Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Var mı bu dünyada kalan,

mal da yalan mülk de yalan

al biraz da sen oyalan

beşikten mezara kadar...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Enfal/20.(Bunun içindir ki) ey imana erişenler, Allaha ve Onun Elçisine karşı duyarlık, bağlılık gösterin; ve artık (Onun mesajını) işitmiş bulunduğunuz halde Ondan yüz çevirmeyin.

Enfal/21.Ve (böylece) dinleyip kulak asmadıkları halde, "İşittik" diyenler gibi olmayın.

Enfal/22.Gerçek şu ki, Allah katında yaratıkların en bayağısı aklını kullanmayan sağırlar ve dilsizlerdir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hayrullah Bey,

Eğer değişime inanırsanız ve özelliklede kendinizden başlarsanız bu değişimin önünde kimse duramaz.Kur'ani metodda budur.

Bakınız kelimelere fazla takılmamak gerekiyor.

Kelime gelenektir;Tek amacımız vardır oda mutlak olanı bulma isteğimiz.En yüce olan için savaşmaktır.Eğer varlık alemine bakarsanız yaşama canlılık verenin hareket olduğunu göreceksinizdir.İşte kutsal olanda budur.

Kendi anlam dünyamızı yaratmak zorundayız.Mevcut olan anlamsızlık çeşitli bireysel ve toplumsal sorunlara yol açmıştır ve açmaktadır.

Bakınız tüm inançlar birbirleriyle çatışma halindedirler.

Yüzyıllardır bu dünyada yaşadıktan sonra insanlar, bu güzelim gezegende neden barış içinde yaşayamıyor?Neden bir takım projelerle paylaşım içerisinde bulunup dünyadaki tüm uluslar için faydalı olamıyorlar?Neden sürekli ayrılıkçı milliyetçilikler üretip birbirlerini dışlıyorlar?Birçok neden daha sorulabilir ama önemli olan burada çözümün nasıllığını bulabilmektir.

Bunun içinde değiştirmek zorundayız.Buna mecburuz.Tüm toplumlarda barışı tesis etmek belki çok zor olacak ama en azından bu kutsal mücadele için çalışmalıyız.İnsanın asıl yaratılış nedenide dünyada kendisine verilen görevin farkına varıp insanları ''beyt''e çağırmak ve tüm toplumları beyt etrafında toplamaktır.Birileri sembolik binalar arayabilir benim kastettiğim ''beyti-atik''tir.

Kurana bakıldığındada görülecektirki,tüm rabbaniler değişim için mücadele etmişlerdir.Şimdi biz bunun neresindeyiz diye sorarsanız hiçbiryerinde...

Önemli olan değişime direnmek değil,değişimin içerisidne yer almaktır.

Önceki ehli kitab da değişimin önünde durdular sürekli muhammedi engellediler.Ama muhammad ona selam olsun,ne yaptı?önce buna yürekten inandı ve harekete geçti.Yerinde oturmadı.İnsanlara sürekli yaptıklarının yanlış olduğunu bunlardan vazgeçilmesi gerektiğini anlatıp durdu.Çok acılar çekti.Ama hiçbirzaman bunu maddi anlamda kullanmadı.Hep mütevazi bir hayatı tercih etti.Asıl çilesi,derdi tüm dünyadaki acıların sona ermesi için bişeyler yapmaktı.

Hani hatırlarsanız kendini eritircesine üzülüyor sürekli gayret ediyordu.

Biz muhammedi çizginin neresindeyiz kardeşler?

Çünkü;

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hayrullah Bey,

Bakın dünyada öylesine yürek sızlatan olaylar vuku buluyorki bunlara karşı sessiz kalmak adeta imkansız gibi.

Hindistanda bugüne değin 23 milyon civarında,yeni doğan kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü biliyormuydunuz?Kız çocuklarına iyi gözle bakılmadığını tıpkı asrı-saadet dönemindeki gibi uygulamaların hatta daha vahşice yapıldığından haberiniz varmıdır?

Afrika kıtasındaki insanların renklerinden dolayı daha düne kadar katledildiğini,aşağılandığını,değersiz görülüp her türlü acımasız ca işlerde çalıştırıldıklarını biliyorsunuz.Silah tüccarlarının onları silahlandırıp birbirlerini öldürmelerini bilmeyen sanırım kalmadı.

İslam coğrafyasındaki islam adı altında uygulanan zorbacı anlayışında neler yaptıklarını bilmeyenlerimiz sanırım yoktur.Afganistan,pakistan,s.arabistan ve iran vs gibi.Halbuki tüm dünya bir sıcak kucak arıyor.Tüm insanlığı bağrına basacak bir kucak.Bu ülkelermi islama vitrin olacaklar?Durum çok vahim kardeş...

Kimyasal atıklar vs buna benzer şeyler yüzünden dünya şu anda yok olma durumuna geldi.Buzullar her geçen gün dahada eriyor kıtalar yokolacak deniyor.Bunun yüzünden onca insan ölecek bunların ne günahı var?Bir kaç zengin yüzünden dünya uçurumun kenarında tehlikenin farkındamıyız?

Bunlar bir tarafa ülkelerdeki suş oranlarına bakınız.Her geçen gün oranlar kat be kat büyümekte ve insanlar sürekli korku içerisinde bir yaşam sürmekteler.

Sahipsiz çocuklar ve bir takım inanlar organ mafyasının istismarı durumundalar.Küçücük çocukların kaçırılıp bunların bir takım insanlara cinsel istismar olarak peşkeş çekilmeside cabası..

İnsnanlar komik rakamlarla çalıştırılıyor.Gelde bu toplumdan düşünen insan bekle.Herşeyimizle oynuyorlar.Hayatımızın her alanına sinsice yerleşmiş durumundalar.

Sahi biz nereye gidiyoruz?

Başımıza azabın gelmesinimi bekliyoruz?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Asım Bey,

Söylediklerimi iki cümleyle özetlediniz.

Teşekkür ediyorum.

Aklıma bilge konfüçyus geldi.

“Karanlıktan yakınıp sızlanacağına, ne olur bir mum da sen yaksana”.

Öğrencilerinden biri “sevgi nedir?” diye soruyor. Konfüçyüs;
“Bütün insanlığı sevmek. İşte sevgi budur! Bütün insanlığı sevmek demek karşılığını düşünmeden gayret göstermektir. İyiliği bu dünyada mükafatını göreceğiniz için değil, ona sadece iyilik yapmaktan haz ve sevinç duyduğumuz için yapmak, iyiliği sevmektir. Sevginin ödülü yine kendisidir. Sevgi her şeyi güzelleştirir. Sevgi barış getirir. Sevgi ile dolu bir kalp yanlış bir şey yapmaz.” diye yanıtlıyor.

İlginç yaşan serüvenini inceleyenler çok şaşıracaklardır. Ölümünden az önce bir öğrencisinin dua hakkındaki sorusuna “Benim duam yaşamımdır” demesi kurandaki bazı ayetlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştı bende.Hani ''duanız olmasa ne ehemmiyetniz var''demiştiya!

Evet yüreğiniz tam anlamıyla sevgi dolmadıkça,iyilik adına mücadele etmedikçe Gerçek anlamda iman etmiş olmayacağız.

Onlara selam olsun

Gerçektende öyle.Yaptığımız tüm işlerde sevgi olmuyor.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Asım abi Merhaba

Kelimeleriniz gerçekten yüreğimi serinletti.Bu bilinci tüm topluma kazandırmak lazım.İşte benim mücadelemde budur.

Elinize yüreğinize sağlık...

Çok teşekkür ediyorum