Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba,

Konu geldi ve "itaat" kelimesinde kilitlenip kaldı.... "Allah'a (c.c.) itaat" noktasında kimsenin gâliba bir tereddütü yok... Ancak, "Resulullah'a itaat"in tam olarak ne olduğu ve nasıl olacağı konusunda rivâyet muhtelif...

Bu tartışmanın yeni olmadığını hepimiz biliyoruz... Sorun, geçen 14 asıra rağmen nasıl olup da çözemediğimiz... Herkesin kendi uhdesinde kabul görmüş çözümünden bahsetmiyoruz elbette... İslâm âleminin bilittifak çözümünü kastediyoruz....

Yâni, Semazen+Buhari+Alperen+..... neden ittifak hâlinde aynı sonuca ulaşamıyorlar....???

Ele aldığımız ve Kurân'a endeksli konular bu kadar spekülatif mi???

Bu ve benzeri sorulara İslâm dünyasının geneline hitâben bir cevap bulmaya çalışıyorum.....

Kendimce, karınca kaderince, bulabildiğim yegâne cevap bizim "okuma"yı (İkra!) bilmediğimiz....

Gâliba, bilmediğimizin farkında değiliz henüz?!

Bu kısa hasbihâlden sonra, "Resullullah'a İtaat"i kendisinden bize hadis destekli ulaşan sünnete uymak şeklinde anlayan, algılayan, kabul eden kardeşlerimizin şu konuyu araştırmalarını rica ediyorum....

Neden, Resullullah'a itaati emreden sayısız âyet vardır Kurân'da..? Bunu, Peygamberimizin 23 yıllık şanlı mücâdelesini inceleyerek cevaplamayı deneyebilir miyiz? Ardından, Resûlullah'ın vefâtını müteâkip Hulefâ-i Râşidiyn'in başına gelenleri (suikastler) ve sonra da Kerbelâ'nın arka planını inceleyebilir miyiz???

Peygamberimizin âdetâ vefâtını bekleyemeyenlerin varlığına tanıklık eden sayısız "itaatsizlik=isyan" örneği üzerine biraz kafa yorabilir miyiz???

Neden, niçin, nasıl, kimler???????

Bu sorulara bulabildiğimiz cevaplarda, Resullullah hayatta iken bunların ne seviyede "itaatkâr" olduklarını da inceleyebilir miyiz???

Bulduğumuz bütün cevaplardan, Allah'a itaat dışında, ayrıca ve ilâve olarak neden Resullullah'a itaat tâlimatı verildiğini çıkartmamız mümkün olmaz mı??

Hatta, incelemelerimizde bu "itaat" sorununun İblis'e kadar uzandığını fark edemez miyiz?

O melun hem Allah'a (c.c.) itaatsizdi hem de Âdem'e (a.s.).....

Allah ve Resulullah için "Semi'nâ ve eda'nâ"...........

Selamlar,

Neyzen_Semâzen

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

buraya yazı yazan bayanların, sizin ifade ettiğiniz bir kıyafet tarzını (vucut hatlarını herkese gösteren), benimsediği kanısında değilim. Hakaret ettiğinizin farkında mısın?

İnsanlar buraya vaktini ayırıyorlar, okuyorlar, yazıyorlar, gerekirse araştırıyorlar... neden?

Burada hiçbir arkadaş, Kuranda örtünme konusunda bir ölçünün olmadığını iddia etmez..

Kaldı ki insanların giyinişleri onların söylemlerinin doğru yada yanlışlığını etkilemez..

çok basit bir düşünce tarzı..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Tevrat'in indirilmesinden önce, Israil'in (Ya'kub'un) kendisine haram kildiklari disinda, yiyecegin her türlüsü Israilogullarina helâl idi. De ki: Eger dogru sözlü iseniz o zaman Tevrat'i getirip onu okuyun.  (alı ımran 103)

burada yakupun sadece kendisi için haram koyduğu bir topluma yada kavme haram yasağı koymadığı anlamı var sadece hem yakupun yaşadığı olaylar vr biliyorsunuz burada yaşadığı olaylarda mesala yusufun kaybolması ve yusufun bulunacağına dair kalbindeki inanç ve yusuf bulunana kadar belkide kendine mutlu olmayı ve nutlu görünmeyi yasakladı ise evladı için bundan bize ne? yani buradaki verilen mesaj insanın acılar karşısındaki direnciyle ilgili insana verilen özgür iradeyi anlayamazmıyız? sizce son diyeceğim burada allahdan başka haram koyucu ve yasaklayıcı olamaz ve olmamalıda olursa haşa allahın dini bir ortak yapım a.ş yemi dönüşmeli? haşa allahın buna itiyacıda yok zaten önüne gelen bir şeyi yasaklarsa sanırım bu çok tanrılı bir inanç olur ve anonim şirket yapımı bir karmaşaya sebebiyet verir

saygılarla selam herkese

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

bu ayet alı ımran 103 ayet değilki şte alı ımran 103

103. Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın.Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz.Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı.Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba buhari

Verdiğiniz ayet Al'i İmran/93:Tevrat indirilmeden önce İsrail'in kendi nefsine haram kıldığı şeyler dışında tüm yiyecekler İsrailoğullarına helaldi. Onlara de ki: "Tevrat'ı ortaya getirin; doğru sözlü iseniz onu okuyun."

Al'i İmran/103:Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

Resuller haram kılamaz mı? diye bir soru yöneltilmiş

Haram- helal, sevap- günah, emir - yasak vss dinsel hükümler Allahın tekelindedir, bu yüzden hiçbir resul, nebi, peygamber haram koyamaz, helal koyamaz, Allahın herhangi bir konuda birşey söylemediği birşeye, haram diyemez

Nasıl ki ülkede devleti yönetenler kararlar alıyor- veriyor, biz müdahale edemiyoruz, bu da ona benzer. Din Allaha aittir, dolayısıyla kuralları da o koyar...

Zaten hiçbir resul şuna helal buna haram dememiştir, o Kuranda yazılanı aktarmıştır, Kuranda olmayan, Allah haram kılmadıkları ise, uydurma hadislerle dine getrilmiş, gereksiz yere kısıtlama ve sınırlamalar getirilmiştir yaşantımıza

Yani özetle, resullerin haram koyma yetkisi yoktur, onlar sadece kitaptakini anlatırlar.

saygı ile...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

     Selam

ARAF 157 hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyim?