Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Esenlik diliyorum hepimize,

Ne yazsam ne desem bilemiyorum, gerçekten "ne" söylendiği bir tarafa "nasıl" yaklaşıldığı bir tarafa, ikisi de üzücü olsa sadece anlayışla karşılıyorum zira ne diyebilirim ki hiç birinizde kastılı bir olumsuz tavır olduğunu zannetmiyorum,

Tek cümle ile özetlemek gerekirse,

İnsan'ın doğuştan sahip olduklarına ek olarak İnsan'ın bağımlı olduğu hiç bir uygulama/yasak/düzenleme yoktur,

Ben benden önce indirilenlerin tümüne inanıyorum ve hepsinin uygulamalar ve düzenlemeler boyutu ile indikleri dönemde geçerlilikleri olduğunu düşünüyorum, ne incil ne tevrat ne de kur'an mushaflarını birbirinden ayırmıyorum,

Bunun dışında insana sunduğu öğütler itibari ile İnsanda olanları hatırlatması hasebi ile de İnsan gibi evrenseldir,

Yaratıcı beni yaratırken eksik yaratmadı ki sonradan yaptığı rötuşlarla beni tamamlasın,

Kur'anda bahsedilen uygulamalar ister bilinen ve uygulalan şekli ile olsun ister ise farklı anlaşılan şekilleri ile olsun, bütün insanlık için bağlayıcılık taşımaz, zira insanın doğasında yoktur bunlar ancak şartlar içerisinde anlamlıdır ve Yaratıcı araçlara ve şartlara bağımlı olarak yarattığı insana hitap eder, düzenlemeler geliştirirken bunları gözeterek yapar bunu,

Dönem olur PTT ile göndermek farzdır, Dönem gelir EFT ile göndermek farzdır,

Ama aslolan bir şey vardır o da amaca uygun araçlar yaratmaktır, bireye uygun düzenlemelere gitmektir,

Rica ediyorum eleştirirken biraz daha makul olalım inanın söylediğiniz sözlere üzülmüyorum da alakasız tepkilerinize donuyorum,

Kur'an'ı önemsemek put edinmek midir diyeninden, miadını doldurmuş öğütlere, ihtiyaçtan müstağni olmalara, ordan çek elini kur'andan ihtarlarına, eskilerin masalları mıdır, insan aynıdır eşleştirmeler, vs vs vs,

Hiç bir şeye içinden bakmamak lazım, biraz da dışından yaklaşılırsa mesele çözülecek diye umuyorum,

Hukuksal, bireysel, sosyal uygulamaların bütün zamanları kapsayacağı fikrini makul bulmuyorum,

Bu hali ile kur'an'dan elimi çekmemi emrediyorsanız Ey kur'an'ın sahipleri emredersiniz lütfen size secde edeceğim saat dilimlerini de bildirin,

Mushaflar hayatın doğal akışı içerisinde yeri olmayan, ama hayatın kendisi edinilen kurbanlar durumunda malesef,

Allah sabahtan akşama kadar aç kalmanız gerekmez diye bir ayet indirse inanın Allah'a rest çekecek moddayız,

1400 senelik gündem,

Bir kıssaların farklı yorumları,

İki nüsukların fıkhi tartışmaları,

Kısaca buna mushafa sarılmak denir oysa Allah kitaba sımsıkı sarılın demişti kucaklamadan,

Kur'andaki hayatları hayat edinmek değil mesele, aslolan kur'an'ın kefil olup numune kılacağı bir hayatı edinmek,

Kur'andaki düzenlemeleri hayata geçirmek değil mesele, aslolan hayrı tesis edecek düzenlemelere gitmek,

Kendimizi eşyaların tutsağı etmişiz ve bunlarda dinin eşyalarıdır,

Ellerimizin sunduğu şekillerimiz ve bedenlerimizle yaptığımız uygulamalar bizlerin sunduğu kurbanlardır, ama merhamet istenir, öz istenir,

Zannedersem biraz ara vermem gerekiyor, cümlelerimi süslemek için seçmiyorum bilakis titizlikle kelimeleri seçiyorum ki ne dediğimi ifade edebileyim,

Bir süreliğine yokum, zira görüyorum ki, bazı şeyler çok çabuk harcanıyor, umulur ki Rabbim beni daha ileri bir doğruluk bilincine ve daha derin bir duyarlılık düzeyine eriştirir,

Esen kalasınız,

Sevgi, muhabbet, ferahlık temennilerim ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hayrullah kardeşim,

Göndermiş olduğunuz, bir fabrika müdürü ve kimya yüksek mühendisi tarafından keşfedilen, elementlerin atom numaraları ile  periyodik tabloda yer aldıkları orjinal grupların kartezyen koordinat sisteminde pozisyonlandırılması ile arapça "Allah" kelimesinin ortaya çıkması mucizesini inceleyeli çok oldu.

Bugüne kadar bilerek buna bir cevap yazmadım. Karşılaştığım tablo, o kadar yanlış, o kadar saçma, o kadar keyfiydi ki bunu ciddiye almamam gerektiğini düşündüm.

Bu saçmalığı farkedebilmek için de benim gibi bu konularda eğitim almış  olmanıza da gerek yok. Periyodik tabloyu açarsınız, yapılan çalışmayı yanına koyarsınız. İncelersiniz. Görürsünüz.

Periyodik tablo, elementlerin 1'den doğal elementler olan 92'e kadar ve 92'den 116'a kadar olan yapay elementlerin gruplandırılmasıdır.

Gruplara da doğal olarak 1'den başlayarak 2,3 ..gibi numaralar veriyoruz. Aynı zamanda da kimyasal özelliklerine göre a, b gibi harfler ile ek gruplandırmalar yapıyoruz.

Dolayısıyla, 100 kadar noktayı, bir gruplama olduğu için, belirli bir düzen içerisinde, bir tabloya işaretleyebilirsiniz. Bu noktaları da canınız nasıl isterse o şekilde birleştirip istediğiniz şekli aşağı yukarı elde edebilirsiniz.

Periyodik cetvelde temel kural, atom numaralarının yukarıdan aşağı artmasıdır. Doğal olarak, elementlerin atom numaraları ne olursa olsun - 3-5-8..farketmez - Allah yazısındaki gibi yukarıdan aşağı harfler-çizgileri ortaya çıkarabilirsiniz..

Helyumun 2, Karbonun 6 atom numarasına sahip olmasının hiçbir önemi yok. Yeter ki, grup içerisinde atom numarası artsın ki - bu periyodik cetvelin yapımında seçilen temel kabuldür- yukarı aşağı düz çizgiler oluşturabilelim.

Olabildiğince basit olarak anlatıyorum:

Periyodik tablodaki elementlerin gruplandırılmasında iki adet sistem kullanılmıştı. Bunlar IUPAC VE CAS'tı. Şimdi yeni IUPAC sistemi kullanılıyor. Çünkü eski sistemlerde aynı gruplar için farklı semboller kullanılıyor bunlar da karışıklığa neden oluyordu.

Bugün, periyodik tablodaki gruplandırma şekli değişti. Yeni IUPAC' da 18 adet grup var. Bu gruplandırmaların ilahi deği, insan ürünü olduğunu söylememe gerek var mı?  Artık, bu 18 grup ile "cin13" yazabilirsiniz.

Keşfi inceleyelim:

8a grubu soygazlara 0"sıfır" grubu denmiş. Eğer 8. grup denseydi yazı bozulurdu.

Gelelim, ilk harf (elif galiba adı, bilmiyorum)'ten sonraki harfleri oluşturmaya..

Buradaki hile de şu:

Olmayan sıfır ve 1. gruplardaki element numaraları birleştirilirken aynı gruptaki elementler ilk harfi oluşturmak için kendi aralarında birleştirilirken, 3, 4, 5, 6 ve 7. gruplarda ilk iki elementler birbiriyle birleştirilmiyor. Çünkü, birleştirilirse ilk harf olan elif  oluşacak. Bunu engellemek için bu sefer, 6 ile 5'in, 4 ile 3. grubun ikinci elementleri birbiriyle birleştiriliyor ki istenilen biçim ortaya çıksın..

8. gruptan sonra ise kartezyen koordinat sistemine aykırı biçimde, 8. gruptan sonraki gruplar yine  8. grup olarak tanımlanmış ki istenilen biçim ortaya çıksın.

-----------------

Sanırım, bu yazı ile Kuran'ın kutsallığına bir eksiltme getirmemişimdir. Bu mucizenin var olmayışı da Kuran'a olan imanı azaltmamıştır.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ahzab 23 :

Elmalılı Hamdi Yazır

Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hayrullah kardeşim,

Öncelikle rica ederim.

Bu, ikinci çalışmaya hiçbir bilimsel eleştirim yok. Çünkü, konunun bilim ile ilgisi yok.

Allah aşkına, şu çizime tekrar bakınız. Özellikle 80-114 arası surelere...

Nasıl da hiçbir noktayı dikkate almadan, uydurma bir kavis çizmişler..

Bir de utanmadan, ahlaksızca:

" Bu noktaların Allah lafzının sonundaki "he" harfini meydana getirmek için tek bir noktaya doğru yönelerek yoğunlaşması ve hat sanatına tam bir uygunluk arzedecek şekilde kavis alması, tüyler ürpertici bir hadise değil midir?"

yazacak kadar insanları aptal yerine, koyun yerine koymuşlar..

Kuran 456 sure olsa, son sure de 20 ayet olsa dahi, alttan ve üstten çizilen çizgiler bir noktada kesişecektir. Kuran, sonsuz sayıda sureden oluşmadıkça...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam ile...

Kıymetli Kadir bey;

Bu başlık altındaki değerli cümlelerden oluşan son iletinizde yer alan;

"De ki;Ey insanlar, ben sizin hepinize gonderilmis olan  bir Allah resuluyum..."7/158

ayet mealinden hareketle Allah kelamı Kur'an ın evrenselliğinden bahsetmişsiniz. İddianızı (ileykum cemian > sizin cümlenize... 7/158) ve aynı bağlamda yer alan (kaffeten linnas > insanlara yetecek/kafi gelecek... 34/28) ayeti ile destekleyerek birlikte ele alıp, 6/19 ayetiyle beraberce değerlendirdiğimiz de ortaya çıkan sonuç sizin söylediklerinizle örtüşmediği kanaatindeyim. Zira 6/19 ayetinde yer alan (li unzirekum bihi ve men beleğa > onunla sizi ve kendisine ulaşanı uyarayım...) cümlesinde "sizi" ifadesi o günün muhatablarını, "kendisine ulaşanı" ifadesi ise sonraki süreçte bu mesaja muhatab olan herkesi kastettiği kanaatindeyim. Ama neticede bu mesajdan acaba yerküre üzerinde yaşamış, elan yaşayan ve yaşayacak olan herkes haberdar olacak mıdır?

Ama bendeniz Kur'an ın evrenselliğini değilde, (ki en azından bütün insanlar tarafından anlaşılmasına engel bir dil unsuru sözkonusu) Kur'an ın ortaya koyduğu mesajın/uyarının yani, insanlığın değişmez değerlerinin evrensel olduğu kanaatindeyim. Neticede yeryüzüne halife olarak atanan ademoğlunun yapısı/yaratılışı gereği bu değerlerden Rabb'ine karşı sorumlu olduğu kanaatindeyim.

Muhabbetle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Hayrullah kardes, Cin13 kardesin bu izahlarindan once, Kuran'in bizatihi kendisinden bu tarz delillere sahip olmadigina dair ayetleri kavrayabilseydiniz keske. Bu hususta dusuncelerimi  nelere dayandirdigimi daha once izah etmistim. Bahsettiginiz delilleri  incelemek icin bende bir merak olusmamisti. Cin 13 kardes her zaman oldugu gibi bilimsel konuya yaklasim kalitesinin ornegini sundu. Allah razi olsun.

Asim ve Malik kardesin kuran  konularina yaklasim tarzlarini yanlis bulmakla birlikte saygi duyuyorum.  Dusuncelerinde yanlis olduguna inandigim kisimlari onceden belirttim,  Malik kardesin biraz ara vermek isteyisinden oturu kendisini rahatsiz etmek istemiyorum.

Allah'a emanet.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam değerli Muhliskul,hassasiyetinizi anlıyor ve size büyük oranda katılıyorum.(Malik'le tartıştığınız konuda)Malik henüz içinde olgunlaştırmadığı ve bence de asla olgunlaştıramayacağı bir alan seçti kendisine, umarım yanılgısını farkedenlerden olur.Değerli Muhliskul,siz de ısrarla "vahyin indiği dönemsel şartlar"vurgunuzla bir yerde Malik arkadaşımızı onaylamış olmuyormusunuz?Eğer böyle değil ise lütfen hırsıza uygulanacak cezayı hangi kriterlerle açıklamanız gerektiğini yazarmısınız?Yani "kesmek" kavramının dönemsel şartlarla ilgisi nedir?Unutmayalım ki dönemsel şartlara bakanlar hala insanların ellerini kesmekle övünmektedirler. 

Not:Muhliskul bey,sanırsam gözünüzden kaçmış olmalı,ben Hayrullah'tan önce size bu yazıyı yazmıştım.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ahzab 23 :

Elmalılı Hamdi Yazır

Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.