yorumu aşağı yukarı aynı.yani ..''ataları DAHA ÖNCE uyarılmamış kavme..'' ibaresini Hz.ismailden beri ..uzun zaman,uyarılmamış yargısı var.Oysa benim anladığım Araplara(veya Mekke ve civarına) hiç uyarıcı gelmediğidir...(doğrusunu rabbimden niyaz ediyorum)..Eğer araplara(veya mekke ve civarına) uyarıcı gelmediği kanısı doğru ise Bora bey  ve fikirdaşlarının  üne sürdüğü kanıtlarda otomatikman doğru olur..Böylece büyük bir kandırmaca ortaya çıkar tarihi bir yanılgı olarak tarihe geçer,bizim Hacc ,Kabe ,anlayışımız....

Ayrıca bora beyin fikirlerini yada alıntıladığı yerlerdeki bilgi ve belgelere aynı ilmi seviyede cevap verilmelidir...damgalayıp,vay efendim bunlar tehlikeli düşünceler,dış mihrakların oyunu,bizi bölmek istiyorlar deyip fırlatmak,acize bir iştir.Kurani hakikatlere asla sığmaz..avami olur...yobazlık olur...

sayın yöneticinin  o yazıyı silmesini anlayabilmiş değilim.Oysa benim beklediğim yukarıda numaraları verilen ayetlerin ,yapılabiliyorsa hakkaniyetli müzakaresi idi.öyle ise semazen kardeşim bu tahrip gücü yüksek bombayı imha ettki huzura kavuşalım.

selam ve dua ile

Semazen Yazdı: Aman, Değerli Dostlar! Dikkat! Tahrif ve tahrib gücü sapkın akımlar var; bunlardan hiçbirinin yolu hanif müslümanlara uygun değil....

Kesinlikle yerinde bir tespit ve gerekli bir uyarı.

Bu Sapkın Akımın Liderleri kendi anlayışlarını yine kendi elleriyle çarpıttıkları ayet meallerine giydirip modern bir din oluşturma hevesindeler.

Bu heves ile kendilerine malzeme olabilecek ayetleri özellikle seçmekteler. Bu ayetlerdeki birtakım yanlış meallendirmeleri ve anlaşılmaları bahane ederek bu açık kapıdan saldırıya geçmektedirler. Bu esnada konuyla ilgili diğer ayetleri tabiki es geçmektedirler.

En sık başvurdukları bir diğer yöntem ise kavramların üçüncü-dördüncü anlamlarını özel olarak seçtikleri bazı ayet meallerine uymasa da uyarlamaktır. Salat’ı ikamenin pratik ve güzel bir uygulaması olan Namaz konusunda olduğu gibi.

Şimdi gelin bu sapkın akımın metodunu bir örnek üzerinde görelim. Konu Zekat.

Bu Sinsi Kur’an Düşmanlarına göre Zekat Kur’anda sadece mali bağlamda olmayan Arınma anlamında kullanılmışmış. Lütfen önce bu yazıyı okuyunuz.

Zekat kök anlam itibarıyle arınmadır ama zekat aynı zamanda mali arınmanın da adıdır. Bu mali arınma Son peygamberimiz tarafından asgari kırktabir olarak pratize edilmiştir. Bize ulaşan bilgi böyledir. Bu bilginin Kur’ana aykırı hiçbir yanı bulunmamaktadır. Nasıl ki Namaz Salatın Pratik bir ifadesidir, Malın en az kırktabirini dağıtmak da Mali Arınmanın pratik bir ifadesidir.

Mali Arınma gerçekten bu kadar önemli midir? Malı ne kadar çok sevdiğimizi, onu edinmek için nasıl da ömrümüzü ve bütün enerjimizi seferber ettiğimizi göz önünde bulundurursak bu hususun ne kadar ehemmiyetli bir sınanma aracı olduğunu anlarız.

Şimdi tekrar linkini verdiği yazıya dönelim.Lütfen yazıya dikkatlice bakınız. Çarpıtma en başta başlıyor. Öncelikle bilmeliyiz ki zorunlu sadakanın ismi Mali Arınmanın da yolu olan bildiğimiz anlamda Zekattır. Bağış ve Hediye ise zorunlu olmayan ama kuvvetle tavsiye edilen bir sadaka çeşididir. Bu bir insanın daha güzel bir Müslüman olması için gerekmektedir. “Kur’anda sadaka, bağış ve hediye var. Demek ki zekatın mali yönü yoktur” önermesi saçmalıktan ve cahillikten başka bir şey değildir.

Şimdi o yazıya bir daha bakalım. Kaç ayet var? On. Pekala kaç ayette kavram ZEKATE formunda? Bir.

Diğer ayetlerde zaten kelimenin mali konularla alakalı olmayan “Arınma” olduğunu kabul etmeyen yok. O halde konunun zekat olduğu bir yazıda ZEKATE/ZEKATİ formundaki 25 ayetten sadece birisini ele alarak –ki onu da çarpıtarak-  alakasız formdaki ayetlere geçiş yapıp “bakın işte Kur’anda Zekat manevi anlamda arınmaktan ibarettir” demenin mantığı nedir?

O 25 ayetten malzeme olarak seçebildikleri birtek ayeti bakın nasıl çarpıtmışlar:

41:06-07 De ki: "Ben ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın bir tek ilah olduğun vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağrifet dileyin. Ortak koşanların vay haline! Onlar ZEKATI VERMEZLER; ahireti de inkar edenler onlardır."

Bir müşrik zekât verirse bu onun ahirete inandığını mı gösterecek?

Bu sapkın kişilerin ayeti nasıl da tersinden okuduğunu gördünüz mü? Müşrik olan kişiler Zekat verince Ahirete inanmış mı olacaklar? Ne alaka? Ahirete de inanmayan müşrikler zekat verici değillerdir. Ayette söylenen bu. Hem bu ayette zekat yerine arınma yazın bakalım nasıl bir anlam çıkıyor? Onlar Arınmayı Vermezler !!!

Siz bir kavramın Kur’anda ne anlamda kullanıldığını öğrenmek için o kavramın geçtiği tüm ayetlere bakmaz mısınız? Bunların işine gelmemiş ki bakmamışlar.

Örneğin aşağıdaki ayette zekat yerine arınma yazın bakalım, nasıl bir sonuç çıkacak.

Rum Suresi 39. İnsanların malları içinde artsın diye faiz  olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.

Mali bir ibadeti, Peygamberimizin Kur’andaki bir emri pratize edişini imha etmek isteyenler acaba yukarıdaki ayeti neden incelemeye değer bulmadılar dersiniz?

Diğer ayetleri buradan okuyabilirisiniz.

Sözün özü, bizler “Yaşayan Sünnet” formunda bizlere ulaştırılan aynı zamanda Kur’anda Emredilenlere de birebir uyan uygulamalara sahip çıkarız/çıkmalıyız.  Manen arınmanın yanında bildiğimiz anlamda Zekat ile mali açıdan arınırız. Namaz ile Rabbimizi anar ve bağlantımızı tazeleriz. Hacc ile Müslümanlığın yeniden yeşerdiği o güzel mekanları ziyaret eder, orada Müslüman kardeşlerimizle müzakere eder, Rabbimizin bir emrini böylece yerine getiririz.

Bence muhalif kanattaki arkadaşlar öncelikle bu sayfadaki açmazları gidermeli ve sorulara yanıtlar vermelidirler. Linkini verdiğim sayfadakine ek olarak konuyla alakalı daha bir sürü üstü örtülü kalan konu ve yanıtsız soru varken ısrarcılıkla aynı şeyleri yazmanın ve aynı yerde inatla dönüp durmanın kime ne yararı olabilir? (Sözüm araştırmacılara değil sabitlenmiş ve bu işi kendine görev edinmiş olanlaradır)

Siileri, sunnileri elestirip Kuran olcusune cagirdiklari icin tahrip gucu yuksek fikirliler diye cagrilan HANIFLER, ne yazikki ayni hataya dusmuyormu ? Neler oluyor. Hanifler yobazlasiyormu . Yazinin bir kismini bende okudum. Neden bu kadar korkutucu geldi. Tarikatcilarin dustugu hataya nasil dusuluyor.

Varsa yaziya bir cevap verilmeli, yoksa yoneticiler bu yaziyi yazanin sahsi gorusudur diye not dusup yazi asilmalidir. Elestirdigimiz insanlar gibi olmayalim. Boranin yazisi tekrar asilmaldir. Hanifler hic bir zaman tarikatcilar ve mezhepciler gibi olmamalidir.

Fikrilerini Allahin kitabindan alanalr her ne olursa olsun, hic bir firkiden korkmamalidir . Yanlis mi dusnuyorum. Bu forum yazilari sayesinde bana bile cesaret geldi. Yazi Kurandan delil getiriyordu. Yine Kuran ile cevaplandirilmaldir.

Lutfen Hanifler, yobazlasip fikre sansur uygulalamli. Yoksa sizlere ayni elestiriyi yapanlardan ne farkiniz kalir.  Yonetici Alperen bey, altina serh koyarak bu yaziyi tekrar asmalidir. 

Bir çok forumdan atıldım. Onun için yasaklanmanın insanı nasıl kahrettiğini bilirim. Ama forum sahiplerini suçlamadan önce "Neden benim başıma geliyor?" diye düşündüm çok kere. "Çok mu aykırı fikirliyim? Doğruluğuna inandığım fikirler aslında yanlış mı?"

I-ıh. Özeleştiri çabam beni kesmedi. Yasakçıların ilkel kafalı olduğuna karar verdim.  

"İslamicity"de İslama yeni geçenler çoğunluktaymış. Benim fikirlerim onların İslam hakkında yanlış izlenimler edinmesine hattâ İslamdan vaz geçmesine yol açabilirmiş. Öyle denip forum sorumlusu tarafından uyarıldım. "İsterseniz beni atın; doğrularımdan ödün veremem," deyince... atıldım. 

"Basörtüm.net"te başörtüsü zulmü denip duygu sömürüsü yapılıyordu. Ben Kur'anî gerçek te Kur'anî gerçek deyince... atıldım.  

"19.org"da Edip Bey'e ters düştüm. Örneğin tesettür ve çok eşlilik konusunda. Edip Bey Dücane Cündioğlu'na cevaben yazdığı Başdürtü adlı  uzun makalesinde fikirlerimden yararlandığını söylüyor ve bana teşekkür ediyordu ama benimle tartışırken kendisini hafakanlar basıyordu. "Modern yobaz"dım ona göre ben. Bana göre ise o, "ilkel kafa"ydı.

"Hac izlenimleri"mden son derece etkilendi. Makaleler bölümüne asmak için izinimi istedi. "Olur," dedim ama başka bir katılımcının tesettürle ilgili iddiasına cevaben aynı foruma astığım iletim Edip Bey'i yine çileden çıkardı. İki üç aydır oraya da giremiyorum.

Şimdi e-postama "19.org"dan duyurular geliyor. Makaleler bölümündeki "Hac izlenimleri"ne yöneltilen olumlu-olumsuz eleştiriler duyuruyor. Cevap veremiyorum.

Bora'nın yazısına gelince, okumadım. Bora'nın çoğu yazısını okumuyorum çünkü önyargıyla yazıyor gibi gelir bana. Ben ise "Allah ne diyorsa o!" demeyi nerdeyse beynine, kalbine kazıyan biriyim. Allah ne derse o! Önyargı, son yargı yok. Allah ne diyorsa o!

Ama kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Kahroluyorum. Silinen yazı Bora'nın değil de benim yazım sanki.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Nedense bir anda kendimi etrafimdaki tarikatcilar gibi hissetmeye basladim. Hanimlarinin bizler ile konusmasini yasakladilar. Neden mi ? Cunku Kuran dedigimiz halde, Kurani silah olarak kullanan  aslinda islami savunmayan SAPIKLAR olarak suclaniyoruz.

Bora Beyin yazinis bende okumadim. Ama birisi Kuran adina birsey soyluyorsa ve bunu Ordan ispatlamaya calisiyorsa, Kuran Merkezli dusunenler bu fikrilerden hic bir zaman korkmamalidir. Suzi ve Hasan Beyin kaygilarini paylasiyorum.

Digerlerindede kapanma, acik fikrililik hep boyle baslamamismiydi. Yoneticilere cok ters geliyorsa, diger bir cok forumda gordugum gibi, katilmiyoruz diye not dusebilirler. Ama en guzeli, Allahin kitabi karisinda her soz cevabini alabilmelidir. Sansur hele Kurani muslumanlarin sansuru benide cok rahatiz etti. Bir elimde Kuran var ise, hic bir fikir benim icin tahrip gucu yuksek degildir.

Sevgili dostlar destek verende vermeyende sağolsun.Yazdıklarım Kuran ayetleriydi ve yazdığım Allahın ayetlerine cevap vermek yerine silinmesi yeğlendi.Gerekçe oynanmış değiştirilmiş meal'miş yazılanlar yaklaşık 23 mealden kontrollü idi yinede yanlış ise doğrusunu yazıp benim yanlışımıda düzeltseydiniz ne yaptınız kolay olanı tırpan İnsanların düşünmesi yerine kendi doğrularınızı tercih ettiniz canınız sağ olsun severek heyecanla girdiğim forumda içim buruldu.

61:7 (Yalnızca) Allah'a teslim olması istendiği halde Allah(ın mesajı) hakkında (böyle) yalanlar uydurandan daha zalim kim olabilir? Ama Allah zalim halka rehberliğini bağışlamaz.

61:8 Onlar Allah'ın nurunu boş laflarıyla söndürmek isterler: ama Allah, hakikati inkar edenler ne kadar öfkelenseler de, nurunu bütün parlaklığıyla yaymaya devam edecektir.

Sevgili Hasan Akçay,

Üyeliğinle ilgili bir sorun olmadığını söyleyeceğim.19 a bağlantı sorunu yaşıyor isen.Aşağıdaki geçici çözümü uygulayabilirsin.

Geçici çözüm
--------------------------
Windows XP kullananlar, sistemlerindeki

c:\windows\system32\drivers\etc\hosts

dosyasinin en sonuna (yani en alt satira),

67.138.240.15 19.org
67.138.240.15 www.19.org

seklinde 2 satir ekleyerek (Dosyanin uzerinde sag tusu tiklatin, "Aç" deyin, çıkan listeden Not Defterini seçin, satırları ekleyip dosyayı kaydedin), sorunu GEÇİCİ olarak cozebilir. Eger boyle bir dosya yoksa, yeni bir tane olusturmanizda sakinca yok.

Sevgideğer Arkadaşlar,

Bugünlerde internet bağlantılarımda sorunlar var... Dolayısıyla, son mesajımı hazırlayıp göndermeye çalışırken bir sorun ortaya çıkmıştı ve mesajımın güme gittiğini zannediyordum... Meğer, yerine ulaşmış; çok şükür! :)

Bununla beraber, mesajın silinmesi üzerine verilen tepkilerden anladığım kadarıyla "sapkın akım" korktuğum kadar tesirliymiş... :(

Aslında, ben de Bora Bey'in mesajının silinmemesini tercih ederdim... Bununla beraber, Moderatör'ün refleksini de idârî ve ilmî açıdan değerli görüyorum... Yâni bu refleksin hiç olmazsa bir standartı var ve fakat sapkın akımın safsatalarında standart bulmak -çifte standartlar hariç- kanaatimce oldukça zor...

Buradan hareketle, kişisel tercihimden farklı bir operasyon olsa da silme işlemi, sapkın akımın etkileme gücünün küçümsenmeyecek kadar büyüdüğünü ve büyülediğini göstermesi açısından gâliba faydalı oldu..??

Ebuzer Bey'in talebine gelince, ilk fırsatta -inşaALLAH- katkı sağlamaya söz veriyorum... Ancak, şunun bilinmesini isterim... Prensip olarak, sapkın akımın safsatalarını tek tek ciddiye alıp cevaplamaktan yana değilim...

Saygılarımla,

Neyzen_Semazen