HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SiTEMiZE YANIT Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

   Hiç de mecbur değilim Mircan, benim yazdıklarımı düzenli takip edemediğin belli.Deadben kitabi ayetlerin yanında bizim doğruyu bulmamıza yardım eden kevni ayetleri de kabul ediyorum.Bu kevni ayetlere insan ve dolayısıyla onun aklının ve tecrübelerinin eseri olan sözleri de girer.

   Bu insanların başında da peygamberlerimin hepsi gelir ama onlardan gelenler doğru dürüst aktarılmadığı ve misyonlarından dolayı,Allahın ortağı gibi algılandıkları için,şirke düşmemek adına onların Allahın kitabındaki sözlerini tasdik ediyor ve bunlar benim için yeter de artar bile diyorum.

    Örneğin Marx denen adam "din,halkların afyonudur."demiş.Bu sözün atalar dini ve bütün şirk dinleri için doğruluğuna imzamı atarım.O zırtonun bir hatası varsa,sapla samanı ayırmadan bütün ilahi dinleri(ki kendi sapkın ideolojisi de bir beşeri dindir sonuçta)kuşatacak şekilde din kelimesini kullanması.

    Elhasılı kelam,meramımı anlatmak için en aykırı örneği verdim bakalım ne çapanoğlu arayacaksın yine?Vesselam.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

 

Selamün aleyküm! SFSS Kardeşim!

    "VE KAPANMA OLAYINDA BİR CEVAP BEKLIYORUM IMAN-DOST1-MIRCAN VE ABDULLAH"

    Bu konu ile ilgili "BAŞÖRTÜSÜZ" formu 8.sayfada sahsınıza seslenerek yapılan bir değerlendirmeyi bilgi ve idrakinize sunmuştum.

    Bağışlayın beni, bazen sfss kardeşimiz gönderilenleri okumuyor mu acaba diye düşünüyorum. Düşündüğüm gibi ise ne olur yazılanları okuyun. Tabi ki bütün değerlendirmelere katılacak değilsiniz. Katılmadığınız noktaları belirterek varsa kendi değerlendirmelerinizi de yaparsınız. Bizler de yararlanırız.

     Eğer yazıları okuduğunuz halde bu soruları soruyorsanız:

1. Okumadan mı soru soruyor  diye düşündüğüm için Allahımdan af diliyorum. Lütfen siz de böyle düşünerek zan ile hareket ettiğim için hakkınızı helal edin.

2.Düşündüğüm gibi ise ve okumadan soru soruyorsanız; ne diyeyim?

Rabbim cümlemizin de idrakini açsın. Cümlemizin de ilmini artırsın.

Duanıza aynen katılıyorum. İnşaallah. Allah'ın rahmeti hepimizin üzerine olsun.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Abdullah16 Yazdı:
 Bu insanların başında da peygamberlerimin hepsi gelir ama onlardan gelenler doğru dürüst aktarılmadığı ve misyonlarından dolayı,Allahın ortağı gibi algılandıkları için,şirke düşmemek adına onların Allahın kitabındaki sözlerini tasdik ediyor ve bunlar benim için yeter de artar bile diyorum.

Evet Abdullah lafı döndürmeye/süslemeye gerek yok yanlış anlamadıysam sonuç itibari ile Resullerin ve Nebilerin sadece ilahi kitapta geçen sözlerine inanıyor ve iman ediyorsun.

Ben kendi dilinle riyaya düşmemen adına ya yanlış anlaşılmayı düzelt yada halt etmişim af buyrun demeni istiyorum.Bir başka deyişle konu başkaları olunca nasıl hiddetleniyorsan kendine karşıda eleştiri yapabil diyorum,bu ve benzeri konularda insanların veballerini benzer şeyleri kendin yaparak alma ve ikiyüzlü duruma düşme diyorum.

Kısacası kendim için birşey istiyorsam namerdim:) Tek düşündüğüm sivri dilinle kırdığın ve kaçırdığın insanlar adına birşeyler yapabilmek.

Evet sorumu yineliyorum

"Allahın kitabındaki sözlerini tasdik ediyor ve bunlar benim için yeter de artar bile diyorum"

Bunu söylerken Sayın Abdullah,Nüzul sırasına göre namaz vakti çalışması yapılması gerektiğini neden söylüyorsunuz. Allah'ın kitabı yeterli gelmedi mi.Nüzul sırasını hakkında Kur'andan ne gibi bir ayet gösterebilirsin,Kur’andan ayet bulamıyorsak nüzul suresine göre inişi gösteren diğer kaynaklar nelerdir? Marxı Lenini boşverelim,cevabı kısa ve kolay olan sorumuza dönelim:)

Selam ile

Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

  Selam Mircan,

  Kimleri kırıp kaçırdığımı bilmiyorum ve senin gibi çetelesini de tutmuyorum.Ama bir sözümden hareketle beni itirafa zorlama mantığınıda bir türlü çözemiyorum.O sözü şöyle düzelteyim:

  "Salatı ister nüzul sırasına göre,isterse elimizdeki sıraya göre araştırın farketmez,ama bütüncül olarak değerlendirip kalbinizin yatışacağı bir noktaya ulaşıncaya kadar anlayıp uygulamaya çalışın."

   Aslında nüzul sırası olayında da geleneksel anlayışta bir bütünlük yok ama tarihi verileri okuyup aklımızı da işletecek şekilde orta bir yol izlersek yaklaşık 23 yılda inen sürelerin zihnimizde bir iniş sırasını oluşturabiliriz ve bunu mutlaklaştırmadan kendi nüzul sıramızı belirleyebiliriz vesselam.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
theolog
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 13 agustos 2006
Gönderilenler: 21
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı theolog


 

herkese açık bir forumda
vaazettiğin liyakatla yazıların müsavi olmalı.
hoşgörününde bir sınırı vardır. bu nasıl bilimselliktir.

İzahlarımda bilimsel bulmadığın yönleri açık açık yaz iman. Ama yaptığım izahların doğruluğunu test edecek ilmi birikime sahip değilsen bu konuda hiç yorum yapma. Bak günlerdir sesleniyorum burdan bilimsel olarak çürütün şunu diye... Ama niye hiç kimse çıkıp "senin yanlışın var burası şöyle şöyle" diye açıklama yapamıyor??? Getirdiğiniz açıklamaların hepsi YORUM!!! Ben size Kur'an'da ne yazdığını söylüyorum. Siz kalkıp bana başkalarının yorumundan delil getiriyorsunuz. hani Kur'an'ı okuyan herkes anlayabilirdi??? Hani siz tefsir ya da hadis dinine inanmıyordunuz. o zaman Tefsirlerden getirdiğiniz deliller de neyin nesi??? Tam anlamıyla tutarsızlık!!! Savunduğunuz ilkelere uyun. Burdan günlerdir bangır bangır bağırıyorum biri çıkıyor orta namaz aslında şu şu anlama gelir bu konuda şu kişi şunu söylemiştir vs... Bana ne kardeşim kim ne demişse demiş. Bana Arapçadan anlayan bir adam getirin. Bakalım o savunabiliyor mu bunları karşımda.


sana allahın elçisimi öğretti namazı. öyleyse bütün
müslümanları niye delil getiriyorsun. 

Bütün müslümanları niye delil getirdiğimi söyledim. Bunu tekrar açıklamaya gerek yok.İyi okursan anlarsın.

 


kaldıki namazı aynı şekil ve içerikle kılan hiç bir
devirde çağdaş islam toplulukları bile olmamış.

Bak burası yazının en can alıcı kısmı. Birincisi -mış'lı konuşuyosun çünkü bundan emin değilsin. Zaten bana bunu asla ispatlayamazsın. Çünkü söylediğin şey tam bir efsane... Ben bunu daha önce de söyledim. Şu anda dünya üzerindeki milyonlarca müslüman ufak farklara rağmen aynı şekilde namaz kılar. Bu farklar o kadar azdır ki hac ibadetinde asırlardır milyarlarca insan aynı safta yan yana bu ibadeti yerine getirmiştir. Hala da öyledir. Kaldı ki sizin delil getirdiğiniz hadisler bu noktada baz alınmış olsaydı hepsinin çok daha farklı kılması gerekirdi. Ama peygamberimizin çevresindeki sahabeler tabiiler onlardan sonra gelenler hep aynı şeyi anlamışlar ve aynı şekilde namaz kılmışlardır. Çünkü bu insanlar bu noktada yalnız peygamberimizin uygulamasını referans almışlardır ve onu sürdürmüşlerdir. (Hadislerdeki farklı izahların sebebine gelince bu tamamen ilahi vahyin karakteri ile ilgili bir durum bunu delilleriyle yazıcam inş...)Sabah namazının farzı dünyanın her yerinde iki rekattir. Öğle namazının dört, ikindininki dört vs... Sen hiç teravih taksimi diye bir şey duydun mu?? Osmanlıda ramazan ayında yatsı namazları cemaatle kılınırken uygulanan bir sanat... Ama müthiş bir sanat. Cemaatle namaz kılınırken imam her rekatta ayrı bir makamda okur sureleri. Ve namaza geç gelenler hangi rekatin kılındığını o makamdan anlarlar ve ordan devam ederler namaza.. Bu uygulama günümüzde ramazan aylarında konserlerde canlandırılıyor. İnanır mısın onlar da tam bizim gibi kılıyorlar namazları.. Ne ilginç di mi

 



__________________
De ki: Allah'a itaat edin. Peygambere de itaat edin. Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulmuş olursunuz.(Nur-54)
Yukarı dön Göster theolog's Profil Diğer Mesajlarını Ara: theolog
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam theolog

gösterdim ya arkadaşım alıntıladığım ilk paragrafla
son paragrafın taban tabana zıt.

cümlelerimin altına girdiğin açıklamalarında seni
değil beni destekliyor. yazımı bir daha oku.

iddialarınla ilgili alabileceklerimin tamamını dost 1
den aldım. sebep olduysan teşekkür ederim.

en başta tez hazırladığını söylediğindendir sitemim.
yoksa kişisel olarakda yazdıklarındanda yok bir
husumetim.

teravih namazında okunan ayetin makamından
ziyade mahalle imamının 2 saat halkı toplamasının
sosyolojik sebepleriyle toplum üzerindeki neticelerini
araştırın. daha ilginç tespitlere erişeceğinizden
eminim.

diyorsanki hala ilmi düşünür ilmi söylerim
ne diyim sana hayırlı işler dilerim.
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam dost1

eğer size çok zahmet vermeyecekse ve bilginiz
dahilindeyse namazların rekat sayılarındaki
değişiklikler neye dayanıyor? varsa veb adresi
vermenizde yeterli.

sevgiyle
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm! İman Kardeşim!

 

    Namazların rekat sayısı ile ilgili bilgi paylaşma isteğine teşekkür ederim. Paylaştıkça çoğalan sevgi ve bilgiyi hep paylaşmak dileğiyle. Umarım paylaşacağım bilgiler sorunuzun cevabı olur.

    Fıkıh kitaplarında “salatülmisafiri” başlığı altında bir konu işlenmektedir. Kimlerin misafir sayılacağı, vatanın çeşitleri, yolun mesafesi vb. konular uzun uzun işlenir. Burada belirtilen şartlara uyan kişilerin de dört rekatlı namazları kısaltıp iki rekat olarak kılabilecekleri belirtilir. Kısaltmanın da ruhsat olmayıp azimet olduğu özellikle vurgulanır.

     Bu konuya girmemin nedeni; bizim “fıkıh” ve “ilmihal kitaplarında yer alan yolculuk namazının ve ahkamının “Kur’an’da olmayışıdır.

     Yani barışın ve huzurun sağlandığı tüm ortamlarda; herhangi bir düşman tehlikesi olmadan yapılan yolculuklarda namazın kısaltılamayacağının Kur’an ‘da olmayışını belirtmektir.

     Bizim ülema ve fükaha “Korku Namazı” ile   “Misafir Namazı’nı” karıştırmışlardır. Öyle ki Korku Namazı’nın gölgesinde bir de Misafir-Yolcu Namazı ihdas etmişlerdir.

 

     Kur’an’a baktığımızda;

 

     Nisa 101-103:

 

     “Ve yeryüzünde sefere çıktığınızda, inkarcıların size bir kötülük yapmasından  kaygılanırsanız, namazı kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur. Gerçekten inkarcılar, size apaçık düşmandırlar.

     Ve sen içlerinde bulunduğun ve onlara namazı kıldırdığında,onlardan bir grup senin eşiğinde ayakta dursunlar. Ve silahlarını da yanlarına alsınlar. Secde yaptıktan sonra, o grup arka tarafınıza geçsin ve namazı kılmayan diğer grup gelsin, seninle birlikte namaz kılsın. Tedbirli olsunlar. Silahlarını alsınlar.-inkarcılar size ansızın bir baskın vermek için, silah ve eşyanızdan ayrılmanızı isterler.- yağmurdan zarar görürseniz veya hasta olursanız, silahları bırakmanızda bir sakınca yoktur. Ama dikkatli olun. Allah inkarcılara gerçekten alçaltıcı bir ceza hazırlamıştır.

     Sonra, namazı bitirince de, ayaktayken, otururken, yan yatarken Allah’ı hatırlayın.Güvene erdiğinizde, namazı gereğince kılın, evet namaz, inananlara belirli vakitlerde farz edilmiştir.”

 

      Bakara 238,239:

     “Namazlara ve Orta Namaz’a devam edin; ve Allah’ın huzurunda kendinizi vererek ayakta durun.

       Ama eğer bir tehlikeden çekinirseniz, yaya ya da binekte iken kılın; güvenliğe kavuşunca, bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah’ı hatırlayın.”

 

     Ayetlere dikkat ettiğimizde kısaltma ruhsatının; kesin olarak düşman tehlikesi karşısında oluşan korku nedeniyle olduğu görülmektedir.

 

     Korkusuz, tehlikesiz, emniyet ve selametle barış ve huzur ortamı içinde yapılan yolculuklarda kısaltmaya izin verilmemektedir.

 

    İşin aslını ve özünün bu olmasına rağmen namazı kısaltmayı sadece yolculuk olayına bağlıyanların delilleri şunlardır:

  “İbni Abbas anlatıyor: “Rasülüllah Medine’den Mekke’ye gitmek üzere yola çıktı. Rabbülalemin’den başka hiçbirşeyden korkmuyordu. Yolda namazı ikişer ikişer kıldı.” (Tirmizi, Salat 391, Nesai, Taksirüssalat 1 )

   Bu rivayette kanaatime göre herhangi bir anormallik yoktur. Korku yoktur, korku olmadığından da Resulullah Efendimiz namazlarını TAM; İKİŞER  rekat olarak kılmıştır.

     Ama böyle kabul edilmez. Burada Peygamberimiz dört rekat namazları kısaltma yapmıştır. Hem de herhangi bir korku olmadan. İşte bu mantığı açıklamak için bu rivayet sadedinde bir alıtıyı aynen bilgilerinize sunuyorum.

      “ Hadiste; namaz kısaltma hadisesinin korku haline has olduğunu söyleyenlere cevap vardır ve o düşünce reddedilmektedir. Böyle düşünenler, namazın kısaltılmasına temas eden ayetin zahirini esas almışlardır.: “Ve yer yüzünde sefere çıktığınızda inkarcıların size bir kötülük yapmasından kaygılanırsanız, namazı kısaltmanızda size bir sorumlulukyoktur. Gerçekten inkarcılar, size apaçık düşmandırlar.” Halbuki Cumhur, meseleyi değerlendirirken “korku” mefhumunu nazar-ı dikkate almaz.Dolayısıyla sefer oldu mu korku olmasa da namaz kasredilir. Bu hususta Hz. Ömer Rasülüllah’a  sormuş, Efendimiz As.: “Yolculuk hali olunca namazın kasredilmes/kısaltılması size bir sadakadır” manasında (Sadakatün tasaddakaaallahü biha aleyküm) diye cevap vermiştir. Netice itibariyle sahabe, bu ayetten, seferde korku kaydı olmaksızın mutlak olarak namazın kasrını anlamıştır.

      Bir rivayette Ebu Hanzala der ki: “İbn- Ömer’e sefer sırasında kılınacak namazdan sordum:”İki rekattir” dedi. Ben:

“Ama Cenab-ü Hak  “….. korkarsanız”  diyor , halbuki biz emniyet içerisindeyiz! Dedim. Bana:

“Resülüllah’ın sünneti böyledir “ diye cevap verdi.”

 

 Değerli İman Kardeşim!

 Yukarıdaki açıklamayı, şimdilerde her yerde bulabileceğiniz, Akçağ yayınlarından, Kütüb-ü Sitte, Hadis Ansiklopedisi, Prof. İbrahim Canan, cilt8, sayfa 388 den aynen aldım.

  Bir örnek daha.

   “Harise İbn Vehb anlatıyor: “Rasülüllah Mina’da bize sayıca en çok olduğumuz ve en ziyade güven içinde olduğumuz bir zamanda namazı iki rekat kıldırdı. (Buhari, Taksir 2, Hacc 84, Müslim, Salatülmüsafirin 21, Ebu Davud, Hacc 77, Tirmizi, Hacc 52, Nesai Taksirüssalat 3)

  Buna yapılan açıklama:

    Bu hadis, “namaz korku halinde kasredilebilir” diyenleri tekzip eder. Çünkü Rasülüllah hac sırasında Mina’da hiçbir korku olmadığı halde namazı iki rekat kıldırmıştır.

    Şu halde, namazın kasredilmesinin asıl sebebi yolculuk halidir. Korku, meşakkat gibi durumlar, maslahattır. Öyle ise, asıl sebeb olunca namaz kasredilir. Maslahat olmasa yine kasredilir. Aksi halde, yolcu olmayan kimse korksa veya meşakkate düşse namazı kasredemez, tam kılar.”

 

   Görüyor musun? İman Kardeşim! Ne açıklama ama değil mi?

Ayetin sözcüklerini dikkate almayan bir sahabe, cumhur, hele hele Allah’ın açık ayetini değiştiren bir Peygamber olabilir mi? Düşünülebilir mi?

 

     Tüm bunları soruna ışık olabilsin diye belirttim.

     Kısaltmayı buyuran Rabbimiz bu sorumuzun cevabını da vermiştir zaten.

 

1.      Nicelik olarak kısaltma. Yani iki rekat olan normal namazı bir rekat olarak kılmak suretiyle kısaltma.  (102. ayet kerimede görüldüğü gibi.)

Bu konuyla ilgili rivayetlerin hepsi dikkate alındığında on civarında birbirinden farklı “korku namazı” şekli ortaya çıkmaktadır. Bu rivayetlerin hepsi aslında aynı olayı anlatmışlardır. Ama bu sık bir uygulama olmadığından bazı ayrıntıları karıştırmışlardır. Bu ayrıntılar rivayet metinlerinde açıkça belli olmaktadır. Bu tür namaz, her zaman uygulanan bir şey olmadığından, insanların hafızalarında değişik biçimlerde kalmış ve herkes de hatırlayabildiğini nakletmiştir. Senede iki kez kılınan bayram namazı da çoğu kez unutulmakta, imam da namazdan önce şeklini açıklamaktadır.

 

    Rivayetler içinde Abdullah ibn Abbas ve Cabir ibn Abdullah’ın rivayetleri Kur’an’ın tarifini yansıtan rivayetlerdir. Seni uğraştırmamak için direk yazıyorum. Belki başka kardeşlerimize de ışık olur inşallah.

   

    Abdullah ibn Abbas şöyle demiştir.:

    “Allah’ın Elçisi Zi-Kurad’da insanları iki safa ayırdı. Bir saf kendi arkasında namaza durdu, bir saf da düşmanın karşısında bulundu. Kendi arkasında ilk rekatı kılanlar ötekilerinin yerine gittiler. Bu kez onlar gelip Allah Elçisi’nin arkasında bir rekat kıldılar. Tamamladılar. Nesai, Salat-ül Havf.2)

   

    İbn Ebu Hatim’in rivayetinde Cabir ibn Abdullah, Rasülüllah ile kıldığı korku namazını şöyle anlatmıştır:

   “Seferde iki rekat kılmak, namazı kısaltmak değil tam kılmadır. Kısaltma, savaş zamanında yalnız bir rekat kılmaktır. Biz Rasülüllah ile birlikte savaşta idik. Namaz vakti geldi. Rasülüllah, askerlerden bir bölüğünü saf düzenine koydu, bir bölüğünü de düşmana karşı yöneltti. Saftakilere bir rekat kıldırdı, iki secde yaptı. Sonra bunlar kalkıp arkadakilerin yerine gittiler, onların yerinde durdular.Bu kez onlar geldiler, Rasülüllah onlara da bir rekat kıldırdı ve iki secde yaptı. Sonra rasülüllah ve arkasındakiler selam verdiler. Arkada bekleyenler de bulundukları yerde selam verdiler. Rasülüllah iki rekat, ötekiler birer rekat kılmış oldular” (İbn Kesir 1/550

 

2.      Nitelik itibarıyle namazı kısaltma. Bu da Bakara suresi 239. ayette ifade edildiği şekliyle, iki rekat olan ve kıyam, rüku, sücud, kıbleye dönme gibi olan namaz erkanları olmadan , yürürken veya binit üstünde ima ile icra etmektir. Ki bu halde sadece tekbir  getirme ve Fatiha okumak suretiyle de namaz eda edilmiş olur.

 

 Fıkıh, ilmihal kitaplarında ve pratikte Seferilik  ve Seferde Namaz diye konular vardır. Seferiliğin ve uygulamaların dinimizin ana kaynağında yeri yoktur. Bunlar zanni, zayıf deliller ve çelişkili söylentilerle pratiğe geçirilmiştir. Seferilikteki namazın kısaltılması olayını da yolculuğun kendisine bağlamışlardır.

    İslam Dininde  normal şartlarda yapılan yolculuklarda namaz kısaltması diye bir şey yoktur. Namaz sadece korku durumlarında kısaltılır. Tamı iki rekat olan namazlar  tek rekat olarak kılınır. Tehlike çok ise o zaman da yürürken ve ya binit üzerinde ima ederek kılınır. Seferiyiz diye namazı iki rekat kılanlar namazı kısaltmış olmazlar. Tam olarak kılmış olurlar.

     Amacımız Kur’an ‘daki İslamda olan şeklini belirtmektir. Yoksa milletin namazına müdahele etmek değildir.

    Müslümanlar olarak gece-gündüz, sabah-akşam, ayakta-oturarak, yan yatarak kısacası sürekli ve her pozisyonda Allah’ı anmalı, O’na duada bulunmalı ve namaz kılmalıyız.  Buna kesinlikle sınır konamaz. Hem vakit olarak, hem süre olarak, hem pozisyon olarak, hem de rekat olarak. Yeter ki Allah’ın istediği sehivsiz, hudu ve huşulu olsun .

    Değerli İman Kardeşim!

    Namazların Cemi konusunda da rivayetler kaynak alınarak İslam Dini kuralları arasına sokulmuştur.Bu konuyla ilgi hadis kitaplarında binlerce rivayet söz konusudur. Ama Kütüb-ü Sitte dediğimiz altı kitapta on rivayet mevcuttur.İçerik  olarak birbirinden farklıdır.Çelişkili rivayetlerin bir çoğu aynı kişilere aittir. Çok yer tutmaması için kaynak belirtmekle  yetiniyorum. Rivayet edenler: Enes, İbnü Ömer, İbnü Mesud, Ca’fer ibnü Muhammed ibni Mesleme ve İbnü Abbas’ tır.

      İbnü Abbas’ın üç tane rivayeti farklıdır. Çarpıcı olduğu için bunları belirteyim.

“İbnü Abbas anlatıyor:1.

“Rasülüllah  yol halinde iken öğle ile ikindiyi birleştirdi, akşam ile yatsıyı da birleştirirdi.”

“İbnü Abbas anlatıyor:2

  “Kim iki namazı özürsüz olarak cem ederse büyük günah kapılarından bir kapıya gelmiş olur.”

“İbnü Abbas anlatıyor:3

“Rasülüllah Medine’de yedi ve sekiz öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını cem ederek kıldı. Eyyup es Sahtiyani der ki: “Belki de bu, yağmurlu bir geceydi.” “Öbürü (Ebu-ş Şa’s): “Belki!” dedi.

 

      Şeksiz, şüphesiz, çelişkisiz, açık, açıklanmış, detaylandırılmış tek ve sağlam kaynağımız Kur’an’a yöneldiğimizde: Kanaatimizce farz olan Allah’ın emrettiği vakitlerde kılmak durumunda bulunduğumuz Sabah, Akşam/İşa, ve Gece yarısı/teheccüd namazlarında kesinlikle cem olamaz. Rasülüllah Efendimiz de bu vakitlerde kesinlikle cem yapmamıştır. Cem/ birleştirme olayı Peygamber Efendimizin alışkanlığı gereği, kendi arzuları doğrultusunda kıldığı öğle ve ikindi namazlarındadır. Yukarıda bahsedile rivayetlere dikkat ettiğimizde cem eden sadece Rasülüllah Efendimizdir, ümmet değildir.

Yine alışkanlığı olarak kıldığı yatsı namazını farz olan  akşam/işa namazı vaktinde kılınmasıdır.

      İsteğe bağlı kılınan Zikrullah’a yönelik namazlar her zaman her yerde gönülden geldiği gibi kılınabilir. Farzlar kendi vakitlerinde kılınır. Resülüllah Efendimiz bu konuda bir değişiklik yapma hakkına sahip değildi ve yapmamıştır da.

 

       Değerli Kardeşim İman!

       Peygamber Efendimizin müsait olduğu durumlarda bir çok nafile ibadet yaptığını biliyoruz. “Nafile” nin aslı “nefl”dir. Ki bu gerekli olanın üzerine yapılan fazlalık anlamındadır. Bu sözcük, çoğulu “enfal” olan ganimet malı, hibe anlamlarına gelmektedir. Zorunlu olmadan yapılan fazla işe “nafile” demek yaygın bir kullanıştır.

        Farz ve vacip diye nitelenen emirleri yerine getirmek biz Müslümanların görevidir.Bu görev iman etmenin, imanın tadını almanın, İslam’ı yaşanır kılmanın ve İslam ile ulaşılması mümkün olan iki dünya saadetine kavuşabilmenin yoludur. İman soyut bir şekilde “inanıyorum” demek değildir. İman aynı zamanda bir din, bir yaşam tarzını tercih etmenin de adıdır. İslamı hayatı seçen Müslümanlar, inandıkları dinin tüm emir ve yasaklarına uymak zorundadır. İşte bu zorunlu olanların dışında imanı olgunlaştıracak bir takım güzel görünen, teşvik edilen görevler de vardır. Kul olarak bizler bunları zorunlu olan görevlere kendimizi hazırlamak için yaparız.Tıpkı Resülüllah Efendimizin de yaptığı ve bize örnek olduğu gibi.

    Efendimizin yaptığı nafileler de “revatip” ve “reğaib” diye iki kısma ayrılır ki Biz bunlara Rasülüllah Efendimizin sünneti deriz. Gücümüz nisbetinde de yapmağa çalışırız. Sorana söyleriz herkesi vicdani ile baş başa bırakırız.

     Tüm farz namazlar ikişer rekattir.Bu iki rekat zorunlu olan rekat sayısıdır. Resülüllah Efendimizin uygulamaları da bu doğrultudadır. Tevatür derecesinde olan  Cuma da orjinaline sadık kalınmış, ama ne yazık ki zaman içerisinde Tevatür derecesinde olmayan zayıf rivayetlere dayanılarak artırmalar, eksiltmeler yapılmıştır.

     Şartları uygun olanlar istedikleri kadar çok rekatli namaz kılabilirler. İstedikleri kadar çok rekat artırabilirler. Yeter ki yozlaştırmadan. İslam’i ruh, hudu ve huşu ile olsun.

 

En doğrusunu Allah bilir. Rabbim ilmimizi artırsın. Resülüllah Efendimizin de yolu olan Sırat-ı Müstakimden ayırmasın bizleri.  Rabbim ne güzel dualar öğretmiş bizlere katılacağınızı umuyorum.

 “Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz ,duamı kabul et.”

 

  “Rabbimiz! Hesabın ortaya geleceği gün, beni, anne-babamı ve inananları affet”

 

 “Ey Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik, rasule uyduk; artık bizi gerçeğin tanıklarıyla yaz.”

    Allah’a emanet olun. Sevgilerimle.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 Theolog yazdı:

 "Ama niye hiç kimse çıkıp "senin yanlışın var burası şöyle şöyle" diye açıklama yapamıyor??? Getirdiğiniz açıklamaların hepsi YORUM!!! Ben size Kur'an'da ne yazdığını söylüyorum."

  " Bana Arapçadan anlayan bir adam getirin. Bakalım o savunabiliyor mu bunları karşımda."

 Theolog efendi,maalesef yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış misali işkembe-i kübradan sallıyor,ilmin ve arapça bilgin karşısında herkesi kendine hayran ediyorsun.Dead 

    Ayetin orijinali hiç de seni desteklemediği halde M.Esed gibilerinin yaptığı yorum,senin yazdığın ise ayet.Aslında bun ayet değil,sünnileştirilmiş yorum diyeceğim ama her zaman ağzımın payını verecek din bezirganları olduğu için bunu bile söylemenin bedelini bana ödettirirler(mi?) Dead

    Aslında ilk başta "Kurana önyargısız ve gerçekten anlamak için yaklaşmalı"ilkesini koysaydık seninle bu kadar uğraşmazdık.Üstelik kendisinden başkasına kulluk yapmayalım diye ayetleri Allah tarafından (11/1-2)açıklanmış olan Kurana küstahça yaklaşımın seni muhatap bile almamayı gerektirirdi.

    Evet Kuran açık,anlaşılır ve net bir kitaptır.Ancak sünni ve şii din theologları ona öyle zulmedip kendi heva ve heveslerine göre yorumlar çıkarıp mehcur bıraktılarki,anlaşılır diyenin ağzına ikide bir biber sürmeyi marifet sayıyorlar.

   Ama efelenmeyi çok sevdiğinden olacak,senin gibi derinmi derin alimlerle(!) uğraşmak bizi bozacağından"sen uçmuşsun kardaş hadi bize eyvallah "demek(tabiki  bu tartışmayı dikkatle izleyenlerin affına sığınarak)sana verilecek en doğru cevap olsa gerek vesselam.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
theolog
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 13 agustos 2006
Gönderilenler: 21
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı theolog

Abdullah madem gidiyosun son kez bi şey söyliyim sana, -buna cevap vermek zorunda değilsin-ayetin orijinalinin beni desteklemediğini söylüyosun ama kalkıp M. Esed'in yorumunu bana delil olarak sunuyorsun. Ayetin orijinali beni desteklemiyorsa bunu bana sen ispat et. Ayrıca anlamadığın bir konuda nasıl olup da ayetin orijinali seni desteklemiyor diye ahkam kesebiliyorsun doğrusu ilginç.

Bak sana ilginç bi şey daha söyliyim. Nahl suresi ayet 44: "İnsanlara kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana  da bu Kur'an'ı indirdik." Buradaki "açıklaman" ifadesi tam olarak "açıklaman" anlamına gelir.  Arapça karşılığı "li-tübeyyine" şeklindedir. Kur'an'da bu şekilde geçmiştir. Tef'ıl babında müfred muhatap formda gelmiştir. Ve "senin açıklaman" için anlamını verir. Peygambere Kur'an'ı açıklama görevi bizzat Allah tarafından verilmiştir. Bu ayet de bunun en açık delilidir. Kur'an'ı okuyunca anlarım diyenlere ithaf olunur!!!



__________________
De ki: Allah'a itaat edin. Peygambere de itaat edin. Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulmuş olursunuz.(Nur-54)
Yukarı dön Göster theolog's Profil Diğer Mesajlarını Ara: theolog
 

<< Önceki Sayfa 16 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats