HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: Kuran’da Oruç Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
YuSuFMiSaLi
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 15 subat 2007
Gönderilenler: 52
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı YuSuFMiSaLi

Selam Hasan Akçay abim , birkaç sorum var , vaktiniz olduğunda ilgilenirseniz istifade etmek  isterim ;

Oruç ve ramazan kelime olarak neyi ifade eder ? Oruç tutmak nedemektir ? (oruç neden meallerde hep bu hali ile kalmakta , türkçe karşılığı kullanılmamakta , en büyük anlam kargaşasını bu uygulamaların oluşturduğunu düşünmekteyim)

Şehru Ramazan = Kızıl Dolunay ise kutuplarda nasıl gözlemlenecek ?

Zamana işaret ettiği söylenen siyah ip ile beyaz ipin birbirinden ayrılması , yine kutuplarda nasıl gözlemlenecek ?

Bu soruya , diğer arkadaşlarda muhattap olabilirler.

Halil Sergin..




__________________
WwW.TeBLiG.NeT
Yukarı dön Göster YuSuFMiSaLi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: YuSuFMiSaLi Ziyaret YuSuFMiSaLi's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam değerli Halil dost,

Bakara 185’te yer alan  “…fe men şehide minkumuş şehra fel yesumhu…” ifadesinde bir şart var sanırım. Yani “kim o aya şahid olursa…” Benim kısır anlayışıma göre, eğer bu aya (Hasan hocanın ifadesiyle sıcak dolunaya) şahid olunmazsa yani o ay görülmezse oruç da düşüyor. Senin sorunu cevaplamaya çalışırsak böyle bir husus ortaya çıkıyor. Kısacası sıcak dolunayı göremezsen oruç yok…

Ancak benim de başta Hasan hoca olmak üzere ilgilenen diğer arkadaşlara da sorum olacak.  Değerli Hasan hocam, takip edebildiğim kadarıyla “şehru ramazan” kavramını, hep gökteki ay ile bağlantı kurarak ve görsel doneler de kullanarak “sıcak dolunay” olarak ifade ettiniz ve oruca başlama zamanının da bu ay görüldüğü zaman başlaması gerektiğini belirttiniz.

Peki, eğer oruç kavramını “belirli zaman diliminde yeme-içme ve ilişkiden uzak durma” olarak düşünüyorsanız, bu 3 fiili yapmamanın (fiilden geri durmanın) zamanı neden “sıcak dolunay” olmaktadır. Bu fiilleri yapmamak ile sıcak dolunay arasındaki bağlantı (yada hikmet) nedir? Bunları yapmamak için neden sıcak dolunay zamanı beklenmektedir? Basit tabirle, insanların bilerek ve isteyerek aç kalacağı (oruç tutacağı) zamanı neden sıcak dolunay belirlemektedir. Başka bir zaman, yani başka bir ay oruç tutulsa Allah’a karşı mı gelinmiş olur? Herkesin bedensel ve ruhsal ihtiyaçları farkı zamanlarda ortaya çıkmaz mı?

Evet diğer arkadaşlar da konuya katılabilir.

Sevgiler…

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Hanif-Sufi kardeş çok güzel bir tespitle güzel bir soru sormuş, ekliyorum; neden 10 gün? Verilecek cevap yada cevaplerı merak ediyorum.
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

hanif_sufi Yazdı:

Selam değerli Halil dost,

Bakara 185’te yer alan  “…fe men şehide minkumuş şehra fel yesumhu…” ifadesinde bir şart var sanırım. Yani “kim o aya şahid olursa…” Benim kısır anlayışıma göre, eğer bu aya (Hasan hocanın ifadesiyle sıcak dolunaya) şahid olunmazsa yani o ay görülmezse oruç da düşüyor. Senin sorunu cevaplamaya çalışırsak böyle bir husus ortaya çıkıyor. Kısacası sıcak dolunayı göremezsen oruç yok…

Ancak benim de başta Hasan hoca olmak üzere ilgilenen diğer arkadaşlara da sorum olacak.  Değerli Hasan hocam, takip edebildiğim kadarıyla “şehru ramazan” kavramını, hep gökteki ay ile bağlantı kurarak ve görsel doneler de kullanarak “sıcak dolunay” olarak ifade ettiniz ve oruca başlama zamanının da bu ay görüldüğü zaman başlaması gerektiğini belirttiniz.

Peki, eğer oruç kavramını “belirli zaman diliminde yeme-içme ve ilişkiden uzak durma” olarak düşünüyorsanız, bu 3 fiili yapmamanın (fiilden geri durmanın) zamanı neden “sıcak dolunay” olmaktadır. Bu fiilleri yapmamak ile sıcak dolunay arasındaki bağlantı (yada hikmet) nedir? Bunları yapmamak için neden sıcak dolunay zamanı beklenmektedir? Basit tabirle, insanların bilerek ve isteyerek aç kalacağı (oruç tutacağı) zamanı neden sıcak dolunay belirlemektedir. Başka bir zaman, yani başka bir ay oruç tutulsa Allah’a karşı mı gelinmiş olur? Herkesin bedensel ve ruhsal ihtiyaçları farkı zamanlarda ortaya çıkmaz mı?

Evet diğer arkadaşlar da konuya katılabilir.

Sevgiler…

“…fe men şehide minkum uş-şehra fel yesumhu…” ifadesinde bir şart var sanırım

Hayır. Arapça metinde öyle bir ifade yok; Allah "hanginiz tanık oldu İSE" demiyor; "tanık olanlarınız" diyor. Bizzat yani dolaysız tanık olanlar etrafa haber verirler; böylece dolaylı olarak herkes tanık olur.

 

Kendi adıma konuşayım: benim amacım elimden geldiğince Kuran'daki İslamı anlayıp yaşamak. Onun için ayeti okuyup anlamaya çalışırken kendimde ipe un serme hakkı görmüyorum.

 

Peki, eğer oruç kavramını “belirli zaman diliminde yeme-içme ve ilişkiden uzak durma” olarak düşünüyorsanız...

 

2:187'de belirtildiği üzere şafağa ait olan ak ip, o kara ipi size gösterinceye kadar  size gece helal olan 3 fiil: yiyiniçincinsel ilişkide bulunun. Bunlar ayette kullanılan kulûişrabûtubâşirû kelimelerinin YORUMSUZ çevirileri. Tarafımdan düşünülüp üretilmeleri söz konusu değil.

 

bu 3 fiili yapmamanın (fiilden geri durmanın) zamanı neden “sıcak dolunay” olmaktadır.

 

2:183'te "Umulur ki TAKVA sahibi olursunuz" deniyor - leallekum TETTEKÛN. Orucun gerekçesi bu. TAKVA Allah'ı kâle almak demek, beşerî tercihlerin* yerine ilahî buyruk ve hükümlere öncelik vermek. Buradan hareketle...

 

Neden sıcak dolunay?

 

1.O sıcak dolunayda münafıkları ele veren özel bir sûre indirildi (Bkz 9:64, 81, 86, 124, 127). Kutsal olan odur. İnananlar kendilerini sınırlamak suretiyle ilahî gücün sınırsızlığını vurguluyor ve o dolunayı bu şekilde karşılamak suretiyle de Allah'ı kâle alıp olayın ayırdında olduklarını gösteriyorlar.   

 

2.Sıcak dolunay avlanma yasağının habercisidir (5:2, 95). Ama insan oğlu bir av hayvanı gördüğünde hemen oka-yaya davranır. İşte, aslen bir alıştırma olan oruç, yasak dönemin başında insana kendisini tutmayı ve av yasağıyla ilgili ilahî hükmü kâle almayı öğretir.

 

3.Bir de dört haram ayın ilk onar gününde kurulan Mekke panayırı var. İnsanlar orda alış veriş ederken eğer kendilerini tutmazlarsa sinirlenir, sövüşür, dövüşürler. Bu da yasak (2:197). Sıcak dolunay o dört ayın ilki.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay

 

_____________________________

 

*Allah yolunda mallarıyla canlarıyla didinmeyi itici bulup şöyle dediler: Bu sıcakta sefere çıkmayın! - Lâ tenfirû fîl harr (9:81).

 

Bedevilerin geri bırakılmış olanları sana şöyle diyecektir: Bizi, mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti - şegaletnâ emvâlunâ ve ehlûnâ (48:11).



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

“…fe men şehide minkumuş şehra fel yesumhu…” ifadesinde bir şart var sanırım

Hayır. Arapça metinde öyle bir ifade yok; Allah "hanginiz tanık oldu İSE" demiyor; "tanık olanlarınız" diyor. Bizzat yani dolaysız tanık olanlar etrafa haber verirler, onlar da dolaylı tanık olurlar. (Hasakçay)

 

Değerli hocam merhaba.

Hasan hocam, değerli Hani sufi'nin tesbiti doğrudur, yukarıdaki cümle şart içeren bir cümledir. Şöyleki; Arapça'da üç çeşit MEN var: İstifhamiyye, mevsule ve şartiyye.

 

İstihâmiyyeye örnek:

MEN BEASnâ min marqadinâ hâzâ?

MEN yeğfiru-zzunûbe illellâh?

 

Mevsule örnek:

Minhum MEN âmene ve minhum MEN kefera.

 Ve minennâsi MEN yeqûlu âmennâ billâhi velyevmilâxiri ve mâ hum bimu'minîn.

 

Şarta örnek:
MEN YA'MEL sûen YUCZE bihi.

Ve MEN YU'TE-lhikmete fe qad ÛTİYE xayran kesîrâ.

MEN YUTİ'irrasûle fe qad ETÂAllâh.

 

fe MEN ŞEHİDE minkuuşşehra fe-L-YESUMhu. - Sizden kim (kim ki) bu (sıcak) aya şahit oldu(uysa) onu tutsun!

 

Şart ifade eden MEN, şart ve ceza (cevap) olarak iki fiil (iki cümle_i haberiyye) ister. Şayet fiiller muzariyseler onları cezm eder. Değilse cevabın evveline fe ilhak olur.

 

MEN EKELE-lbesale vssûme ve-lkerrâse FElâ-YEQRUBENNE mescidenâ. - Kim (kim ki) soğan, sarmısak, pırasa yer(se) sakın meclisimize yaklaşmasın!

 

Örneklerde görüldüğü gibi şart olan MENden sonra biri şart diğeri cevap/ cezâ olmak üzere hep iki fiil cümlesi var.   

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Bunu daha önce konuştuk:

Vasiyet düzenleyenin haksızlık ettiğinden ya da günah işlediğinden kaygılanıp ta ilgililerin arasını bulana GÜNAH yok. Fe men hâfe min mûsın cenefen ev ismen fe aslaha beynehum fe lâ İSME aleyh…

 

Burada "ilgililerin arasını bulanlar"ın  mefhumu muhalifi: ilgililerin arasını bulmayanlar ya da ilgililerin arasına girmeyenler. Bakın, isteyerek ya da istemeyerek böyle davranan bir sürü insan olabilir; eğer onlar GÜNAH işliyorsa

 

dünya = günahhane.  

 

Sarmısak yemekle dolunaya tanık olmak aynı şey mi Allah aşkına! Abdurrahman hocam, affınıza sığınıyorum; ben sinekten yağ çıkarmaya benzeyen bu açıklamalara değil kendi sağduyuma inanırım:

 

O dolunaya BİZZAT tanık olmadıkları halde tanık olanlar sayesinde yani DOLAYLI yoldan tanık olanlar neden oruç tutmasın?

 

Bugün 13 Ağustos 2011. Akşam dolunay var. Allah'ın izniyle onu izleyeceğim. Sonra size anlatırsam "Ben tanık olmadım; dolunay molunay yoktu! Sizden de duymamış olayım!" mı diyeceksiniz?

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay  



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba Hasan hocam,

“..Fe men…” konusunda Abdurrahman hocaya katılıyorum.

Gelelim diğer ayetlere.. 2:187 ayetinde neredeyse tüm cümleler cinsellikle ilgiliyken, araya birden yeyin için gibi bir düzenleme gelmesi biraz tuhaf kaçıyor. Oradaki yeyin için ifadesi serbestlik ifade ediyor. Bu tür ifadeler bizim atasözlerimizde de vardır. Mesela, “dost ile ye iç; alışveriş yapma.”  Eğer buradaki ye iç ifadesini direkt alırsak, sadece yiyip içeceksin; ne sinemaya gideceksin ne konsere gideceksin ne de sohbet edeceksin gibi bir anlam çıkıyor. Mantıklı geliyor mu bu yorum/anlam? Halbuki cümlenin anlamı “dostunla alışveriş dışında herşeyi yapmakta serbestsin”dir.

O halde ayetin, yemek-içmekle ilgisi yoktur ve anlam “gece ilişki serbesttir ama gündüz olunca ilişki olmayacaktır” anlamındadır.

Bu bağlamda sorularımıza devam edelim.

1-Bir yıllık bir dönemde ister sadece 1 aylık, ister 10 günlük süreyle gündüzleri aç-susuz kalmakla kim takvaya ulaşmış ya da ulaşır? Allah’ı kâle almak bu mudur?

2-Anlaşılan ayet evlilere geliyor. Gece ilişki serbest diyor. Zina haram olduğuna göre, yahu bekarlar ne yapacak? Zavallılar hem aç-susuz hem de 'nisa'sız..Tabi onlar evlenene kadar oruçluydu, değil mi !?

3-Neden sıcak dolunay sorumuza verdiğiniz ilk cevapta “…dolunayı bu şekilde karşılamak suretiyle de Allah'ı kâle alıp olayın ayırdında olduklarını gösteriyorlar…” demişsiniz. Yani gündüz aç-susuz kalarak ve ilişkiye girmeyerek mi Allah’ı kâle alıyorlar?

4- ikince cevapta av yasağı konusunu belirtmişsiniz ve …” İşte, aslen bir alıştırma olan oruç, yasağın başında insana kendisini tutmayı ve av yasağıyla ilgili ilahî hükmü kâle almayı öğretir.” demişsiniz. Sizin dediğiniz gibi oruç, insana kendisini TUTMAYI öğretir. Aç-susuz kalmayı değil…  Ayette …”Kâbe'ye ulaşacak bir hedy veya yoksulları yedirme şeklinde bir kefâret, ya da buna denk bir oruçtur ki bu, böylece o yaptığı işin vebalini tatması içindir…” deniyor.  Ayetteki “buna denk bir oruç” ne demektir?

5-Üçüncü cevapta, panayırda dövüş sövüşten ve bunları yapmanın yasak olduğu zamandan bahsetmişsiniz.. Belirtilen zaman dışında sövüş dövüş serbest mi yani?

Sorular çok da.. Fazla girmeyelim. Ayrıca yusufmisali rumuzlu Halil arkadaşın soruları arada kaynadı. Ona da cevap verirseniz...

Sevgiler...

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sarmısak yemekle dolunaya tanık olmak aynı şey mi Allah aşkına! Abdurrahman hocam, affınıza sığınıyorum; ben sinekten yağ çıkarmaya benzeyen bu açıklamalara değil kendi sağduyuma inanırım: (Hasakçay)

 

Sevgili Hasan hocam, saptırmayın, yanlışınızdan dönüş yapacağınıza konuyu bulandırıyorsunuz... Konu orada "Men şehide minkumuşşehra felyesumh" cümlesinin şart olup olmadığı. Hanif Sufi kardeşim şart olduğunu sandığını söylüyor ve soruyor. Siz de "hayır. Arapça metinde öyle bir şey yok" diyorsunuz. Bunun üzerine ben de bunun şart cümle olduğunu örnekleriyle açıklıyorum. Sarımsaklı cümleyi de tartışmamıza konu olan o cümleye benzerliği dolayısıyla özellikle ekledim. Yoksa ben de biliyorum ki sarmısak yemekle dolunaya tanık olmak aynı şey değil. Şart olmadığında ısrarlı mısınız  siz onu söyleyin!

 

Bir de bazı sorular külleniyor  güme gidiyor malesef.

Ben öbür başlıkta "Siz mescitlerde itikafta iken kadınlara mübaşerette bulunmayın" diye çevrilen "Velâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne filmesâcid" ten ne anladığınızı sormuştum...

 

Kuran'da "her yıl şehru ramadanda orucu âmir, ima var mı" diyorum. "Evet, her yıl şehru ramadan yeniden doğuyor" diyorsunuz. "Her yıl hac ayları olan haram aylar da dönüyor, siz haccın her yıl her kese farz olduğunu söylüyor musunuz" soruyorum. Cevap yok...

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Sarmısak yemekle dolunaya tanık olmak aynı şey mi Allah aşkına! Abdurrahman hocam, affınıza sığınıyorum; ben sinekten yağ çıkarmaya benzeyen bu açıklamalara değil kendi sağduyuma inanırım:

 

O dolunaya BİZZAT tanık olmadıkları halde tanık olanlar sayesinde yani DOLAYLI yoldan tanık olanlar neden oruç tutmasın?

 

Bugün 13 Ağustos 2011. Akşam dolunay var. Allah'ın izniyle onu izleyeceğim. Sonra size anlatırsam "Ben tanık olmadım; dolunay molunay yoktu! Sizden de duymamış olayım!" mı diyeceksiniz?

 

Körün değneğini bellediği gibi herkes kendi dağarcığında ne varsa onu bellemiş. Bakın bu sorum da sizin dağarcığınızda yok; ona hiç değinmiyorsunuz.

 

Ben şunu dedim de siz bunu dediniz... Aman aman aman. Ben de "siz şunu dediniz ben bunu dedim" laflamasına dalarsam arpa boyu yol alamayız: 

 

Bir ara "SEN ONLARIN İÇİNDE OLDUĞUNDA sen onların içinde İSEN anlamına gelir" diye tutturdunuz. "Hayır, o anlam ancak yorumla elde edilir; otomatik olarak değil," dedim. Masada yemeğini yiyen oğlunu kastederek "Yemeğini yediğinde onunla konuşacağım," diyen baba "Yemeğini yer İSE" mi demiş oluyor? "Eğer zaman zarfı otomatik olarak şart bildirseydi şart zarfı hurdaya atılırdı. Var mı öyle bir şey?" 

 

Şimdi de aynı şeyi yapıyorsunuz.

 

"DOLUNAYA TANIK OLANLARINIZ dolunaya sizden kim tanık oldu İSE anlamına gelir; o halde bizzat tanık olmayanlar oruç tutmayacak!" Fesubhanallah. Yine yorum yoluyla ürettiğiniz anlama dayanarak hüküm veriyorsunuz. Haberi bizzat tanık olanlardan alarak o dolunaya DOLAYLI yoldan tanık olanlar neden oruç tutmasın?

 

Daha önce ne yararı oldu ki bu gramer hoyratlığının şimdi bir yararı olsun!    

 

Hanif_sufi kardeşimiz de iğneyle kuyu kazıyor çünkü kendi dağarcığında ne varsa onunla meşgul.  Ben anılan 3 fiilin YORUMSUZ çevirilerine dikkat çektim; o, YORUMA dayanan kullanımlarına asılıyor.

 

Gördük. Kamar Zaman da o tür anlamlara asılarak Allah'ın ayetlerinden bir tür komünist manifestosu üretmiş.

 

Ve değerli hanif_sufi kardeşimiz, açıklanmış olan hususları o rahatlıkla bir daha öne sürüyor. Özür dilerim, onun takılıp kaldığı  her ayrıntının üzerinde bir daha bir daha durursam müzakere olmaktan çıkar bu. Pehlivan tefrikası olur. 

 

Ne zamandır forumdan çıkacağım ve bir daha girmeyeceğim, diye kendime söz veriyorum. Artık sözümü tutsam iyi olacak.

 

Sevgi ile efendim,

Hasan Akçay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Bazen kesin bilmediğiniz altından kalkamadığınız konuda kesin ahkam kesiyorsunuz. Bunların yanlışı ortaya dökülünce de boğazınıza takılıyor, yutamıyorsunuz, istikbarınızdan geri adım da atamıyor birden saldırganlaşıveriyorsunuz ve çareyi ince telden kelam ile dokundurarak tahkire, tezyife yelteniyorsunuz...

O sorunuza, orucun ne olduğu konusunda yapmış olduğum açıklamalarda cevap var, siz göremediyseniz, anlayamadıysanız ben ne yapayım. Oradaki oruç sizin bildiğiniz oruç değildir diyor ve ne olduğu, kimler nasıl tuttuğu/tutacağını anlattık.

Allah sağlık ve selamet versin.

Muhabbetle.   

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa 25 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats