Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
“ZİKRULLAH” KAVRAMI
Kuran’da çok sık kullanılan ZİKRULLAH ذِكْرِ اللّٰهِ kavramı
maalesef bir çok kavram gibi klasik paradigmaya kurban edilerek yanlış
anlamlandırılmakta ve meallerde yanlış çevrilmektedir.
ZİKRULLAH klasik anlayışta ALLAH’I ZİKRETMEK şeklinde
anlamlandırılmakta ve “dil ile Allah’ı anmak, tenzih etmek, yüceltmek,
hatırlamak” gibi manalar verilmektedir. Bu paradigmaya uygun olarak da
meallerde “Allah’ı zikretmek”, “Allah’ı anmak” şeklinde meal
verilmektedir. Bu anlamlandırma da, meallendirme de son derece
yanlıştır. Allah’ hatırlamak, unutmamak, anmak manalarında olan
ayetlerde zaten YEZKURUNALLAH ve ZEKERİSMİ RABBİKE ve benzeri formlarda
fiil kullanımları vardır. Zikrullah kullanımı bunlardan farklıdır;
Çünkü; “ZİKRULLAH” bir FİLL TAMLAMASI değil, bir İSİM TAMLAMASIDIR.
Yukarıda verilen paradigma ve çeviriler yani ALLAH’I ANMAK, ALLAH’I
HATIRLAMAK birer FİİL TAMLAMASIDIR. Bu nedenle bu anlayış ve çeviriler
yanlıştır.
Arapça bir İSİM TAMLAMASI olan “ZİKRULLAH” kavramının doğru çevirisi “
ALLAH’IN ZİKRİ” olmalıdır. Ez-ZİKR isim halinde geldiği her yerde
VAHYE isim olmuştur. Hz. Muhammed peygambere ( selam ona ) indirilen
VAHİY yani özel adı ile EL-KURAN için de çok sık olarak Ez-Zikr sıfatı (
Kuran’ın öğüt verici, hatırlatıcı fonksiyonlarından dolayı )
kullanılmıştır.
ZİKR kelimesinin isim ve sıfat olarak kullanıldığı ayetlerden bazıları şunlardır:
“Onlar: Ey kendisine ZİKR indirilen, gerçekten sen mecnunsun dediler” HİCR/6
“Hiç şüphesiz ZİKRİ biz indirdik, onun koruyucuları da gerçekten biziz” HİCR/9
“……..Sana da ZİKRİ indirdik…..” NAHL/44
Ayrıca, EZ-ZİKR kullanımları için: FUSSİLET/41, AL-İ İMRAN/58,
ENBİYA/7, NAHL/43, FURKAN/18-29, YASİN/11, SAD/1-8, KAMER/25, KALEM/51
ve benzeri ayetlere bakılabilir.
Sonuç olarak, ZİKRULLAH, Allah’ın Vahyi demektir. Tıpkı
Kuran için kullanılan diğer isim ve sıfat tamlamaları olan; HABLULLAH (
Allah’ın İpi ), SIBGATULLAH ( Allah’ın Boyası ), NURULLAH ( Allah’ın
Nuru ), NİMETULLAH ( Allah’ın Nimeti ), ve benzerleri gibi.
Meal yazarları, klasik paradigmadan kurtulamadıkları ve GÖZ GÖRE GÖRE
bir İSİM TAMLAMASI olan ZİKRULLAH kavramını ısrarla bir FİİL TAMLAMASI
olarak çevirdikleri için özellikle ANKEBUT Suresi 45. Ayetini
anlamlandıramamakta ve kendi paradigmaları ile büyük çelişkiye
düşmektedirler. ( Bu ayetteki ZİKRULLAH kavramının doğru çevirisini
ALLAH’IN ZİKRİ/KURANI şeklindeki çevirisi ile Y.Nuri ÖZTÜRK ve ALLAH'IN
ZİKRİ/KİTABI çevirisi ile Şaban PİRİŞ yapmışlardır ).
Ayetin içinde geçen VE LE ZİKRULLAHİ EKBER cümlesini ALLAH’I
ZİKRETMEK/ANMAK EN BÜYÜKTÜR şeklinde çevirmektedirler. Ancak kendilerine
“o zaman namaz, oruç, hac, kurban gibi ibadetlere ne gerek var,
dilimizle Allah’ı ansak bak işte en büyük ibadet budur diyorsunuz”
şeklinde onların verdikleri meale göre oldukça tutarlı sorular soranlara
ise bin bir dereden su getirerek kendi çelişkilerini tevil etmeye
çalışmaktadırlar. Oysa kendileri meallerinde bu sözü bu şekilde
çevirerek soruyu doğru kabul ettiklerinin farkındadırlar.
Ayetin en uygun çevirisinin şu şekilde olduğunu düşünmekteyiz:
Sana EL-KİTAB’dan ne vahyediliyorsa oku ve o Vahyi hayatına hakim
kıl. Şüphesiz ki o Vahiy, fuhşiyatı ve kötülükleri yasaklar. GERÇEKTEN ALLAH’IN VAHYİ ( zikrullah ) EN BÜYÜKTÜR. Allah yaptıklarınızı biliyor. Ankebut Suresi 45. ayet
İşte bu çeviri de görüldüğü üzere hiçbir çelişki bulunmamakta ve tüm
ideolojilere, tüm felsefelere, tüm öğretilere rağmen Allah’ın Vahyinin (
zikrullah ) en yüce olduğu belirtilmektedir. Kuran’da geçen tüm
ZİKRULLAH isim tamlamalarının yerine ALLAH’IN VAHYİ ( KURAN ) anlamı
konularak okunursa ayetlerin ne kadar net ve anlam bütünlüğünde olduğu
görülecektir.
Aşağıda, İSİM TAMLAMASI şeklinde geçtiği tüm formlarda: ZİKRİLLAH,
ZİKRİRRAHMAN, ZİKRİRABBİHİ, ZİKRİRABBİHİM doğru meal anlam denemeleri
verilmiştir. Bu şekilde çevrildiğinde cümle tutarlılığı, anlam bütünlüğü
ve ayetin verdiği harika mesaj daha net görünmektedir.
Elhamdülillah.
Selam ile. Not: Yaptığı çalışmalarla doğru anlamlandırmamıza yardımcı olan değerli Abdurrahman Özlük abime teşekkür ederim. Rabbim ecrini arttırsın inş.
ZİKRİLLAH
(ZÜMER 22) (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
اَفَمَنْ شَرَحَ اللّٰهُ صَدْرَهُ لِلْاِسْ 04;َامِ فَهُوَ عَلٰى نُورٍ
مِنْ رَبِّهٖ فَوَيْلٌ لِلْقَاس 16;يَةِ قُلُوبُه 15;مْ مِنْ ذِكْرِ اللّٰهِ
اُولٰئِك 1614; فٖى ضَلَالٍ مُبٖينٍ
Allah kimin kalbini İslam’a açmışsa o Rabbinden bir nur üzere değil midir? Fakat ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) yana kalpleri katılaşmış olanların vay haline. Işte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
(ZÜMER 23) (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
اَللّٰهُ نَزَّلَ اَحْسَنَ الْحَدٖي 79;ِ كِتَابًا مُتَشَاب 16;هًا مَثَانِى 14;
تَقْشَعِ 85;ُّ مِنْهُ جُلُودُ الَّذٖين 14; يَخْشَوْ 06;َ رَبَّهُم 18; ثُمَّ تَلٖينُ
جُلُودُه 15;مْ وَ قُلُوبُه 15;مْ اِلٰى ذِكْرِ اللّٰهِ ذٰلِكَ هُدَى اللّٰهِ
يَهْدٖى بِهٖ مَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُضْلِلِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ
Allah, benzeştirerek ve iki yönlü anlatan bir Kitap olarak sözün
en güzelini(ahsenül hadis=Kuran) indirdi. Rablerine karşı içleri
titreyerek korkanların ondan ( vahiyden ) derileri ürperir. Sonra
onların derileri ve kalpleri ALLAH’IN VAHYİNE ( Zikrillah ) karşı
yumuşar yatışır. İşte bu Allah’ın yol göstermesidir, onunla (vahiyle)
dilediğini doğru yola ulaştırır. Allah kimi saptırırsa, artık onun için
bir yol gösterici yoktur.
(ANKEBÛT 45) (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
اُتْلُ مَا اُوحِىَ اِلَيْكَ مِنَ الْكِتَا 76;ِ وَاَقِمِ الصَّلٰو 77;َ اِنَّ
الصَّلٰو 77;َ تَنْهٰى عَنِ الْفَحْش 14;اءِ وَالْمُن 18;كَرِ وَلَذِكْ 85;ُ اللّٰهِ
اَكْبَرُ وَاللّٰه 15; يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُ 08;نَ
Sana EL-KİTAB’dan ne vahyediliyorsa oku ve o Vahyi hayatına hakim
kıl. Şüphesiz ki o Vahiy, fuhşiyatı ve kötülükleri yasaklar. GERÇEKTEN ALLAH’IN VAHYİ ( zikrullah ) EN BÜYÜKTÜR. Allah yaptıklarınızı biliyor.
(RA'D 28) (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
اَلَّذٖي 06;َ اٰمَنُوا وَتَطْمَ 74;ِنُّ قُلُوبُه 15;مْ بِذِكْرِ اللّٰهِ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِ 06;ُّ الْقُلُو 76;ُ
Bunlar iman edenler yani kalpleri ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) ile tatmin olanlardır. Haberiniz olsun, kalpler ancak ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) ile tatmin olur.
(CUMUA 9) (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
يَا اَيُّهَا الَّذٖين 14; اٰمَنُوا اِذَا نُودِىَ لِلصَّلٰ 08;ةِ مِنْ يَوْمِ
الْجُمُع 14;ةِ فَاسْعَو 18;ا اِلٰى ذِكْرِ اللّٰهِ وَذَرُوا الْبَيْع 14;
ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُ 08;نَ
Ey iman edenler, toplantı gününde, vahiy için çağrı yapıldığında hemen ALLAH’IN VAHYİNE ( Zikrillah ) koşun ve alışverişi bırakın. Bu sizin için hayrdır, eğer bilenler olursanız.
(NÛR 37) (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
رِجَالٌ لَا تُلْهٖيه 16;مْ تِجَارَة 12; وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ
وَاِقَام 1616; الصَّلٰو 77;ِ وَاٖيتَا 69;ِ الزَّكٰو 77;ِ يَخَافُو 06;َ يَوْمًا
تَتَقَلّ 1614;بُ فٖيهِ الْقُلُو 76;ُ وَالْاَب 18;صَارُ
Öyle Adamlardır ki, ne bir ticaret ne de bir alışveriş onları ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah )
yani o Vahyi hayatlarına hakim kılıp arınmışlığa ulaşmaktan tutkuya
kaptırıp alıkoymaz. Onlar kalplerin ve görüşlerin dönüşeceği günden
korkarlar.
(MÜNÂFİKÛN 9) (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
يَا اَيُّهَا الَّذٖين 14; اٰمَنُوا لَا تُلْهِكُ 05;ْ اَمْوَال 15;كُمْ وَلَا
اَوْلَاد 1615;كُمْ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَاُولٰئ 16;كَ
هُمُ الْخَاسِ 85;ُونَ
Ey iman edenler, ne mallarınız ne evlatlarınız sizi ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) tutkuya kaptırıp alıkoymasın, kim böyle yaparsa artık onlar hüsrana uğrayanlardır.
(MÜCÂDİLE 19) (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
اِسْتَحْ 08;َذَ عَلَيْهِ 05;ُ الشَّيْط 14;انُ فَاَنْسٰ 40;هُمْ ذِكْرَ اللّٰهِ
اُولٰئِك 1614; حِزْبُ الشَّيْط 14;انِ اَلَا اِنَّ حِزْبَ الشَّيْط 14;انِ هُمُ
الْخَاسِ 85;ُونَ
Şeytan onları sarıp kuşatmıştır, böylece onlara ALLAH’IN VAHYİNİ ( Zikrillah ) unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. Dikkat edin, şeytanın taraftarları şüphesiz hüsrana uğrayanlardır.
(MÂİDE 91) (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
اِنَّمَا يُرٖيدُ الشَّيْط 14;انُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُ 05;ُ الْعَدَا 08;َةَ
وَالْبَغ 1618;ضَاءَ فِى الْخَمْر 16; وَالْمَي 18;سِرِ وَيَصُدّ 14;كُمْ عَنْ ذِكْرِ
اللّٰهِ وَعَنِ الصَّلٰو 77;ِ فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُ 08;نَ
Şüphesiz ki şeytan, içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) ve o Vahyi öğrenmek için gittiğiniz Salat’tan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?
(HADÎD 16) (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
اَلَمْ يَاْنِ لِلَّذٖي 06;َ اٰمَنُوا اَنْ تَخْشَعَ قُلُوبُه 15;مْ لِذِكْرِ
اللّٰهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُو 75; كَ الَّذٖين 14; اُوتُوا
الْكِتَا 76;َ مِنْ قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِ 05;ُ الْاَمَد 15; فَقَسَتْ
قُلُوبُه 15;مْ وَكَثٖير 12; مِنْهُمْ فَاسِقُو 06;َ
İman edenlerin kaplerinin ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) yani Hak’tan indirilmiş olan
için saygı ve ürperti ile yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar bundan
önce kendilerine Vahiy verilmişler, sonra üzerlerinden uzun süre geçip
kalpleri katılaşmış olanlar gibi olmasın. Onlardan çoğu fasık
olanlardır.
ZİKRİRRAHMAN
(ZUHRUF 36) (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْم 48;نِ نُقَيِّض 18; لَهُ شَيْطَان 11;ا فَهُوَ لَهُ قَرٖينٌ
Kim, RAHMAN’IN VAHYİNİ ( Zikrirrahman ) görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun üzerini kabukla bağlatırız, artık bu, onun yakın bir dostudur.
(ENBİYÂ 36) (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
وَاِذَا رَاٰكَ الَّذٖين 14; كَفَرُوا اِنْ يَتَّخِذ 15;ونَكَ اِلَّا هُزُوًا
اَهٰذَا الَّذٖى يَذْكُرُ اٰلِهَتَ 03;ُمْ وَهُمْ بِذِكْرِ الرَّحْم 48;نِ هُمْ
كَافِرُو 06;َ
İnkar edenler seni gördüklerinde, seni alay konusu ediyorlar “ Sizin ilahlarınızdan bahseden bu mu” (diyorlar). İşte onlar, RAHMAN’IN VAHYİNİ ( Zikrirrahman ) inkar edenlerdir.
ZİKRİ RABBİHİ
(CİN 17) (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
لِنَفْتِ 06;َهُمْ فٖيهِ وَمَنْ يُعْرِضْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّهٖ يَسْلُكْ 07;ُ عَذَابًا صَعَدًا
......................... Kim, RABBİNİN VAHYİNDEN ( Zikri Rabbihi ) yüz çevrirse, onu artan bir azaba sürükler.
ZİKRİ RABBİHİM
(ENBİYÂ 42) (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
قُلْ مَنْ يَكْلَؤُ 03;ُمْ بِالَّيْ 04;ِ وَالنَّه 14;ارِ مِنَ الرَّحْم 48;نِ بَلْ هُمْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّهِم 18; مُعْرِضُ 08;نَ
De ki: “ Gece ve gündüz sizi Rahman’dan kim koruyabilir?” Hayır, onlar RABLERİNİN VAHYİNDEN ( Zikri Rabbihim ) yüz çevirenlerdir.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|