Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
SORU: Gece namazı ile yatsı namazı aynı mıdır? (Şükrü Karaçetin)
CEVAP: Gece namazı, yatsı namazı değildir. Akşam namazıyla yatsı namazı aynıdır. Bu, iki bölüme ayrılır. Birincisine akşam namazı, ikincisine yatsı namazı denmiştir. Eski kitaplarda bu namaz, işâ-i evvel ve işâ-i ahir şeklinde anılır. İşâ, yatsı vakti diye tercüme edilmiştir ama bu doğru değildir. İşâ, akşam vakti demektir. Kuran’a göre üç namaz farzdır. Bunlar sabah, akşam ve gece namazlarıdır. Öğleyle ikindi Peygamberimizin kendi ictihadıyla kıldırdığı namazlardır. Ama bunlar Kuran’da emredilmemiştir yani Kuran’ın yüklediği bir farz değildir. Ancak Peygamberimiz bunları sürekli olarak cemaatle kıldırdıkları için bunlara da farz denmiştir. Açık fikirli İslâm bilginleri olsa, bu zamanda namaz vakitlerini Kuran’ın çizgisine çekerler. İslâm daha kolay hale gelir ve bir çok insan İslâm’a kazandırılır. (Süleyman Ateş, VATAN gazetesi, 14 kasım 2006)
2- Eğer 3 vakte, Peygamberimiz 2 vakit ekledi ise bu eklenen 2 vakit farz değil, sünnet olmuyor mu?
3- Kur'ân'a göre 3 vakit namaz kılan kişinin durumu nedir?
Cevap: 1- Evet, Kur'ân'da açık olarak anılan namaz vakitleri 3'tür. Gündüzün iki ucu. Birinci ucu, sabah vaktidir, ikinci ucu ise başlangıç ve sonu belirtilmiş olan biraz geniş bir vakittir. O da güneşin batmasından, alacakaranlığa kadar olan zamandır. Bu ikisi ayrı zaman değil, bir vaktin iki sınırıdır. Güneşin batmasından itibaren alacakaranlığa kadar olan zaman, akşam namazının vaktidir. 3'ncü vakit ise gece aralığında olan vakittir. Ancak Peygamberimiz, güneşin batmasından alacakaranlığa kadar olan vakitte iki namaz kıldırmıştır. Bunların birincisine akşam, ikincisine yatsı namazı denmiştir. Gece aralarında kılınan namazın adı da teheccüddür. Bu da farzdır.
Cevap: 2- Kur'ân'da belirtilen bu 3 vakte Peygamberimiz, 2 vakit daha eklemiştir. Öğle ve ikindi. Peygamberimiz bu namazları cemaatle kıldırdıktan için bu namazlara farz denmiştir. Aslında Hz. Peygamber herhangi bir namaz için farz veya sünnet ayırımı yapmamış, Allah rızası için namaz kılmıştır.
Daha sonra gelişmeye başlayan fıkıh (ibadet ve hukuk) bilimi uzmanları, Hz. Peygamber'in, sürekli olarak cemaatle kıldırdığı namazlara farz, kendi başına kıldığı namazlara nafile veya sünnet demişlerdir. Ama bu bölümleme veya tasnif, Peygamber'e ait değil, uzmanlara aittir. Kur'ân'da namaz vakti olarak 3 vakit anılmıştır ama "Bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl" (Tâhâ: 14) emri geneldir. Bir vakitle sınırlı değildir. Peygamberimiz de ayetle belirlenen vakitler dışında öğle ve ikindide de cemaatini toplayıp namaz kıldırmıştir. Birliğin, dayanışmanın ve dini heyecanın sürmesi için bir araya gelip ibadeti gerekli görmüştür.
Teheccüd namazı da farzdır. Fakat Hz. Peygamber, bu vakitte cemaati toplayıp namaz kıldırmamıştır. Çünkü bu zor olurdu. Ama Kur'ân'ın anlatımıyla ashabın hepsi olmasa da bir bölümü gece ortasında uyanıp bu namazı kılmıştır. Bir kısmı ise akşam vaktinin ikinci şıkkında kılınan yatsı namazını gece namazı sayıp ayrıca gece namazı kılmamıştır.
Bizler, Peygamberimizin dini uygulamasına tabi olarak öğleyi ve ikindiyi kılmak zorundayız. Ancak Peygamberimizin ümmetine kolaylık için yaptığı cem olayına uyabiliriz. O da iş veya yolculuk, hastalık dolayısıyla öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı birleştirerek kılmaktır. Abdullah ibn Abbâs, Hz. Peygamber'in, ümmetine kolaylık olması için bir zorunluluk olmadığı halde de zaman zaman bu namazlan cem ettiğini nakletmiştir.
Cevap: 3- Kur'ân'a göre 3 vakit namaz kılan da Allah'ın emrini yerine getirmiş fakat Peygamberimizin ve o zamandan bu zamana İslâm ümmetinin icmaını terk etmiş olur ki bu da bir vebaldir. Fakat yine de o, böyle yapmakla İslâm dışına çıkmış veya günahkâr olmaz. Sadece kendi içtihadına uymuş olur. Bu bir yorumdur, samimi kanaatiyle bu yoruma inanmış ise günahkâr olmaz. Çünkü İslâm tarihinde bu görüşte olan kimseler de vardır. Mesela Haricîler, sadece sabah ve akşam namazlarının farz olduğunu söylemişlerdir. SÜLEYMAN ATEŞ
SELAM,
Anladığım kadarıyla Süleyman Ateş, sabah, akşam ve gece namazı Kuran'da vardır ve farzdır diyor ve gece namazından kastı da teheccüd namazı oluyor. Başka bir yazısında okuduğuma göre, sadece peygamberimize hitap edilmiş olsa da teheccüdün herkese farz olduğunu düşünüyor.
Müzzemmil/20.(Y.N.Ö.):Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.
İsra/79.(Y.N.Ö.):Sana özgü bir davranış olarak, gecenin bir kısmında, o Kur'an'la meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan. Böylece Rabbinin seni övgüye layık bir konuma ulaştırması umulur.
BU ayetlede KURAN'I MUHATAP ALAN MÜSLÜMANLARA gece namazı farzdır kanatindeyim.
Doğrusunu Allah bilir.
Esen kalın .
ELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN
__________________ Kamer/17-22-32-40:Ant olsun Biz Kur`an`ı düşünme/öğüt için kolaylaştırdık/hazırladık.O hâlde var mı ibret alıp düşünen?
Ben yukarıda Süleyman Ateş'in yorumunu vermiştim. Benim anladığım kadarıyla,
''Sana özgü bir davranış olarak'' tabiriyle sadece Peygamberimize hitap edilmiş oluyor. Bu da, bu ibadetin sadece ona farz olduğunu gösterir.Peygamberimizin sünneti de Kuran'dadır diyoruz ya, işte burada bizler de onun bir nevi sünnetini takip ve aynı zamanda Kuran'ın ayetinde belirtilen ibadeti de yerine getirmiş oluruz.
Ayrıca bu ayetlerden illa ki gece namazı çıkmaz. Gece kalkıp Kuran'la meşgul olmak, Kuran okumak ve elbette namaz kılmak, bunların hepsi anlaşılabilir.
Benim de kuran'dan ve mezheb taassubu olmayan âlimlerin yorumlarından anladığım kadarıyla üç vakit farz var.gündüzün iki ucu(tarafı)olan sabah ve akşam bir de gecenin alacakaranlığı(yatsı salatı=gece namazı)
Teheccüd salatı müzzemmil suresindeki ayetlerden açık ve net olarak belli ki sadece peygambere has.Rasulullah bu namazı her gece eda edecek ama ümmete her gece kılma zorunluluğu yok ara sıra eda etmekte büyük sevap var.Çünkü ayette sadece sana özgü olarak şeklinde bir ifade var.İsra-78-79 ve hud 114 tede resule hitap olmasına rağmen tüm ümmeti bağlıyor ama bu ayetler de sana özgü ifadesi yok.
Teheccüd kelimesi arap lügatında uyuyup uyandıktan sonra eda edilen bir namaz manasına geliyor.
Mantık olarakta düşündüğümüzde günümüzün yoğun çalışma koşullarında değil beş vakti üç vakit bile salât ikâme etmekte zorlanan insanların her gece 03.00-03.50 gibi saatlerde kalkmaları bir hayli zor.
Allah geceyi dinlenmek,bir kısmında ibadet etmek gündüzü de çalışmak için var etmiştir.Allahın serbest bıraktığını kimse farzlaştırmaya çalışmamalı.
Benim anlayışım bu yönde.kimseyi eleştirmek için yazmadım.tüm arkadaşların görüşlerine saygılıyım.fikir teatisine katkım olsun diye yazdım.
Şüphesiz ki herşeyin en doğrusunu Allah bilir.Allah bizleri İbrahim dinine yöneltsin,dosdoğru hanif müslüman yapsın,Muhammed Mustafa'nın gösterdiği yoldan ayırmasın.Elhamdulillahi rabbil alemin.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Diyanetin sitesinde Mirac kandiliyle ilgili bir yazıda mirac hadisinde(birçok çağdaş müfessirlere göre bu hadis uydurma kabul ediliyor)belirtilen mirac olayı gerçekleşmeden önce tüm müslümanlar sadece sabah ve akşam namaz kılıyorlardı.Evet diyanet sitesinde böyle bir bilgi verilmiş.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
işâ=akşam ile yatsının vaktinin ortak olduğuna aynı vakitleri kapsadığına ben de katılıyorum.
işâ-i âhir,vakit itibariyle gece değil mi?Yani gecenin karanlığı bu vakitte çökmüş olmuyor mu?
Dolayısıyla yatsı salatını ikame ettiğimizde gece namazını yani eskilerin deyimiyle işayı ahiri kılmış oluyoruz.
akşam vaktinde kılınan namaza akşam namazı=işa salatı, gece çöktüğünde kılınan namaza da gece namazı=yatsı=işa-i âhir diyebiliriz mantık olarak ben böyle anlıyorum.sadece beni bağlar tabiki.
benim anlayışıma göre gece namazı ile teheccüd aynı şey değil.
Çünkü:gece namazını=işâ-yı âhiri=yatsı salâtını sabah salatı vaktine kadar ikame edebilirsin(bir zaruret olmadığı sürece gece 00.30'u geçirmemekte fayda var)ve uyuyup uyanma şartı da yok.
Ama teheccüdte mutlaka uyuma ve gecenin üçte ikisi geçtikten sonra 03.00-04.00 gibi kalkıp namaz kılma var.zaten biraz sonra da sabah namazı vakti giriyor.teheccüd kıldıktan sonra peygamber uyumuyor.
Önceleri müminler peygamberin aynısını yapmaya başladılar.Allah müminlerin samimiyetini gördü ve onlara kolaylık olsun diye müzzemmil suresinde buyurduğu gibi bu farziyeti onlardan kaldırdı. çünkü çok zorlanıyorlardı.
Ama peygamber sadece kendisine mahsus olmak üzere(ayette ifade edildiği gibi)bu salatı ikame etmeye devam etti.
En doğrusunu Allah bilir.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Hıristiyanlığın en eski mezhebi olan ve bana göre de en az bozulmaya uğramış hıristiyan mezhebi olanSüryanilikle(Süryanilerin 5 bin yıllık çok eski bir tarihleri var ve hz.isa'nın konuştuğu dil olan aramcayı konuşuyorlar) ilgili yaptığım bir araştırmada günde üç vakit namaz kılıyorlar ama çanı iki vakitte çalıyorlar.ilk çanı sabah namazına çok yakın bir vakitte çalıyorlar.saat 12.00'de kiliseye gidiliyor ama öğleyin çan çalmıyorlar, 3. çanı da yatsı vaktiyle hemen hemen aynı vakitte çalıyorlar.Ayrıca süryaniler sünnet oluyor ve domuz eti yemiyorlar.
Bu yazıyla konunun alakası nedir?diye merak eden arkadaşlar olabilir.Bu araştırmamda öğrendiğim bir bilgi bende ilginç ve beni çok şaşırtan bir çağrışım yaptı.Yani müslümanlar öğle ve ikindi namazlarının farzlarında diğer farzlardan farklı olarak ayetleri içlerinden okuyorlar,süryanilerde öğle ayininde çan çalmıyorlar sessizce kiliseye gidiyorlar.
bu durum bana çok enterasan geldi ve forum takipçileriyle paylaşmak istedim.herkese saygılar.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Rasulullah kendi içtihadıyla ikame ettirdiği öğle ve ikindi salatları ile farz olduğu Kur'an'da belirtilen akşam(işâ-yı evvel)) ve yatsı(işayı ahir=gece namazı) yı ümmete kolaylık olsun diye bazen hiç bir sebep yok iken cem ederek(birleştirerek) ikame ettirmiş.Y.Nuri öztürk,s.ateş ve bir çok çağdaş islam araştırmacısına göre sahih sayılan çok sayıda hadise göre de bu uygulama sabit.
Ben mantık olarakta düşündüğümde öğle ve ikindi ile akşam ve yatsı aynı vakitlerde olduğuna göre birleştirilmemesi içinde bir sebep yok.günümüzde şii dünyasının tamamı cem usulüyle namaz kılmakta.
Şahsen ben dini zorlaştırmayınız kolaylaştırınız ayetinin şiar edinilmesini arzuluyorum.tabi bu işin sulandırılması veya sadece herşeyi işine geldiği gibi algılama anlamına gelmemeli.
Ben hafta sonları vaktim geniş olduğunda öğle ve ikindiyi de kılıyorum.bazen canım istediğinde sünnet tabir edilen namazlarıda kılıyorum ama hafta içi genelde bunları ifa edemiyorum.
içinde bulunduğum duruma göre bazen ikişer rekat bazen 4'er rekat kılıyorum.
Ayağımı bazen mesh ediyor bazen yıkıyorum,yalnız kıldığımda ellerimi bağlamıyorum,cemaatle yabancı bir ortamdayken bağlıyorum,bazen abdest uzuvlarımı 1,bazen iki bazen 3 defa yıkıyorum.Bunların hepsini değişik zamanlarda resul uygulamış ama mezhepçiler insanları hep dar kalıplara hapsetmişler.
Herşeyin en doğrusunu Allah bilir.
Allahumme sebbit kalbî alâ dinike=Allahım kalbimi dinin üzerine sabitle.
Elhamdulillahi rabbil alemîn
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu: REKAT SAYISININ FARZLAŞTIRILMASI ÜZERİNE
