adalet Yazdı:  Selam mindar,   Aslında adamın birşey savuduğu falan yok.Egosunu tatmin etmek için çala kalem yazıp duruyor.Zaten öyle kötü yazıyorki,neyi savunduğu,neyi de reddettiği bir türlü anlaşılmıyor.Bu nedenle onu muhatap alıp yazdığıma hala pişmanım desem yeridir.

Pişkinlikte bir zenaat mış yapabilene ne mutlu.

muta.

mindar Yazdı: selam konuyu takip ediyorum ama af buyurun ben muta nın ne dediğini niye serzenişte bulunduğunu anlamadım yani hangi fikri savunuyor.. hasan akçay adalet ve safbilgiye sayfalardır niye saldırıyor anlamış değilim konu ne yani mutanın savunduğu şey ne muta dan veya tartıştığı arkadaşlardan öğrenmek isterim...

Hasan Akcay Uzman Uye Katılma Tarihi: 11 ekim 2005 Gönderilenler: 462

Gönderen: 11 subat 2006 Saat 3:22pm | Kayıtlı IP Bir din görevlisi, Suudi yetkililere seslenen şu yazıyı yazmış. Bana gösterdi. Noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum: Ben 1988 yılında ve 2000 yılında türk Diyaneti tarafından görevli olarak hacca gelmiştim. bu sene 2006 yılında yine nasip oldu Hacca geldim.

Sayın mindar hasan akçay ın yanlız bir çarpıtması bu Hac tarihlerine ve yazdığı tarihe bakın 2006 daki haccı 10 ay evvelinden yazan birini tanıyormusun birde saf bilgi, adalet, ile yazışmalarımıza bakın onlarla bir alıp veremediğim yoktu birden ortaya atılıp hasan akçay gönüllü savunucusu oldular sorun bu benim yazdıklarımdan bir şey anlamayıp bana cevap yazanlara da şu sorula bilir anlamadığın bir yazıya niye cevap yazıyorsun üstelik bir kişiyi savunmak için ama sorun değil onlar benim yazdıklarımı gayet iyi anlıyorlar ve ezberleri bozulduki cevap yazma gereğini duyuyorlar.

muta.

2006 daki haccı 10 ay evvelinden yazan biri (muta) 

Burda muta'nın derdi nedir ben de anlamıyorum; dolayısıyla derdine derman olamıyorum.

Yaşar Üstün hocanın yazısındaki tarihlerde tutarsızlık olduğunu öne sürüyor galiba. Ama yok. Biz 2005'in Aralık ayı ile 2006'nın Ocak ayını kapsayan sürede hac görevimizi yaptık. Hoca, yazısını 2006'da yazdı "Geçen yıl (yani beş gün önceki yıl, 2005)'te de hacca gelmek nasip oldu," demiş yazısında. Bunda ne tutarsızlık var?

Hem olsa bile bundan niye ben sorumlu tutuluyorum? Hoca'nın yazısını noktasına virgülüne dokunmadan aktardığım için mi? Bana emanet eden bir yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yani emanete ihanet etmeden, dürüstçe aktarmış olmam kötü bir şey mi? Dürüstlük kötü bir şey mi?

mindar kardeşim,

internet ortamında muhatabımızla yüzyüze değiliz. Gerçekte kimdir bilemiyoruz. Örneğin muta, ilahiyat mezunu orta yaşlı biri de olabilir, Kuran kursuna devam eden bir yeni yetme de.

Allah'a havale edeceksin. Susacaksın.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Sayın Hasan Akçay.

Ben şu imişim ben bu imişim geç bunları sorun yanlız bu değilki kafana göre yorum yapmak için dikensiz gül bahçesi mi istiyorsun sevr dağı paranoyanı da daha yazmadım teşbihte hata olmaz deve ye sormuşlar dik yokuş mu bayır aşağımı deve de düz yolun suyumu çıktı demiş şimdi sen benim kim olduğum ile değil yazdıklarım ile meşgul ol saygılar.

muta.

Safbilgi Yazdı:

KABE BİR ÇOK KEZ YIKILDI,SULAR ALTINDA KALDI,DEPREMLER OLDU,SALDIRIYA UGRADI,İBRAHIMIN HATIRASI KABE HER SEFERINDE TEKRAR İNSA OLDU

Sevgili Safbilgi,Bu konuda kaynağın nedir?

Selam

 Sevgılı Mırcan

Kabenın bir çok kez yıkıldığı tum tarıhı kaynaklarda ve gelenekçi alımlercede kabul edılır.Aşagıdakı yazıyı gelenekçi bir sıteden aldım.Ilk sayfalarda verdım bu kaynağı, sende rahatlıkla yıkılışlarla ılgılı bılgı bulabırsın bu konuda..Kabe için orjınal arapça metınlere bak ,Mekke alındıktan sonrası için ve alınmadan öncede her yerde haram beyt,haram mescid olarak geçer.

KABENIN INŞASI VE TARIHTE BİR ÇOK KEZ HZ MUHAMMED ÖNCESİ VE SONRASI SAVASTA,SELDE, DEPREMDE YIKILDIĞI DÖNEMLER

Kâbe, Amaliklerin yeniledikleri güne kadar ılk inşa edıldığı şekilde kaldı. Sonra Curhum kabilesi (veya tam tersine önce Curhum ve daha sonra Amalikler) Emir-ül Mü'minin'den gelen rivayette belirtildiği gibi yeniden onu inşa ettiler.

Kâbe'nin yönetimi, hicretten önce ikinci yüzyılda Peygamberimizin atalarından biri olan Kusay b. Kilab'ın eline geçince, onu yıkıp yeniden sağlam bir şekilde inşa etti. Devm (bir çeşit hurma ağacına benzer) ve hurma ağacı kerestesinden bir tavan yaptı. Yanına da Dar-un Nedve'yi inşa etti. Yönetim işlerini ve ileri gelenlerle istişare etmeyi burada yürütüyordu. Sonra Kâbe duvarlarının baktığı yönleri Kureyş oymakları arasında bölüştürdü. Onlar da evlerini Kâbe'nin etrafındaki tavaf alanının çevresinde yaptılar. Evlerinin kapılarını Kâbe'ye açılacak şeklide planladılar.

Peygamberimizin peygamber olarak gönderilişinden beş yıl önce bir sel sonucu Kâbe yıkıldı. Kabileler Kâbe'yi yeniden inşa etmek için iş bölümü yaptılar. Duvarlarını yapan usta Yunanlı (Rum) Yakum'du. Mısırlı bir marangoz da ona yardım ediyordu. Sıra Hacer-ül Esved'in yerleştirilmesine gelince, onu yerine koyma onuruna kimin erişeceği hususunda aralarında tartışma çıktı. Sonunda Hz. Muhammed'in (s.a.a) hakemliğine başvurmaya karar verdiler. Peygamberimiz (s.a.a) o sırada otuz beş yaşındaydı. Kureyşliler onu akıllı, ileri görüşlü, doğru biri olarak biliyorlardı. Hz. Muhammed bir aba istedi. Hacer-ül Esved'i örtünün üzerine koydu. Sonra her kabilenin temsilcisinin örtünün bir ta-rafından tutup kaldırmasını istedi. Taşın konulacağı doğu tarafındaki yere kadar yükselttiklerinde, Hz. Muhammed (s.a.a) taşı tutup yerine yerleştirdi.

Yapılan harcamalar onlara ağır gelmeye başladığında, yapıyı bugünkü hali üzere bıraktılar. Böylece Kâbe'nin bazı bölümleri yapı dışında kaldı. Binayı küçülttüklerinden Hacer-ül Esved tarafındaki Hicr-i İsmail dışarıda bırakılmış oldu.

Kâbe, Yezid b. Muaviye döneminde Abdullah b. Zübeyr'in Hicaz'a egemen olduğu zamana kadar bu şekilde kaldı. Yezid'in Mekke'deki kumandanlarından Husayn, İbn-i Zübeyr'le savaştı. Kâbe mancınık atışından isabet aldı. Daha sonra yıkıldı, örtüsü ve bazı ahşap bölmeleri yandı. Sonra Yezid ölünce kuşatma kaldırıldı. İbn-i Zübeyr Kâbe'yi yıkıp yeniden inşa etmek istedi. Bu amaçla Yemen'den arıtılmış kireç getirildi. Duvarları onunla yapıldı. Hicr-i İsmail Kâbe'nin içine dâhil edildi. Kapının yere bitişik olması sağlandı. Karşı duvarda bir kapı daha açıldı. İnsanlar birinden girip diğerinden çıksınlar diye. Yüksekliği yirmi yedi zira (yaklaşık on üç buçuk metre) olarak öngörüldü. Bina tamamlanınca, Kâbe'nin içine ve dışına misk ve esans sürüldü. Üzeri halis ipek kumaşla örtüldü. Kâbe'nin onarımı Hicri 64 yılının recep ayının 17'sinde tamamlandı.

Sonra Abdulmelik b. Mervan halife oldu. Komutanlarından Haccac b. Yusuf'u İbn-i Zübeyr'le savaşmak üzere görevlendirdi. Nihayet İbn-i Zübeyr yenildi ve öldürüldü. Haccac Kâbe'ye girdi ve İbn-i Zü-beyr'in yaptığı değişiklikleri Mervan'a duyurdu. Mervan Kâbe'yi eski haline döndürmesini emretti. Bunun üzerine Haccac Kâbe'nin kuzey tarafını altı zira ve bir karış kadar yıktı.

Bu duvarı Kureyş'in attığı temel üzerinde yeniden inşa etti. Doğuya bakan kapıyı yerden biraz yüksekçe olmasını sağladı, ötekini kapat-tı sonra kalan diğer taşları yerlere döşedi.

960 tarihinde Osmanlı Sultanlarından Sultan Süleyman tahta gelince, Kâbe'nin çatısını değiştirdi. 1021 tarihinde tahta geçen Sultan Ahmet, 1039 Tarihinde meydana gelen büyük selin yıktığı kuzey, doğu ve batı duvarlarını onardı. Sonra Osmanlı Sultanlarından 4. Murad zamanında bir kez daha onarıldı. Kâbe o günden günümüze, yani hicri-kameri bin üç yüz yetmiş beş veya Hicri-Şemsi bin üç yüz otuz sekiz tarihine kadar herhangi bir onarım geçirmemiştir.

Sevgili Safbilgi,

Teşekkür ederim verdiğin kaynak için,hızlıca okudum konu hakkında detaylı araştırma yapacağım inşaAllah.

Sana bu soruyu sormamın nedeni,Kabenin taş duvarlarına verdiğim kudsiyet değil sadece merak:)

Sevgilerimle

Sevgılı Mırcan

Bu soruyu sorduğun için tesekkur ederım.Çunku verdığımız kaynaklar önemlı,guvenılır olmalı,bu konuda arastırmalarını paylaş ve yazılarımda anlamsız bulduğun yerlerı lutfen sor,eleştir, konuyu sevgı saygı çercevesınde ırdeleyelım.Senden rıcam türkçe meallerle sınırlı kalma, furkan programından orjınal arapça metınlerı irdele.

Burdan bir açıklama yapmak istiyorum.Benim düşüncelerim gercek islam sitesiyle birebir aynı degıl.Kabe dıkılı taş forumunda Kabeye hayvan ayak bıleği gibi anlamlar yukleyerek Kurandan Kabeyı çıkarmaya çalışmışlar.Çıkan mealler anlamsız olmuş ve ayetler havada kalmış,bu hata yuzunden bizim hanifdostlardaki arkadaşlarda konuyu safsata olarak degerlendırmışler.

Kuranda gecen Kabe bildiğimiz yerdir ve Kuranın her yerınde haram(şeytani,batıl) beyt ve haram mescıd,şirke düşenlerin evi ankebut beyti yani dişi örümcek evi olarak gecer.Haram beytın zıt anlamlısı Beytullah yani tevhıd bınası,İbrahımın kurduğu hanif sistemdir.İbrahım inşaat sektöründe duvarcı ustası değilidır,Hacer yani taş adında bir carıyesı hiç olmadı,bir peygamber oğlunu çöle terketmez.İbrahım Beytullahı elınde supergeyle toz alarak degıl,ibadet eden kullar için şirkten temizleyerek temiz tuttu. Hacc zaten dını kanıt tartışması,teblığdir ve putperestlerle onların toplandığı yerde yapılr.İbrahımde Enam 80 de hacc eylemini putperest kavmıyle yaptı.Haccda adres Kabeydı çunku putperest kavimler her sene haram aylarda savasmaz her kavmın putunu barındıran haram beyt Kabe etrafında duzenlenen panayırda toplanırlardı.Bu panayır hem tıcaret hem ıbadet amacındaydı ve Mekke içinde gelır kapısıydı.

İbrahimin haccını anlatan ayetlerde,Hacca yani İslamın anlatıldığı dını kanıtların gösterıldığı organızasyona tum ınsanlar davetlıdır,ateıst,hırıstıyan yahudı,hıtap tum insanlığa muslumanlığa degıl sadece...

Hac Suresi 27 İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.

HANİFLER OLARAK ,YÖNUMUZ,MÜCADELEMIZ,HEDEFİMİZ ANKEBUTUN YANİ DİŞİ ÖRUMCEĞİN EVI OLSUN,PEYGAMBERIMIZ GIBI HİCRETTE ETSEK,BULUNDUĞUMUZ TOPLUMDAN UZAKLAŞMAK ZORUNDADA KALSAK,BEYINSIZ MUŞRIKLER HEDEFIMIZDEN DÖNDUĞUMUZU,YÖNUMUZUN ÇEVRILDIĞINI SÖYLESELER DE KORKMAYALIM, BAŞIMIZI EĞMEYELİM,YÜZÜMÜZÜ HEDEFEMİZE ÇEVİRELİM Kİ  ALEYHIMIZDE KANITLARI OLMASIN,PRİM VERMEYELIM.ALLAH DOĞUNUNDA BATININDA HER YERIN SAHIBIDIR,TEBLIĞ VE ŞİRKLE MUCADELE,İSLAMIN YAYILMASI HER YERDE DEVAM EDER.BAKARA SURESİ HİCRETTEN SONRA INEN ILK AYET OLARAK BU KONUYA DİKKAT ÇEKER.

Hanif olmak ,ayrı bir din degıl,müslümanın sahıp olması gereken bir özellik olup,şirke girmeden yüzünü dosdoğru Allaha yöneltmektir,İbrahimde muslumandı,Allaha tevhıd ınancıyla teslım olanlardandı,yani haniflık muslumanın, Allaha teslım olurken sahıp olması gereken en önemli sıfatlarından biridir.Affedılmeyen tek gunah şirktır.Dikkat edın Ali İmran 95 te hitap ''De ki ''derken Hz Muhammede ve tum muslumanlığa:


Ali İmran Suresi 67 İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan.O, sadece hanif bir müslümandı.O, müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 95 De ki: “Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır.Hadi artık hanif olarak İbrahim’in dinine uyun.Müşriklerden değildi o.”

HAÇ YADA HAC HIRISTIYANLIKTAN GIRMEDIR,PUTTUR.ALLAHIN EMRI İSE HACCDIR.

HACC EYLEMİNİ KURANDAN ANLAMALI, TEBLİĞDİR,DİNİ KANIT TARTIŞMASIDIR,İŞTE İBRAHİMİN KURANDAKİ HACCI:
En'am Suresi 80 Toplumu ona karşı çıkıp kanıt getirmeye(VE HACCEHU KAVMÜH) kalkıştı. O dedi ki: "Allah hakkında benimle çekişiyor musunuz? Beni doğru yola O iletti. O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbimin dilediği dışında hiçbir şey olmaz. Rabbim bilgice herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Hâlâ öğüt almayacak mısınız?

Hudeybiye Barış ant sonrası ,mumınlerde bu panayıra katıldı,muslumanlar burada İslamı,her sene haram aylarda,haram beytte toplanan putperestlere tanıttı ,yıyecek ıhtıyacı için hayvanlar kesıldı,oraya çağrılan tum insanlar(hacca tum ınsanlar davetlidir sadece müslümanlar değil ılgılı ayete bakınız) ve fakırler yedi.İslam savas yerıne dıploması ıle yayıldı ve Mekke bellı bır sure sonra dirençsiz fetholdu.

ALLAHIN EMRI İHTIYAÇ KARŞILAMA VE CÖMERTLIKTIR BUNLAR IBRAHIMIN NIŞANLARINDANDIR.

HACER YANİ TAŞ ADINDA BİR CARIYENIN 7 KEZ IKI TAŞ ARASINDA GELMESİ UYDURMADIR.HACER TAŞINI MEŞRU KILMAK İÇİN UYDURULMUŞTUR PUTPEREST ARAP ÖRFUNUN  4 HALIFE SONRASI EMEVİ DÖNEMİ YENİDEN HORTLAMASIYLA..

Kuran kendi tefsırını yapar,tavaf diğer ayetlerde cenneteki uşaklar için hizmet etmek,ihtıyaç sahıplerını dolaşmak olarak kullanılmıştır.Allahın Beytini tavaf etmek ,Allahın tevhıd çatısına,hanif İbrahımınden miras hacc organizasyonuna(dını teblığ tartışma) hizmet etmektir.Bu hizmet katılan tum ınsanlar arasında dolaşıp hizmet etmeyı ıhtıyaç sormayı,ikramı ve fakırı doyurmayıda kapsar.

Safa ıle Merve hem sözluk anlamından hemde yukarda edındığımız bu yenı bılgılerden hemen çıkıyor.Ayette yapılan ıyılık ve hayırdan bahsedıyor,iki tas arasında koşmakla kimseye ıyılık edılmez,bu putperest arap örfunun hortlayıp uydurmasıdır,kavramı yozlaştırmasıdır.

Safen:ıhtıyaç karşılamak

Merve:cömertlık

2:158 Safa ile Merve(IHTIYAÇ KARŞILAMA VE CÖMERTLIK) Allah'ın belliklerindendir.Beytullah(TEVHID BİNASI,HANİFLİK SİSTEMİ)'ı hacc veya umre ile ziyaret edenin onları tavaf (HİZMET)etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur.
Kim içinden gelerek bir hayır işlerse Allah Şakir'dir, teşekkür eder,Alim'dir, en iyi biçim de bilir.

İnnes safa vel mervete min şeairillah
fe min haccel beyte evı'temera fe la cünaha aleyhi ey yettavvefe bihima
ve men tetavvea hayran fe innellahe şakirun alıym

KABEDE PEYGAMBERIMIZCE FETHEDILDIKTEN SONRA NAMAZ KILINMADIĞINA İLİŞKIN SULEYMAN ATESIN YAZISI:
(VATAN GAZTESİ)

Kendileri Mekke'nin fethinden sonra Kabe'nin içine girmiş, putları ve resimleri temizletmiştir. İçinde namaz kılıp kılmadığı hakkında bir kanıt yoktur. Bundan dolayı İslâm bilginleri, bu konuda farklı görüşler benimsemişlerdir. Hanefîlere ve Şafiîlere göre Kabe'nin içinde hem farz hem de nafile namaz kılmakta hiçbir sakınca yoktur. Hanbelilere göre ne içinde ne de bacasında farz namaz kılınmaz ancak nafile kılınabilir. Malikilere göre Kabe'nin içinde farz namaz kılmak caiz fakat çok mekruhtur (al-Fıkp alâ'l-mezâhib: 1/204). Bu konuda geniş bilgi için "Kur'ân Ansiklopedisi" adlı eserimizin "Kıble" ve "Kabe" maddelerini okumanızı tavsiye ederim.

İBRAHİM İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DUVARCI USTASI MI?ELİNDE SUPURGEYLE TOZ ALAN TEMİZLIK GÖREVLISIMI?KABENIN İÇİNDE OLMASI GEREKEN İBRAHIMIN MAKAMI NEDEN DIŞARDA?

Bakara Suresi 125 Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık.Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin.İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rüku-secde edenler için evimi temizleyin!"

BEYTULLAH=İBRAHIMIN KURDUĞU TEVHID BINASI,HANİFLIK ÇATISI

TAVAF =HIZMET ETMEK ANLAMINDA KURANDAKİ KULLANILIŞINA ÖRNEK:

56:17 Yetufu 'aleyhim veldanun muhalledune.

Vakıa Suresi 17 Onlara ölümsüz gençler(uşaklar) hizmet eder.

AYETTEN ANLAMAMIZ GEREKEN ŞU Kİ ALLAH İBRAHIMDEN IBADET EDEN KULLARI İÇİN TEVHID BİNASINI,HANİFLIK ÇATISINI ŞİRKTEN TEMİZ TUTMASINI İSTIYOR.OĞLU İSMAİLDE BİR PEYGAMBER OLARAK YARDIMCI OLDU,DUVARCI USTASI ÇIRAĞI OLARAK DEĞİL.İSMAİLLE BERABER OLARAK YAPTIĞI TEMİZLIKTE SUPURGEYLE TOZ ALMA ŞEKLINDE DEĞİL.

3:96-97 Gerçek şu ki, insanlar için ilk kurulan Ev, Bekke de, o, kutlu ve bütün insanlar için hidayet olandir.Orada apaçık nişâneler, İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnîdir.

Simdi Kuran bu Kutsal eve girenlerin guvenlikde olacagini soyluyor. Mekkede deki Kabenin kabilarini actigimizda icine ancak 15-20 kişi sığar buda maide 96-97 ayetlerinde mantiksal bir hata ortaya cikariyor.Ve Kurana göre alimlerin insanlara anlatiklarinin tersine Hz Ibrahimin Makaminin Kabenin icinde olamasi gerekiyor, yaninda yada disinda degil.Ve insanlar bu ayak izinden nasıl dua için yer edıneceklerdır.?

Aslinda daha onemli soru su olamilidr. Bir kayanin uzerindeki ayak izlerinin hac ve butun insanliga yapilan cagri ile ne alakasi var ?

Cevap açık ki İbrahımın kurduğu Allahın evı taştan değildir,bir tevhıd,haniflık bınası,sistemidır.

Hac Suresi 27 İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.

Bekke=koparak gelen insanların toplandığı ana yer,İbrahımın bulunduğu her yer.HACCDA ADRES İBRAHIMDİR,BULUNDUĞU HER YERDIR.TUM DINLERDEN,İNANÇLARDAN İNSANLAR GELEREK İSLAMI ŞİRKSİZ TEMİZ ŞEKLIYLE İBRAHIMDEN ÖĞRENECEKTIR,DİNİ TEBLIĞ VE MUZAKERE YAPILACAKTIR.

TARIHI ARKEOLOJIK KAYNAKLARDA İBRAHİM NE ARAPLARIN NEDE YAHUDILERIN SOYBABASI DEGIL

Ali İmran Suresi 66 İşte siz böyle insanlarsınız!Hakkında biraz bilginiz olan şeyde çekişmeye girdiniz.Peki , hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyde neden tartışmaya giriyorsunuz?allah bilir ama siz bilmezsiniz.

Ali İmran Suresi 67 İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan.O, sadece hanif bir müslümandı.O, müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 68 Şu bir gerçek ki, insanların İbrahim’e gönülce en yakın olanları, elbette ona uyanlar, bu peygamber, bir de iman sahipleridir.allah, müminlerin Veli’sidir

YAHUDILERDE ARAPLARDA IBRAHIM SOYUNDAN GELDIĞINI IDDA ETSEDE,YAPTIKLARI SADECE SOYLARINI ASİL KILMAYA ÇALIŞMAKTIR ZATEN BU MANTIKSIZDIR...

Çelişki 1 Tevrata göre kurban ımtıhanı Ishakla olmuştur,araplara göre İsmalle.

Çelişki 2 Tevrata göre İsmalıoğulları Mısır sınırına yerleşmiştir,araplara göre bulundukları yere.

Yar.25: 18 İsmailoğulları Aşur'a doğru giderken Mısır sınırı yakınında, Havila ile Şur arasındaki bölgeye yerleştiler. Kardeşlerinin yaşadığı yerin doğusuna yerleşmişlerdi.

Sözün özü İbrahım hiç bir kavmin soy babası degıl sadece örnek alınması gereken peygamberdır.Tevrata göre İbrahımın bir çok carıyeden bır çok oglu olmuştur,Kuranda bu carıyeler ve oğullar gecmez.Gerçekte böyle bir şey yokur oğulları Kuranda bahsedılen eşindendir,yaşlanıp ölunceye dek Kuranda bahsedılen tek eşiyle ve ondan doğan oğullarıyla beraberdir.Ogullarıda kimseye ata degıl sadece bırer peygamberdır.Bir peygamber küçük yasta oğlunu yalnız bırakıp dışlamaz,çöle sürmez.Tam tersi İbrahım haniflik beytını yükseltirken İsmail onun yanında büyudü,beraber yükselttiler,ankebut beytıne(şirk beytine)),dişi örümceğin evine karşı...

İbrahim Suresi 39 "İhtiyar yaşımda bana, İsmail ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamt olsun! Benim Rabbim, duayı gerçekten çok iyi duyar."

Bakara Suresi 127 İbrahim'in, İsmail'le birlikte, Beytullah(Haniflık çatısı)'ın ana duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları zamanı da an: "Rabbimiz, bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet sen, Semi'sin, herşeyi çok iyi duyarsın; Alim'sin, herşeyi çok iyi bil irsin."


Çünkü eski bir gelenege göre, büyük bir zata bagli olan herkes, daha sonra yavas yavas onun torunlari arasinda sayilmaya baslanirdi. Nitekim Hz. ismail'in (a.s) soyundan gelmemesine ragmen bütün Araplara "ismailogullari" denmistir. Hz. Yakub (a.s)'in soyu (israilogullari) için de durum aynıdır.(ez-Zirikl, Kâmûsû'l-A'Iâm, VI, 4244; Yakut el-Hamev, Mu'cemü'l-Büldan, Beyrut 1956, V, 77).

HZ MUHAMMED,ARKEOLOJIK KAYNAKLARLA PARALEL ŞEKİLDE KURAN'A GÖREDE ARAPLARA GÖNDERILEN ILK PEYGAMBER:

Sebe 44- Oysaki biz onlara, araştırıp ders alacakları kitaplar vermemiştik; daha önce kendilerine bir UYARICI da göndermemiştik.

Secde 3- Yoksa, "Onu uydurdu"mu diyorlar?! Hayır, haktır o; senin Rabbindendir; senden önce kendilerine hiçbir UYARICI gelmemiş bir toplumu uyarman içindir. Umulur ki, doğruya ve güzele kılavuzlanırlar

LUTFEN KURANIN ARAPÇA ORJINALINDEN KABENIN GEÇTİĞİ YERLERE BAKIN,FURKAN PROGRAMI VARSA ELINIZDE İŞ GÖRUR.ONDAN SONRA KABE BEYTULLAHTIR DİYE ISRAR EDIN...

PEYGAMBERMIZ HARAM MESCİD KABEYI NEDEN YIKMADI?

haram
sıfat, din b. (***) Arapça §ar¥m

1 . Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı.
2 . Yasak.

turk dıl kurumu

Hudeybıye Ant sonrası yapılan hacc yanı teblığler sonucu Mekke dırençsız fethedıldı ve peygamberımız 1 sene ıçınde vefat ettı.Dinimizde tum mabedlere saygı vardır.Kılısse ve havralarda şirk mabedı ama yıkılmaz,Putperstlerın toplandığı bu merkeze her sene haram aylarda Mekke dışından putperestler gelıyordu.Hacc zaten dını kanıt tartışmasıdır,İslamı yaymak için yapılır.Onlar Kabeye geleceklerkı hacc organızasyonunda İslam onlara tanıtılsın.Zamanla ,Emevı dönemı sonrası bu hacc eylemi yozlaşıp bu gunku halını aldı,amacından saptı,kavramlar yozlaştı.


ŞUNU UNUTMAYIN ARAP PUTPERESTLERI SADECE TASA TAPACAK KADAR GERIZEKALI DEGILDI,TAŞLARA ALLAHA YAKLAŞTIRMALARI İÇİN TAPIYORLARDI,SECDE VE İBADETLERİNDE ARACI KOYUYORLAR,KUTSALLAŞTIRIYORLARDI.

Maide Suresi 90 Ey iman edenler! Uyuşturucu/şarap, kumar, tapılmak için dikilen taşlar, fal okları şeytan işi birer pisliktik; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz

Zümer Suresi 3 Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz

Mearic Suresi 42 Bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar.

Mearic Suresi 43 O gün, kabirlerden fırlayarak çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler.

Mearic Suresi 44 Gözleri yere eğik; bir zillet kuşatmıştır onları. İşte bu gündür onlara vaat edilmiş olan.

Yukarıdaki ayetler bana şu anki yapılan haccı hatırlattı.Dikili taş etrafında secde etmek için,şefaat,öpme,el surme için yasanan izdıhamı anlatıyor.İşte yalnız Kuran talebesı olup,araştırıp, gercek sunnetteki gibi gibi şirk ve geleneğe,puta karşı çıkanlar o gun zillet içinde değildir.Tarıh tekerrurden ıbarettır,imtıhan aynı,değişen yalnız kişiler...

HAÇ YADA HAC HİRİSTIYANLIKTAN GİRMEDİR,ANLAMI PUTTUR,ALLAHIN EMRİ İSE HACC EYLEMİDİR.

ALLAH HEPİMİZE  BEYTULLAHI TAVAF(İBRAHMIN KURDUĞU HANİF İSLAM BINASINA,SİSTEMİNE HİZMET ETMEYİ) NASIP ETSIN,İŞTE O ZAMAN İSLAM AYAĞA KALKACAKTIR...

Konu hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler için:

http://forum.iktibas.info/thread.php?threadid=3716&board id=11&sid=3d44678e501bddf312c987f7d2b0200d&page=1#1

Safbilgi' nin bu araştırmasına ısındım. Çelişki bulamadım. Olayın bu şekilde daha mantıklı olduğu açıktır.

Selam

Sevgili Safbilgi,

Beynime soracak olursan söylediklerin oldukça mantıklı ama yinede ben hala mutmain olmuş değilim...İmanda sadece mantığın insanın başına ciddi felaketler getirebileceğini yaşayarak bilenlerdenim...Söylediklerinin ayetlerin değişik bir yorumu gibi geldi bana konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığım ve araştırma yapma imkanı bulamadığım için daha fazlasını söylemem ahkam keseceğim manasına geleceğinden senden biraz süre talep ediyorum bu arada telefon jokerim her an kendi kendini kullanabilir:)

Şu anki hissiyatımla bir gün Hacca gitmeyi,kutsal toprakları görmeyi gerçekten ziyadesiyle arzu ediyorum.

Sevgilerimle