Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

       Cevap: Fucura karşı SAVAŞMAMIZ için yarattı  .Silahımız = fıtri yapımızı koruma(takva) adına kollektif akıl öncülüğünde SEVGİYLE YOĞRULMUŞ BİLGİDİR.Hedef erdemli bir yaşam,kazancımız = Dünyada vijdan rahatlığı/iç huzur ,sonraki yaşamımızda ise yapıtımızı sonsuza dek mutluluk içinde tatmak için.Fucuru seçenler ise .....

  bir espiriyle bağlıyayım  hedef yeşil vadi ,hucum seferoğulları ve tellioğulları

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dermanbeg Yazdı: Selam Evrensel,dünyanın neresinde olursa olsun kargaları Allahın işaretleri olarak değerlendirip onların eyleminden ademin oğlunun çıkarımına ulaşan herkes müslümandır.Ki onlara Kuran ulaşmamış olsa bile.Bu işaretleri adam yerine koymayan tüm toplumlarda kafirdir.Ki onlara Kuran ulaşmış olsa bile.Eğer hakkıyla düşünürsen senin bana sorduğun tüm soruların cevabı bunun içerisinde var.İşte Kuranın ve İslamın evrenselliği budur.

Selam Dermanbeg,

Her hikmetli söz, davranış veya kısa bir anekdot  her ne kadar sahibine göre değerlendirilmesi gerekirse de, aslında asıl sahibine yani Hakk’a göre değerlendirilmelidir. Bazen bir hikmetli söz, bir anekdot insanın hayatını, düşünce ufkunu, zihniyetini ve her şeyini alt üst edecek güçte şok tesiri yapar. Bu yüzden bu tür hikmetli kıssalar bir aynadır, insanın iç dünyasını yansıtır. Bizden önceki yaşayanların halidir. Bize iyi veya kötü yönde örnek tarafları vardır.

Bu yönüyle işte Kur'an ''evrenseldir''.

Hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alan ancak bir tarafı törpülenmiş veya bir tarafı unutulmaya yüz tutmuş değerleri haırlatması sebebiyle ''evrenseldir''.

Ama bu değerleri kim ayakta tutuyorsa işte onlar ''salatı ikame edenlerdir''.

Ben Kur'ana değer verdiğim gibi bir o kadarda diğer öğretilere değer veriyorum.

Araca değil amaca odaklanmışım.

Teşbih yüklü ifadeleri her kimden dillendirilse dillendirilsein bunu deşmeyi ''kalbi hastalıklı''kişilerin işi olarak görüyor ve özü korumaya yönelik eylem ve davranışlarda bulunmayı her zaman ön planda tutmak istiyorum.

İşte benim salatım budur.

İşte benim gündemim budur.

Eğer tüm elçilerin salatını merak edenler varsa lütfen onların yaşamını incelesin.

İsanın salatı yaşamı boyunca yaptıklarıydı.

Peki bizim salatımız?

Umarım anlatabildim meramımı

saygılarımla

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

"Ben Kur'ana değer verdiğim gibi bir o kadarda diğer öğretilere değer veriyorum.

Araca değil amaca odaklanmışım."

Bende başından beri bu soruyu soruyorum,neden Kuranın amacını yeterli görmüyorsun?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

elturki,

Evrensellil tarifi ni diğer kelimeleride mutlaklaştırdılar.Sen o kelimeye yada birileri o kelimelere yüklenen anlamlar üzeridnen düşünüyor.Neden geleneksel kavramlar üzerinde düşünmeyle yetineyim?Amacım kelimeleri incelirken onlara yeni bir anlam getirmek.O da farkındalık üzerinde temellendirilmiş bir mantık...

Farkına varmak,hayatı ve hayatın getirileriyle dolu dolu yaşamaktır..Acısıyla..tatlısıyla..

Alemin içerisinde ''evrensel'' boyutta olması gerekenler üzerine, kavram boyutlarında her nokta paralel işlevine devam etmiyorsa farkındalıkla uzaktan yakından alakamız olmadığını söyleyebilirim.

Farkındalık aslında büyük bir merhale elbette olayların boyutlarının da aynı paralellikte olduğu misaliyle…herhangi bir olay bağlamında neyin yanlışa/doğruya götürebileceğini önceden biliyorsak var olan ''evrensel'' temeller üzerine işlenmiş kuramlar dahilinde olayın farkındalığı oluşmuştur lakin “bilmek demek uygulamak” demektir bu bağlamda farkında olabilmek esasen olayın nelere tekabül ettiğini bilebilmek demektir.

Farkında olmak acıyı hissettirir.Farkında değilsek bir şeyin ne mutluluğunu nede acısını hissedebiliriz.

Bazen gerçeğin sonradan farkına varıyoruz,o ana kadar anlayamadığımızı ya kalem kırılınca,ya iş işten geçince,ya zaman su gibi akınca,ya bakış açımızı değiştirince,ya da bakmayı değil görmeyi bilince anlıyoruz...

İnsanın hayatında farkında olması gereken en önemli unsur,acziyetinin farkına varmasıdır.kendi kuvvetinin sınırlarını görmesidir.Mesela günde 3 km yürüyebilen sağlıklı bir insan,hasta düştüğünde 5 metreyi yürümekte aciz kalacaktır.O halde sağlıklıyken kullandığı güç kendine ait değildi.İnsan kendine verilen kuvvete ancak tasarruf edebilir,ama sahiplenemez.aczinin farkına varan insan yaradana intisab eder.Böylelikle rahmet kananmış olur.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dermanbeg,

Kuranın amacını yeterli görmemekle Diğer öğretilerin/okumaların yeterli görülmemesi aynı şeymidir?

Bu başlık altında onca yazı yazdım.Kur'anın bu evrelsel değerler yönüyle amacını yürekten kabullenip destekliyorum.Ama sebeplerini geçmiş iletilerimde ayrıntıları ile yazmış ve size sorular sormuştum.

Sen ise cevap verdiğini sanarak bana sorular sormaya devam ediyorsun.

Sen kuran evrenseldir dersen bende sana hukuki boyutlarıyla ve diğer yönleriyle bunu diğer uygarlıklarda göstermenizi isterim.Çok şeymi istedim?

Somut bazı örnekler verecekmisiniz?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dermanbeg,

Tüm uygarlıklardaki öğretileri incelerseniz hepsinin ortak çağrısının ''yoldan sapmayın'',''bütünden kopmayın'',çağrılarını mutlaka bir şekilde okuyup yada görmüş şahit olmuşsunuzdur.

Böyle bir çağrıyı duyduğunuzda hemen kulak vereceksiniz.

İşte evrensellik budur.

Çağrı her sistemde yapılıyor.

Efendim ben yalnızca muhammedin çağrılarına uyacağım diğerleri iyi değil derseniz kendinizle çelişirsiniz.

Elçiler ortak olan değerlere çağırılar.

Dolayısıyla,evrensellik taşıdığını yalnız kuranın taşıdığını iddia etmek bütünden kopmak demektir.

Kuranın evrenselliği bu bağlamda NEREDE BAŞLAR, NEREDE BİTER?