Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam naci bey

Ozaman tekrar bir sorum var.

Ben nur 31i sizin anlattığınız şekilde anlayan afrikalı müslüman bir bayanım ve bu ayete göre göğüslerimi örtüp sokakta bu şekilde dolaşıyorum.

Eve geldim Attım örtümü yaşadığım toplumun örfüne göre üstsüz oturuyorum gene.

Çat kapı kayın pederim erkek yeğenim ve kocam geldi bunlar içeri girer girmez örtümü alıp tekrar göğüslerimi kapamak zorundamıyım?

Nur 31de dikkat ederseniz bir liste var ve bu listedeki kimseler yanında süslerinizi açabliriniz diyor.Süs=göğüslerim.Ve listedekiler eve geldi ne olacak peki şimdi?

Nur31e yaptığınız yoruma göre ben listedekiler yanında üstsüz dolaşabiliyorum????

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

naci çelik Yazdı: Semazen: -Nasıl bir illme sahipsiniz ki, bu ilim size Kurân'ın hak olarak (göreceliği bitiren mutlak doğru) sunduğunu anlamanın ve kavramanın ancak ekstra vahiylere bağlı olduğunu söyletiyor...   Naci Çelik: - EVET BÖYLE SÖYLETİYOR.EĞER BÖYLE OLMASAYDI ALLAH İLAHİ KİTAPLARLA BİRLİKTE  MUTLAKA BİR PEYGAMBERDE GÖNDERMEZDİ.EN AZINDAN,ALLAH BİR KİTAP”TA PEYGAMBERSİZ GÖNDERİRDİ.

Benim IQ seviyem bu görüşü anlamakta yetersiz kaldı.. Biz ne dedik; siz ne söylediniz?! Aradaki bağlantıyı çözdüğüm gün size bir cevap verebileceğim.. :)

naci çelik Yazdı: Semazen: -Oysa, gerçek ilim şunu söylüyor ve ehline şunu söyletiyor.. Kurân âyetlerini kavramaya çalışan "okur", edindiği görüşünü Kurân'ın her yönünden tartışılmaz kılacak seviyede delillendirinceye kadar "yorum" yapmaktadır. Deliller sübût edince tartışma ve izâfiyet biter; hak zuhûr eder.. Delilleri kendi içinde ve mukayeseli olarak değerlendirmek de ayrı bir ilmî düzey gerektirir.. Bütün bu okuma, anlama, kavramı süreci Vahy'e istinâd eder! Yâni, zâten Vahy'in üzerinde yol almaktadır.. Vahy'in üzerinde yol almak için ayrıca Vahy'e gerek olur mu? Olmaz!! "Olur mu; olmaz mı" demek bile akla ziyândır! Naci Çelik: - PES DOĞRUSU.HEM DE PES OĞLU PES.EĞER RİVAYETLERLE HAŞİR NEŞİR OLDUĞUN KADAR,KUR”AN İLE DE HAŞİR NEŞİR OLSAYDİN,BÖYLESİNE  ZEHİR ZENBEREK BİR TESBİTTE BULUNMAZDIN.EĞER YUKARDA YAPTIĞIN TESBİT,BİZZAT SENİN DÜŞÜNCENİN ÜRÜNÜ İSE, (Kİ ÖYLE OLDUĞUNU ZANNETMİYORUM, YUKARDAKİ PARAĞRAFI BİR YERLERDEN KOPYA ETTİĞİNE İNANIYORUM.) SEN,GENEL VAHİY İLE,ÖZEL VAHYİ BİRBİRİNE KARIŞTIRMIŞSIN.

Sözlerimi bir yerlerden kopya ettiğime, size vahiy gelinceye kadar inanmayın... Bu sizin argümanınız; buna sâdık kalmalısınız.. Kezâ, rivâyetlerle haşirneşir olduğum konusunda da inanç geliştirmeyiniz; tâki sizin aydınlatacak vahiy gelinceye kadar.. "Şirkinize şirk" eklemeyiniz.. Bu da sizin argümanınız...

naci çelik Yazdı:   BU TÜR VAHİYLER DE,HZ.MERYEM,HZ.MUSA”NİN ANNESİ VE TÜM PEYGAMBERLERİN ALDIĞI VAHİYLER,KUR”AN”IN İFADESİ İLE KUTSAL VAHİY”LERDİR.SİZİN TABİRİNİZLE Kİ BU TABİR DOĞRU BİR TABİRDİR.EKSTRA VAHİYLERDİR.BU TÜR VAHİYLER ALMADAN PEYGAMBERLER DE DAHİL HİÇ KİMSE YAPTIĞI HERHANGİ BİR İŞİN VEYA VERDİĞİ HERHENGİ BİR HÜKMÜN,MUTLAK DOĞRU OLDUĞUNU ASLA İDDİA EDEMEZ,ASLA DÜŞÜNEMEZ. ..............................   ŞİMDİ,BİR PEYGAMBER,VERDİĞİ BİR HÜKÜMDEN EMİN OLAMAZKEN,SIRADAN BİR MÜSLÜMAN VERDİĞİ BİR HÜKÜMDEN,NASIL EMİN OLACAK.   ...........................   SAÇMALIK,SENİN ANLAYIŞIN DOSTUM.SEN NE DEMEK İSTİYORSUN? BANA KİTAP VERİLDİ,BEN PEYGAMBERİM DİYEN,HER GERİ ZEKALİYA İNANMAK ZORUNDAMIYIZ.

Evet! İletişimin imkânsız olduğunu gösteren satırlar bunlar.. Ne yapıp edip, ilmi metotlarla yol almak yerine safsata kurguların sahibine şirin göründüğünü ve bunlardan vazgeçmenin sahibi için güç olduğunu gösteren satırlar bunlar..

Mesajın bu bölümü için sâdece şunu söylemekle yetiniyorum.

"Bana kitap verildi diyen her geri zekâlıya" biz inanmak zorunda değiliz.. Ama siz inanmak zorundasınız!!!!!!

Çünkü biz, aklen, ilmen, îmanen son kitabın Kurân, son elçinin Hz. Muhammed olduğuna kanaat getirdik... Ancak, siz her kitap ve elçilik iddiası karşısında aklınızdan, görüşünüzden, ilminizden, ahlakınızdan, Kurân'ınızdan, imanınızdan, peygamberinizden emin olamayacaksınız.. Çünkü, siz emin olmak veya başka bir deyişle; şirkinizden kurtulup gerçek hanif mümin olabilmek için ya Kıyâmeti ya da size özel vahyi bekleyeceksiniz... Dalâlette kalmayı "delil" kabul etmişsiniz; aksini ispat ne mümkün! Kafa karışıklığını "ilim" kabul etmişsiniz; tedavisi ne mümkün?

naci çelik Yazdı: PEYGAMBERLİĞİN OLMAZSA OLMAZ ŞARTI,AP AÇIK AYETLERLE( MUCİZELERLE) DESTEKLENMELERİDİR.BİZİM DOĞRUDAN MUHATAP OLMADIĞIMIZ BİR PEYGAMBERE DE İNANMAK ZORUNDA DEĞİLİZ. YANİ BİZİM VEYA SONRAKİ KUŞAK İNSANLAR AÇISINDAN ,PEYGAMBERLERE VEYA İLAHİ KİTAPLARA İNANIP,İNANMAMAK,İMANIN ŞARTLARINDAN DEĞİLDİR.

Vay! Vay! Vaaaay!!!!

Doğrudan muhatap olmadığımız Hz. Muhammed'e (SalâtüSelâmOlsunOna) inanmak zorunda değilsek; Kurân'a inanmak zorunda mıyız?? Öyle ya netice de Kurân kendisine inzâl olunduğu Hz. Muhammed'in varlığından türlü detaylarla bahsediyor...

Bu soruyu "ciddî ciddî" cevaplamaya lütfen kalkışmayın! Çünkü ben sizi "gayri ciddî" buluyorum! Sapkınlığınız satır satır ortaya dökülürken, ciddiyet komik oluyor!!!

Cenâbı Allah, sizin gibi Kurân okurlarının şerrinden Kurân'ı ve Kurân sevdâlılarını dâima korusun!!

Siz şerirsiniz!!!!

N_S

Not: Sn. Müşrik'in (N. Çelik argümanıdır) Zekeriya=İmran, Yahya=İsa, Harun'un Kızkardeşi=Meryem (Musa+Harun+Meryem kardeştir) safsatasına bilâhere dönülecektir.. Fâhişeliği Kurân tarafından meşrû kılınmış -hâşâ- bir meslek (!) olarak sunan deli zırvasına ise benim tarafımdan hiçbir şekilde temas edilmeyecektir..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

YANİ BİZİM VEYA SONRAKİ KUŞAK İNSANLAR AÇISINDAN ,PEYGAMBERLERE VEYA İLAHİ KİTAPLARA İNANIP,İNANMAMAK,İMANIN ŞARTLARINDAN DEĞİLDİR.

SELAM NACİ ÇELİK,

41 sayfadır tartışılan mevzuyu başından beri getirmeye çalıştığınız nokta yukarıya alıntıladığım paragraftaki sözleriniz olsa gerek.

Bu sebeple sizin yazdıklarınıza 41 kerre Maşaallah değil,41 Bin kerre Mazaallah diyeceğim.

Siz Kuran'ın, Huda (Yol Bilgisi) vasfını,Karanlıklardan aydınlığa çıkaran (Nur) özelliğini fark edememişsiniz.

O halde size yine Kuran'ın "Şifa" özelliğini önermekten başka bir çözüm aklıma gelmiyor.

Ancak,bu sefer Kitaptan Şifa bulmak istiyorsanız Beyaz arkadaşın dediği gibi,"Ayetleri seyretmekle yetinmeyip,bizzat üzerinize giyinin"

Yani,

Kuran'ın önerdiği ilacı "Vay be!ne kadar güzel kutusu var."

diyerek geçiştirme yarine,bizzat hemen yutun ki, Şifa bulasınız.

Selametle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ne kadar değerli bir öğüt! Ancak, muhatabın bundan yararlanacağını ümit etmek çok zor! :(

Neden mi?

Çünkü, bazı vak'alar ümitsizdir! Elden birşey gelmez! :(

Şimdi, sunacağım semptomlara beraberce bakalım lütfen ve neden ümitsiz bir vak'a ile karşılaştığımıza birlikte teşhis koyalım!

naci çelik Yazdı: ELBETTE İLMİNE GÜVENEN BİR MÜSLÜMAN,YERİ GELDİĞİNDE BU ALLAH”IN MURADIDIR DİYEBİLİR,ANCAK BİR ŞARTLA,BU BANA GÖRE ALLAH”IN MURADIDIR DEMELİDİR.BU DURUMDA BİLE,YAPTIĞI YORUM YANLIŞSA,YAPTIĞI VE SAPTIRDIĞI İNSANLARDAN SORUMLUDUR.EĞER BANA GÖRE DEMEZSE,YAPTIĞI YORUM DOĞRUDA OLSA HZ.SULEYMAN GİBİ,ALLAH”A ORTAK KOŞMUŞ OLUR.

Sn. "Kafası Karışık" en başından beri kendi görüşlerini "bana göre" kaydıyla ortaya koyuyor.. Buna rağmen, kendi görüşü Kurân'dan bağımsız bir vahiy ile doğrulanmadığı için kendisini aslında şirk koşmakla tanımlıyor..

Düşünebiliyor musunuz; Bay Karışık'a göre yukarıya tükürseniz bıyık; aşağıya tükürseniz sakal..?! Sn. Karışık'a göre bu din öyle birşey ki boşa koysanız dolmuyor; doluya koysanız almıyor..?!

Kısacası, bu karışık kafanın hezeyan dolu beyninde din kulları deli etmek

için varolmuş.. Kurân'ın varlığı da -onun kafasıyla- pek birşey değiştirmiyor.. Yâni, neticede şirkten kurtulmanız mümkün olmuyor!! Kurân'la bile!!!

Onun kafasına göre, Yaradan kullarını baştan kaybedilmiş bir tuzak oyuna sürüklemiş... Zavallı kullar debelenip duruyorlar..

Bunun için de gösterdiği bir tek somut delil var! Kendisi!! :)

Teşhisiniz nedir? :)

N_S

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Savana yazdı.

Selam naci bey

Ozaman tekrar bir sorum var.

Ben nur 31i sizin anlattýðýnýz þekilde anlayan afrikalý müslüman bir bayaným ve bu ayete göre göðüslerimi örtüp sokakta bu þekilde dolaþýyorum.

Eve geldim Attým örtümü yaþadýðým toplumun örfüne göre üstsüz oturuyorum gene.

Çat kapý kayýn pederim erkek yeðenim ve kocam geldi bunlar içeri girer girmez örtümü alýp tekrar göðüslerimi kapamak zorundamýyým?

Nur 31de dikkat ederseniz bir liste var ve bu listedeki kimseler yanýnda süslerinizi açabliriniz diyor.Süs=göðüslerim.Ve listedekiler eve geldi ne olacak peki þimdi?

Nur31e yaptýðýnýz yoruma göre ben listedekiler yanýnda üstsüz dolaþabiliyorum????

Naci Çelik yazdı.

Sevgili Savana.Beni köşeye sıkıştırdığını zannedip,hiç boşuna sevinme:) Ama ben,yaptığım yorumların Kur"an ile sorgulanmasına bayılırım.Bundan dolayı size çok teşekkür ederim.Çok tutarlı bir gerekçeyle yorumuma itiraz ettiniz.Bu gidişle,çok iyi bir yorumcu eleştirmeni olacağınızdan eminim.Belli ki,sizden çekeceğimiz var!

Sevgili Savana,dikkatten kaçırdığınız,çok önemli bir şey var.Kur,an anne ile oğul,baba ile kız arasında bile,belli bir mahremiyetin olmasını emretmektedir.

Ey inananlar,mülkünüzde (evinizde) bulunanlar (çalışanlarınız, tanıdıklarınız,akraba,komşu.v.s.) ile,henüz ergenliğe ermemiş çocuklarınız,belli vakitlerde(odalarınıza girebilmek için) izin istesinler:sabah namazından önce,öğle vakti elbiselerinizi çıkarıp yatacağınız zaman ve yatsı namazından sonra.Bunlar sizin üstünüzün açılabileceği üç vakittir...

Çocuklarınız erginlik çağına erdikleri zaman kendilerinden öncekilerin izin itedikleri gibi izin istesinler.İŞTE ALLAH SİZE AYETLERİNİ BÖYLE AÇIKLAR.Allah bilendir,hüküm ve hikmet sahibidir.Nur Suresi:58,59.

Eğer Kur"an,en yakın akrabalar arasında da belli bir mahremiyetin olmasını istememiş olsaydı,sözünü ettiğiniz ayetten düşündüğünüz manada bir anlam çıkarılabilirdi.Bana göre,sözünü ettiğiniz ayet,iç tesettürü,dış tesettüre göre biraz gevşetiyor.Çünkü Allah,uygulanabilirliği olmayan hiç bir şeyi emretmez.Yani Allah,kendisine boyun eğmeye çalışan kullarına,düz duvara tırmanın demez.

Selam ile.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Semazen ve Sultan yazdı.

Siz Kuran'ýn, Huda (Yol Bilgisi) vasfýný,Karanlýklardan aydýnlýða çýkaran (Nur) özelliðini fark edememiþsiniz.

Naci Çelik yazdı.

Şimdi siz,Kur"an"dan cımbızladığınız iki sözcük ile,yukardaki cümlenizle bana Kur"an ile mi,cevap vermiş oluyorsunuz?

Ayrica,ben size,"Ben,Kur"an"ın hidayet vasfına nur özelliğine sahibim mi? dedim.Yani siz demek istiyorsunuz ki,biz Kur"an"ın hidayet vasfına,nur özelliğine sahip insanlarız.Bizim vereceğimiz her hüküm doğrudur,çünkü biz mutlak doğru üzerindeyiz.Bu tavrınızın başka bir anlamı olabilir mi?

Yoksa bu tavrınızla,uyanmalarından korktuğunuz birilerine mi,mesaj vermeye çalışıyorsunuz.Ne o öyle? her şeyi aşmış,kur"an"ın küçücük bir cümlesinden bile,derin manalar çıkarabilen havalarına girmeler.

Dostlar,sizinle tartışmamızın hiç bir anlamı yok.Sizinde belirttiğiniz gibi iletişim kuramıyoruz.Çünkü ben,Allah"ın dinine Kur"an penceresinden bakmaya çalışıyorum,siz ise Allah"ın dinine tasavvuf penceresinden bakıyorsunuz.Yani gıdamızı farklı kaynaklardan alıyoruz.Benim kitabım bana o pencereden bakanların Allah"lıktan pay kapmak isteyen zavallılar olduğunu söylüyor.

Ben bütün yorumlarımı açık açık ayetler yazarak yapıyorum.Bana itiraz edenlerde ayetlerle itiraz ediyor.Ben yorumlarımı yaparken,benim Kur"an anlayışıma göre diyorum,benim tasavfuf anlayışıma göre demiyorum.Bana bir daha edebiyat yaparak cevap verme,kur"an kelimelerini de ağzına alma,hele bir daha,her şeyi aşmiş ilahlık havalarına girme,eğer girersen,Vallahı,seni bulunduğun delikte gelir bulur ve eşşek ağaca çıkana kadar döverim.

Haddini bilmeyenlere Selam yok.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam naci bey

Sizi köşeye sıkıştırmak niyetiyle sorulmuş sorular değildi bunlar.nur 30 ve 31 bu sitede yüzlerce sayfa tartışıldı ve ben bu soruları bu sitede bir çok kez sordum.

Sizin Nur 30 ve 31 in  tahlili ve yaklaşımınız gittiğiniz yol doğru ancak vardığınız sonuç yanlış . Bu ayet çıplak dolaşan kadına giyin örtün göğüslerini ört emri değil.Ayet hali hazırda giyinik göğüsleri örtük olan kadının göğüs dekoltesinden görünen göğüs çatalına dikkat çekip bu şekilde  yakınların(nur31 listesi)yanında gezebilirsin ancak bu kişiler dışında örtünü göğüs çatalı üzerine sal  diyor.

Yani bu ayete göre bahsini ettiğimiz Afrikalı bayan nur31deki hitap edilen mümin kadınlar gibi  göğüslerini örten elbiseler giyecek göğüsleri kısmen sergileyen dekolte kıyafetlerini sadece yakınları yanında giyecek bu kimseler dışında göğüs çatalı üzerine örtüsünü salacak.

Nur58 ve 59 u nur 30 ve nur31 le beraber değerlendirdiğimizde  nur58de elbiseler çıkınca meydana gelen çıplaklığın yasaklanan(görünmesinde sakınca olan)kısmının ne olduğu sonucuna varırız.

Şöyleki nur 58de kadın ve erkek elbiselerini çıkardığında görünen vücut parçaları kollar bacaklar baldır göğüsler bel kalçalar cinsel organlardır.O halde anne babanın  bu uzuvlarının ailenin diğer bireyleri tarafından   tamamının görünmesi mi yasaklanmış bir kısmının mı?

Elbise çıktığında görünen baldır veya kol ailenin diğer bireylerine gösterilmesi yasak mı?

İşte bu soruların cevabını veren nur 30 ve 31 dir..Nur 30 31 elbiseyle örtülmesi gerekli yerlere dikkat çekerek giyimin asgarisinin sınırlarını çizmekte.O halde nur 58de yasak olan  elbise çıktığında meydana çıkan çıplaklık= erkek ve kadının cinsel organları ve kadının göğüsleri .

siz nur31i nur 58e göre tesfir ediyorsunuz ben nur 58i nur 31e göre .

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Pardon! Pardon!

Bu son mesajdaki şu cümleleri tam anlayamadım.. Aslında anladım da, bunun gerçekliğinden emin olmak istiyorum.. O yüzden net olarak soracağım; celallenmeden önce...

Mesajın başında "Semazen ve Sultan yazdı" denilmiş.. Alıntı yapılan cümleyi Sn. Sultan yazmış ve ben de öğütlerine destek vermiştim.. Destek mesajımda "yorum yapıyorum ve de bu yorumlarla şirke düşüyorum" diyerek Kurân ile dalgasını geçen Sn. Kafası Karışık'a "müstehzi" yaklaşmıştım.. Çünkü, öyle bir noktadayız ki muhatabın ciddiyetine güvenmek imkânı kalmamıştır ve arada kalan Kurân'dır.. Bu yüzden, ilmî olmak yerine -zaman zaman- müstehzî olmak bana göre evlâdır.. Çünkü, burada yazılıp çizilenleri okuyan ve bu konulara merakı olan ve fakat hiçbir altyapısı olmayan nice mâsum beyin, daha yorum (!) sahibinin kafası karışık iken, kimbilir ne anaforlara sürüklenebilirler..?!!

Şimdi...

İşin en başından beri akıllara ziyan görüşleri(!) gibi hayret uyandıran bir soğukkanlılık sergileyen Sn. Kafası Karışık "tehdit" cümleleri kuracak bir hiddet seviyesine mi ulaştılar...??

Bu tehdit cümlenizi üstüme alayım mı?! Sizin ehli ilim (!) yönünüze tanıklık ettiğim gibi "kabadayılık"(!) yönünüze bizzat tanıklık etmek istediğimi söyleyeyim mi?!! Cevabınızı bekliyorum!!

Saygım size uzak olsun...

N_S

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sn. Muhiddin size ayetlerle itiraz etmişti.. O konuya henüz değinmediniz.. Hani, peygamberlerle ilgili "Sünnetullah gereği" diyerek bir kayıt düşmüştünüz... Bu meseleyi, Sn. Muhiddin'in Kurân yüklü itirazları doğrultusunda açıklığa kavuşturacak mısınız?

N_S

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Bu tartışmanın Naci Çelik yönünden ilmi açıdan kaçtığı gibi uslub açısından da tadı kaçmaya başladı...Sayın naci çelik köşeye sıkışan kedi misali etrafınızdakileri tırmalamaya başladınız,isterseniz bir süre soluklanın,Rabbimize Taha114 ayeği gereği ilim vermesi için dua edin sonra yine gelin,kaldığınız yerden değil sıfırdan bir sayfa açalım inşaAllah...

Sevgilerimle(sevgimin büyüğü elbette Semazenime:) )